GALEANO: BOB MARLEY YOKSULLUK İÇİNDE DOĞDU İLK KAYITLARINI STÜDYONUN ZEMİNİNDE UYUYARAK YAPTI

Şubat 6
Çığlık

Bob Marley yoksulluk içinde doğdu ve ilk şarkılarının kaydını stüdyonun zemininde uyuyarak yaptı.
Sonra birkaç yıl içinde zengin ve ünlü oldu, kuştüyü yataklarda dünya güzeline sarılarak uyudu ve kitleler tarafından hayranlıkla dinlendi.
Ama şarkı söyleyenin sadece kendisi olmadığını asla unutmadı.
Sesiyle geçmiş zamanların sessiz haykırışını, Jamaika dağlarında iki asır boyunca efendilerini çıldırtan savaşçı kölelerin eğlence ve öfkesini dile getiriyordu.

Şubat 1
Paramparça bir amiral
Blas de Lezo 1689’da Guipúzcoa’da doğdu.
İspanyol donanmasının bu amirali Peru kıyılarında İngiliz korsanlarını yendi, kudretli Cenova şehrini ele geçirdi, Cezayir’in Oran şehrine boyun eğdirdi ve Cartagena de Indias’da, az gemi çok kurnazlıkla savaşarak, İngiliz donanmasını bozguna uğrattı.
Katıldığı yirmi iki muharebede, bir top mermisi bacağını uçurdu, kopan bir kıymık bir gözünü çıkardı ve bir misket tüfeği onu tek kollu bıraktı.
Ona Yarımadam diyorlardı.

Şubat 2
Tanrıça eğlencede
Bugün Amerika kıtasının kıyıları Yemaja’ya hürmetlerini sunuyor.
Asırlar önce köle gemileriyle Afrika’dan gelmiş olan, balıkların ana tanrıçası bu gece dalgaların köpüklerine yükseliyor ve kollarını açıyor. Tarakları, fırçaları, parfümleri, turtaları, şekerlemeleri ve onun aşkından ölen, aynı zamanda da ondan deli gibi korkan denizcilerin diğer armağanlarını deniz ona taşıyor.
Yemaja’nın akrabaları ve dostları eğlenceye Afrika’nın Olympos’undan katılıyorlar:
gökten yağmurları boşaltan oğlu Xangō;
ateşin bekçisi, gökkuşağı Oxumare;
demirci, savaşçı, kavgacı ve kadın düşkünü, Ogün;
nehirlerde uyuyan ve yazdığını asla silmeyen, sevdalı Oshun
ve hem cehennemlerin İblis’i hem de Nasıralı İsa olan Exú.

Şubat 3
Karnaval kanatlarını açıyor
1899’da Rio de Janeiro sokakları karnaval tarihini başlatan şarkıyla dans ederek çıldırdı.
İnsanları coşturan bu parçanın adı O abre alas’tı (Haydi aç kanatlarını) ve sert salon danslarıyla dalga geçmek amacıyla Brezilya’da icat edilen maxixe tarzındaydı.
Şarkının yazarı çocukluğundan beri bir besteci olan Chiquinha Gonzaga’ydı.
On altı yaşındayken ailesi onu evlendirirken Caxias Markisi düğünün sağdıcı olmuştu.
Yirmisine geldiğinde kocası onu evle müzik arasında seçim yapmaya zorladı:
-Müzik olmadan hayatı anlamıyorum, dedi ve evden gitti.
Bunun üzerine babası onun aile onurlarını lekelediğini ilan etti ve Chiquinha’nın bu düşkünlük eğilimini siyah bir büyükanneden aldığını açıkladı. Sonra da o yönünü şaşırmışı öldü kabul edip evin içinde adının ağza alınmasını yasakladı.

Şubat 4
Tehdit
İsmi Juana Aguilar’dı ama klitorisinin muazzam boyutundan ötürü ona Uzun Juana diyorlardı.
Kutsal Engizisyon bu tehditkâr aşırılık konusunda çok sayıda ihbar aldı ve 1803 yılında Guatemala Kraliyet Mahkemesi, Cerrah Narciso Esparragosa’nın sanığı muayene etmesine karar verdi.
Bu anatomi konusundaki bilge kişi, Juana’nın doğal düzene aykırılık oluşturduğuna hükmetti ve klitorisin, Mısır ve diğer Doğu krallıklarında iyi bilindiği üzere, tehlike teşkil edebileceği konusunda uyardı.

Şubat 5
İki sesle
Birlikte büyümüşlerdi: gitar ve Violeta Parra.
Biri çağırdığında diğeri geliyordu.
Gitar ve o, gülüşüyor, ağlaşıyor, birbirlerine soruyor ve birbirlerine inanıyorlardı.
Gitarın göğsünde bir delik vardı.
Violeta’nın da.
1967’de bugün, gitar çağırdı, ama Violeta gelmedi.
Bir daha da asla gelmedi.

Şubat 7
Sekizinci yıldırım
Virginialı orman bekçisi Roy Sullivan 1912 yılının yedi şubat günü doğdu ve yetmiş yıllık ömrü boyunca yedi kez yıldırım çarpmasına maruz kaldı:
1959’da bir yıldırım ayak parmaklarından birinin tırnağını kopardı;
1969’da bir başka yıldırım kaşlarını ve kirpiklerini ütüledi;
1970’de bir başka yıldırım sol omzunu kavurdu;
1972’de bir başka yıldırım onu saçsız bıraktı;
1973’te bir başka yıldırım bacaklarını yaktı;
1976’da bir başka yıldırım bir ayak bileğini yardı;
1977’de bir başka yıldırım göğsünü ve karnını yaktı.
Ama 1983’te kafasını dağıtan yıldırım gökten gelmedi.
Dediklerine göre sebep bir kadının sözü ya da sessizliğiymiş.
Öyle diyorlar…

Şubat 8
Toplu öpüşme
1980’de Brezilya’nın Sorocaba şehri alışılmadık bir halk gösterisine sahne oldu.
Askeri diktatörlük döneminin tam ortasında, bir mahkeme karan kamu ahlakına zarar veren öpücükleri yasaklamıştı. Söz konusu öpücükleri hapisle cezalandıran Yargıç Manuel Morallles’in kararı onları şöyle betimliyordu:
Boyuna, cinsel bölgeye vs. kondurulanlar ya da ıslak dudakların iflah olmaz bir biçimde giderek artan bir seks arzusuyla birleştiği sinematografik öpücük gibi şehvetli ve bu yüzden de müstehcen sınıfına giren öpücükler vardır.
Şehir buna büyük bir öpüşme alanına dönüşerek yanıt verdi. O güne kadar hiçbiri o kadar öpüşmemişti. Yasaklama arzuları katladı ve birçoğu sırf meraktan o iflah olmaz öpücüğün zevkini tatmak istedi.


Şubat 9

Nefes alan mermer
Afrodit, Yunan heykeltıraşlık tarihindeki ilk çıplak kadın oldu.
Praksiteles onu ayaklarına düşmüş tunikle yonttu ve İstanköy şehri ondan Afrodit’i giydirmesini talep etti. Ama başka bir şehir, Knidos, Afrodit’i bağrına bastı ve ona bir tapınmak hediye etti; ve tanrıçaların en kadını, kadınlarınsa en tanrıçası Knidos’ta yaşadı.
Kapak kapılar ardında ve büyük gözetim altında tutulsa da, muhafızlar onun için deli olanların istilasını engelleyemiyorlardı.
Onca tacizden bıkan Afrodit, bugün gibi bir günde kaçıp gitti.

Şubat 10
Uygarlığın bir zaferi
Bu olay Uruguay Nehri’nin kuzeyinde yaşandı. Yedi Cizvit rahip misyonu, İspanya Kralı tarafından kayınpederi Portekiz Kralı’na hediye edildi. Armağan ayrıca o bölgede yaşayan otuz bin Guarani yerlisini de kapsıyordu.
Guaraniler itaat etmeyi reddettiler ve bunun üzerine yerlilerle işbirliği yapmakla suçlanan Cizvitler Avrupa’ya geri gönderildiler.
1756 yılında bugün Caiboate Tepeleri’nde yerli direniş kırıldı.
Atlar, toplar, çok sayıda arazi hırsızı ve köle avcısının eşlik ettiği dört binden fazla askerden oluşan İspanya-Portekiz ordusu zafer kazandı.
Resmi rakamlara göre nihai bilanço şu şekilde oluştu:
Yerli ölü sayısı: 1723.
İspanyol ölü sayısı: 3.
Portekizli ölü sayısı:1.

Şubat 11
Hayır
1962 yılı doğarken iki gitar, bir bas ve bateriden oluşan tanınmamış bir müzik grubu Londra’da ilk deneme plaklarının kaydını yaptılar.
Delikanlılar Liverpool’a dönüp beklemeye başladılar. Saatleri, günleri sayıyorlardı.
Artık kemirecek tırnaklarının kalmadığı bugün gibi bir günde yanıt geldi. Decca Recording Company lafı evirip çevirmeden onlara şöyle dedi:
Müziğinizden hoşlanmadık.
Ve hükmünü verdi:
Gitar grupları artık ortadan kalkmakta.
Beatles mensupları bu yanıt üzerine intihar etmediler.

Şubat 12
Anne sütü verme günü
Sichuan bölgesinin başkenti Chengdu’daki tren istasyonunun ondülin çatısı altında yüzlerce Çinli genç kadın gülümseyerek poz veriyor.
Hepsinin üzerinde birbirinin aynı yeni önlükler var.
Hepsi daha yeni yıkanmış, taranmış ve ütülü kıyafetler giymiş.
Hepsi daha yeni doğum yapmış.
Onları Pekin’e götürecek treni bekliyorlar.
Pekin’de hepsi başkalarının bebeklerini emzirecekler.
Bu süt ineklerine iyi ücret ödeyecek ve onları iyi besleyecekler.
Aynı anda, Pekin’den çok uzaklarda, Sichuan’ın köylerinde onların kendi bebekleri süt tozuyla hazırlanmış mamalarla beslenecekler.
Hepsi bunu onlar için yaptıklarını söylüyorlar; onların iyi bir eğitim alması için gereken parayı biriktirmek için.

Şubat 13
Oyun oynamanın tehlikesi
2008 yılında, Miguel López Rocha, Meksika’nın Guadalajara şehrinin kenar mahallelerinden birinde dolaşırken ayağı kaydı ve Santiago Nehri’ne düştü.
Miguel sekiz yaşındaydı.
Boğularak ölmedi.
Zehirlenerek öldü.
Aventis, Bayer, Nestle, IBM, DuPont, Xerox, United Plastics, Celanese ve diğer firmaların kendi ülkelerinde yapamadıkları şekilde nehrin sularına boşattıkları arsenik, hidrosülfürik asit, ava, krom, kurşun ve furan öldürdü onu.

Şubat 14
Çalınmış çocuklar
Düşmanların çocukları, beş yüzden fazla çok küçük yaştaki çocuğu çalan Arjantin askeri diktatörlüğünün savaş ganimetini teşkil etti.
Ama Avustralya demokrasisi çok daha fazla çocuğu, çok daha uzun bir süre boyunca kanunların izni ve halkının alkışları eşliğinde çaldı.
2008 yılında, Avustralya Başbakanı Kevin Rudd, bir asırdan daha uzun bir süre boyunca çocukları ellerinden zorla alınmış olan yerlilerden özür diledi.
Devlet kurumları ve Hıristiyan kilisesi, onları yoksulluktan ve suça bulaşma riskinden korumak ve medenileştirip vahşi alışkanlıklarından arındırmak için, yerlilerin çocuklarını kaçırıp beyaz ailelere dağıtmışlardı.
Siyahları beyazlaştırmak için, diyorlardı.

Şubat 15
Diğer çalınmış çocuklar
Marksizm zihinsel bozukluğun en üst düzey halidir, diye buyurmuştu, generaller generali Francisco Franco İspanyası’nın baş psikiyatrı Antonio Vallejo Nájera.
Hapishanelerdeki cumhuriyetçi annelerin üzerinde araştırmalar yapmış ve onlarda suç işleme içgüdüsü bulunduğunu teyit etmişti.
Marksist yozlaşma ve annenin suç güdüsü tehdidi altındaki İberik ırkın saflığını korumak için binlerce yeni doğmuş ya da çok küçük yaştaki çocuk -yani cumhuriyetçi ebeveynlerin evlatları- kaçırılıp haç ve kılıca (kilise ve ordu, ç.n.) bağlı ailelerin kucağına atıldı.
Bu çocuklar büyüyüp kimler oldular? Bunca yıl sonra, şimdi kim bu çocuklar?
Bilinmiyor.
Franco diktatörlüğü, onların izlerini silen sahte belgeler uydurdu ve olanları unutmayı emretti: çocukları çalmakla kalmayıp belleği de çaldı.

Eduardo Galeano
Ve Günler Yürümeye Başladı
Çeviri: Süleyman Doğru / Sel Yayıncılık

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz