Yılmaz Güney ile yapılmış olan bu şöyleşide Güney, kadının ezilmişlik sorunu için Kadınların meseleyi sadece kadın erkek eşitliği, eşitsizliği üzerinden ele almak değil de sınıfsal kurtuluş açısından elle almaları gerektiğini belirterek aksi durumda Avrupa’daki hastalıklı duruma düşülebilir olduğuna dikkat çekiyor. Kürt Sorunu için ise; “Kürt sorunu, Türkiye ve Ortadoğu’daki devrim sorununun kilit noktalarından biridir. Kürt sorununu bugüne kadar Türk solu tarafından kuyruk bir sorun olarak görüldü. Yani esas olarak olaya bakarken işte “Biz Türkiye’de devrim yapacağız. Devrimden sonra size bir siyasi hak bağışlayacağız.” Halbuki; Marksist literatürde olsun devrimci demokrat literatürde olsun bağışlamak diye bir şey söz konusu değildir.” diyor.
Kadin sorunu; Islam ülkelerinde düzelmesi gereken en önemli sorundur.Kadin özgürlesmedigi sürece devrimin gelismesi oldukca zordur.Islam dini kadini oldukca etkilemis,kadinin kendiside bu baskinin altida neye ugradigini bilmemektedir.Islamdaki Erkek egemenligi buna ilave edilince kadin tamamen dislanilmis görünmektedir.Kürt sorununa gelince,kürt halki yilmaz Güneyin yasadigi döneme nazaran oldukca bilinclenmistir.Oldukca güclü bir sekilde örgütlenmis bulunmaktadir.Kürt özgürlük hareketinin 30 yildan fazla mücaadelesi kürt halkini uyandirmistir.Gelinen asamada Türk sosyalist hareketi canli bir sekilde destek verirse,Kürtlerdeki uyanis Türk halkinada yansiyacaktir.Demokratik Özerklik veya Konfederal yönetim ülkede yasiyan tüm azinliklari ve uluslari oldukca olumlu etkiliyecektir.Her ulus kendi icinde sosyalizmi yeserterek yasiyabilir duruma gelebilir.Veya en azinda demokrasi bu ülkede yerlesecektir.Yoksa bir asirdir sürdürülen dinle beslenen kemalizm varligini aynen koruyacaktir.