CEMİL MERİÇ: ÖLMEK, UNUTULMAKTIR! HATIRLANDIKÇA YAŞIYORUZ…

Fuat Andıç’a mektup*

“Sevgili Fuat,
Sesin yazı olup kilometreleri aştı. Kuş gibi, rüzgâr gibi, kelebek gibi. Anlattığın ılık, esrarlı, meçhullerle dolu havası odama ve kalbime doldu. Ama az, ama çok. Fecirler maya, sevinçler maya, hayatın kendisi maya. Günün birinde İstanbul da peyda oldun. Zamanın ve sükûtun sisleri dağıldı. Yıllar öncesine tekrar döndüm. Film koptuğu yerden tekrar başladı. Sonra. Mektubun yanıp sönen bir şimşek gibi. Mayanın büsbütün maya olmadığını, mesafelerin ötesinde de olsa yaşadığını ispat etti.

Ölmek, unutulmaktır. Hatırlandıkça yaşıyoruz. Mektup yazmak için de başlıca hatamız, eşref saati beklemek. Eşref saat bir dostla konuştuğumuz saat. Evet, şimşek pırıltısı hem bir ziyafet, hem bir facia. Söndükten sonra karanlıklar daha da koyulaşıyor. Ama bütün büyük zevkler öyle değil mi? Ben bir dolap beygiri sabrı ile işimi sürdürüyorum. Dört nala giden azgın bir at. Bir elimle yelelerine sarılmışım, öbür elim topraktan başak topluyor, başak, diken, ot. Ve kopardıklarımı zaman zaman çağdaşlarımın suratına fırlatıyorum. İşte böyle.

Yazdıklarını yollarsan, okurum. Sana doyamadım. Mektup diye yolladığın birkaç damla susuzluğumu arttırdı. Ama buna da teşekkür. Süphan’dan ses yok. Ölüler defterine mi kaydedildik. Daha uzun yaz, daha uzun yazarım. Hasret ve iştiyakla.

Cemil Meriç
Mektuplar ve Jurnal 2


*O tarihlerde Porto Rico da iktisat profesörlüğü yapmaktadır Fuat Andıç. Cemil Meriç hem öğrencisi hem de dostudur.

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz