Gogol: Yalnızlık diye bir şey yoktur. Yalnızlık, senin yokluğundur!..

Bir Delinin Hatıra Defteri

Sanırım bugün pazartesi çünkü cam gözlü hemşire içinde yeşil bilyeler olan iğneden yaptı hepimize. Günler geçiyor burada benim inadım tuttu duruyorum olduğum yerde izlemesi güzel oluyor. Sakalında boncuk olan hasta öğle vakti bahçedeki boş havuza atlamaktan vazgeçti. Olimpik değilmiş! Bence yüzme bilmiyor o yüzden ya neyse. Buraya geleli galiba 6 ay oldu ama biz mi burada alıkonuyoz yoksa siz mi dışarıda hapissiniz emin değilim hala. Olsun sağlık olsun! Kalın duvarlar arasında siz sağlıklı olunda gerisi boş….

Yüksek dozda şiir yazmaktan muzdarip bir odalığım var. Suratına sırıtma yapışmış hasta “o senin oda arkadaşın” diyor. Ama ben onu sallamıyorum niye aynı odada yatıyoruz diye arkadaşım olsun ki. Bir vakitler aynı türküleri söylediğimiz kaç kişi arkadaş kaldı? Avukat oldular, doktor oldular, iş kadını ev karısı oldular ama arkadaşlıkları kalmadı. Sağlık olsun! Onlar sağlıcakla kalsınlar! Odalığım diyordum araya laf girdi. Bence burada ki en zincirlik manyak o çünkü aşık olmuş. Şiirler yazıp uzaklara dalıyor sürekli. 8 kişinin koluna çivi çakan marangoz bile korkuyor ondan.
Demesine bakılırsa çivilediklerinin ellerini tutturmuş da benim odalığın tutan yeri yokmuş neresini onaracak? Haklı valla tutmuyor bir günü bir gününü. Bazen ağlarken yakalıyorum onu sessizce dökülüyor pencereden kimbilir nereye akıyor. Suskun kalmış bakıyor uzaklara. Bir tek biz deliler farkındayız onun. O kadar derin ki sessizliği doktorlar bile varlığından habersiz ne zaman sorsam “Senin oda arkadaşın yok ki bütün hastalar tek kalıyor” diyorlar, görmüyorlar zavallıyı. Sağlık olsun!

Daha görmedikleri o kadar çok şey var ki. Bu defteri de odalığımdan çaldım yazısı da benziyor valla benimkine. Ama ben onun kadar zincirlik değilim çok şükür. Beni niye burda tutuyolar bilmiyorum ama tutunabilecek bir şeylerim olduğu için mutluyum. Her gün yemek verip bir şey istemiyorlar. Sadece çok soru soruyorlar tek derdim bu. Pipolu doktor soruyo en fazla. İsmimi soruyor, neden burada olduğumu soruyor, yazmadığım halde şiirlerimi görmek istiyor. Ben anlamıyorum. Zaten anlamadığım için buradayım! Neden güneş doğar, niye herkes başka şeyler söyleyip başka şeyler yapar, kırılan hayalleri kim süpürür, geçen saatler nereye gider, her pazarın ertesi pazartesimi? Her sorunun bir yanıtı var mıdır? Deliyim ben anlamak zorunda değilim ki…. Cam gözlü hemşire çağırıyor gitmeliyim. Ben fırsat buldukça yine yazarım. Pipolu doktor galiba sorular soracak yine. Anlamıyor zati sadece deliyim kimseye kırgın değilim ben. Eh napalım Sağlık olsun!

***
– Soğuk nedir?
– Hiiiçç….Soğuk diye birşey yoktur…. Soğuk sadece sıcağın yokluğudur. Bu yüzden uzun kış gecelerinde eksi derecelerle ölçülür. Soğuk yalnızca sıcaklığın eksikliğidir.
– Karanlık var mıdır?
– Hayır, karanlık diye bir şey yoktur. Karanlık aslında ışığın yokluğudur. Sadece aydınlık tükendiğinde karanlık çöker.Her şey kendi kaynağının iki ayrı yüzüdür; var olan ve olmayan……
– Yalnızlık nedir?
– Yalnızlık diye bir şey yoktur. