SYLVIA PLATH: SİZLERDEN ÖZÜR DİLİYORUM VE ÜZGÜNÜM… KUSURUMA BAKMAYIN!”

“Bir babaya ihtiyacım var. Bir anneye ihtiyacım var. Omzunda ağlayacak benden daha yaşlı, daha bilge birine ihtiyacım var. Tanrı’yla konuşuyorum ama gökyüzü bomboş…”

Sylvia annesiyle iletişiminin zayıflığı ve babasının erken ölümünün de etkisiyle küçüklüğünden itibaren manik-depresif bozuklukla boğuştu. Virginia Woolf’un yazdıklarından ve intiharından oldukça etkilen Sylvia Plath lise döneminden itibaren bir kaç kez intihar girişimlerinde bulundu. Sıklıkla hastanelere yatırılarak şok tedavisi gördü. Yalnızca otuz yıl yaşayan Sylvia Plath, kısacık hayatına bir çok eser sığdırdı, 1963 yılında  intihar ederek yaşamına son verdi…

En kötü anlarında dahi onu hayata bağlayan şeyin yazmak olduğunu belirten Plath, Günlükler’inde; “Değişebilirim, yusyuvarlak bir boşluğa sığabilmek için köşelerimi törpüleyebilirim. Tanrım, umarım kendimi bu şekilde katletmek zorunda kalmam.” diyordu.

Şairin on iki yılını (1950 – 1953) anlatan – Günlükler’den Alıntılar: 

“Çalışacak, okuyacak, düşünecek, yaşayacak ne çok şey var. Bir ömür yeterli değil. Gençlikten yaşlılığa giden yıllar da uzun değil. Ölümsüzlüğe ve ebediyete lanet olsun. Elbette bu ikisine sahip olmayı isterdim ama bunlar var olmayan şeyler ve ben toprağın altında çürüyüp giderken hiçbir önemleri olmayacak.”

“Tek başına, tek yol bu !… Ben hep yalnız yürürüm.”

“Bir ümit hissinin içimi doldurduğu zamanlar olur, sanki orada, zihnimin dış yüzeyinin altında, anlaşılmayı bekleyen şeyler varmış gibi. Hani bir isim tam dilinizin ucuna gelir de bir türlü söyleyemezsiniz, işte bu da o aynı kışkırtıcı his. İnsanları düşündüğümde hissederim bunu, bir yirmilik diş çekilirken insanın aklına geliveren evrime dair izlerde, artık o alıştığı şekilde posalı şeyler yemesi gerekmeyen çene kemiklerinin daralmasında; insan vücudundaki tüylerin dökülüp giderek azalmasında; insan gözünün yirminci yüzyılın iyi baskılı, süratli, renkli devinimine ayak uydurmasında… Muğlak ve bulanık, türümüzün uzatmalı ergenlik çağını; doğum, evlilik ve ölüm törenlerini; modern çağlara ayak uyduran bütün o ilkel, barbar ayinleri gözümün önüne getirdiğimde içime bu his doğar. Hani neredeyse, yabani saflığın en iyi olduğunu düşünürüm nedensizce.”

“Yazmak bir çıkış yolu değilse başka nedir?”

“Ah, orada beni bekleyen bir şeyler var. Belki bir gün ansızın bir aydınlanma yaşarım ve bu acayip gülünç şakanın öte yanını görürüm.
İşte o zaman ben de gülerim.
İşte o zaman hayatın ne olduğunu anlarım.”

“Dehşet verici bir farkındalık içindeki ruhun yalnızlığı korkunç ve yıkıcı.”

“Benden daha derin düşünebilenleri, daha iyi yazanları, daha iyi çizenleri, daha iyi kayak yapabilenleri, daha iyi görünenleri, daha iyi yaşayanları, daha iyi sevenleri kıskanıyorum.”

“Kendime ulaşmak için epeyce yol aldım.”

“Evet, körkütük sana âşıktım; hâlâ da öyleyim. Daha önce hiç kimse içimde böylesine şiddetli bir fiziksel coşku yaratmamıştı. Seni yüreğimden koparıp attım çünkü gelip geçici bir gönül eğlencesi olmaya katlanamazdım. Bedenimi ellerine teslim etmeden önce, fikirlerimi, zihnimi, hayallerimi teslim edebilmeliyim. Oysa senin bunlardan hiçbirini alacağın yok.”

