Afrika’daki Roma ordularının generali Attilius Regulus, Kartacalılar’a karşı kazandığı şanın ve zaferlerinin ortasında cumhuriyetin yetkililerine hepsi yedi dönümlük mülkünün yönetimini bir uşağa teslim ettiğini, ancak uşağın bütün eşyaları alıp kaçtığını, bu durum karşısında karısının ve çocuklarının sıkıntıya düşmemeleri için ülkesine dönme izni istediğini belirten bir mektup yazdı. Senato, onun mülklerinin başına bir başka kişiyi getirme ve ondan çalınmış olanları tazmin etme görevini üstlendi; aynı şekilde, komutanın karısının ve çocuklarının geçiminin devlet tarafından sağlanmasını buyurdu.
Yaşlı Cato, konsül olduğu sırada İspanya’dan dönerken deniz yoluyla İtalya’ya götürülmesi masraflı olduğu için binek atını sattı. O, Sardinya valisi olduğu sırada denetimlerini yanında yalnızca eşyalarını ve oturağını taşıyan bir kişi olduğu halde yayan yapıyor; çoğu kez, sandığını kendisi taşıyordu. Kendisine on eküden daha pahalı elbiseleri giymemekle ve çarşıda günde on ‘sol’den daha fazla harcamamakla övünürdü. Köydeki evlerine gelince, hiçbirinin iç sıvası yoktu, yalnızca dış cepheleri sıva ile kaplanmıştı. Scipio Æmilianus iki zafer ve konsüllükten sonra dış temsilciliklere sadece yedi hizmetçiyle gitti. Homeros’un bir, Platon’unsa üç hizmetçisi olduğu söylenir. Zenon, Stoacı okulun başkanı olarak hiç hizmetçisi yoktu.
Tyberius Gracchus’a, Roma’nın birinci sıradaki kişisi olduğu halde, devlet adına göreve gittiğinde günde sadece beş buçuk metelik ödenek verilirdi.
Denemeler
Michel de Montaigne