“Bizim birlikte olduğumuz kısacık zaman aralığına dair yanılsama ve hayalleri öldürmeyeceğim.”

“Senden ayrılmaya katlanamam, çünkü unutacaksın, unutacağım; bir gülüş, gerçeğe dair bir düşünceyle, keskin bir acı duyacağız.”

“Şu andan başka hiçbir şey gerçek değil ama ben yüzyılların ağırlığı altında boğulduğumu hissediyorum.”

“Ruhumun paramparça, sersem, bayağı olduğunu hissederken yazdıklarımı geliştirmek mi? Ben neden yapabildiklerimin keyfini çıkaracak kadar kibirli olup korkusuz olamıyorum?”

“İyimserliğim artıyor, artık imkansızı istemiyorum, daha küçük şeylerle mutluyum ve belki bu bir işaret ipucudur.”

“Şimdi burada oturuyor, neredeyse ağlıyor, korkuyor; parmağın içi boş anlamsızlığımı duvara yazışını, bana lanet edişini izliyorum.”

“Psikiyatr bizim zamanımızın tanrısı, ama çok para istiyorlar.”

“Nereden başlanır ki buna?
Kitap bitti. Bomboş duvara baktım. İzledim…
Müzik falan da yok bu sefer. Sessizlik istiyorum sadece. Gözyaşlarım ve sessizlik. Bu evde mümkün değil tatbikî bu. Yazmak için gece yarısını bekleyeceğim dedim. Ama işkenceydi bu kendime. Ruhum bedenimden ayrılıyordu sanki. Nefes alamadım. Gerçekten alamadım. Tuvalete koştum. Elimi yüzümü yıkayıp bıraktım kendimi. Hıçkıra hıçkıra ağladım. Ağladığımı kimse görsün istemem ben. Birkaç kişi görmüştür. Hatta hiç ağlayıp ağlamadığımı soran arkadaşlarım olmuştu.
Al işte. Annem girdi odaya. Gece yarısını bekleyemeden yazmanın cezası. Kapıyı neden kapatmışım. Kafamı ona çevirmeden cevap verdim: “Ses geliyor” dedim. Bakarsam ağladığımı görür, bin bir türlü soru sıralardı. Neyseki açık öğretim okuyan biriyim. “Ders mi çalışıyorsun? “dedi. ” Evet. ” dedim. Ve kapıyı kapatıp gitti. Rahatım artık, geceyi beklemeden yazabilirim.
Hep böyle oluyor işte. Onları düşünmekten, görmesinler diye bir şeyleri gizliyorum. Görüp de üzülmesinler diye. Sorarlarsa gizleyemem söylerim çünkü. Söylersem, anlatırsam üzülürler diye. Seviyorum ailemi, onlar beni ne kadar üzseler de seviyorum.”

“Çocukken de yalnızdım. Ben hep yalnızdım. Yanlış anlaşılmasın çevrem geniş, çok arkadaşım vardı benim. Şu an herkesi uzaklaştırıyorum hayatımdan. Dayanamıyorum artık. Çünkü onların beni düşünüp umursuyormuş, beni seviyormuş gibi yapması canımı yakıyor. Çünkü gerçekten kimse sevmiyor beni. Hiç kimsenin umurunda değilim ben. Anne ve babamın bile umurunda değilim sanki… Hepsi bencil, herkes bencil… Ben bencil olamıyorum. Bencilce davranıp sadece kendimi düşünmek bana acı veriyor. Bunu yapamadığım için daha çok batıyorum bataklıkta sanki…”

“İnsan içten içe çığlık atar, kimse görmez. Çünkü umurunda değil kimsenin. Sadece suçlarlar birilerini. Şu an çok yoruldum. Daha fazla yazamayacağım. Yazmayım da zaten. Huzurluyum. Sizlerden özür diliyorum ve üzgünüm. Size kendimi yazdım gereksiz hassaslık biraz. Ancak rahatlamam için bu gerekliydi. Kusuruma bakmayın…”

Günlükler
Sylvia Plath

“Hiçbir şey yapmadan geçen hayat, ölümdür” Günlükler – Sylvia Plath

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz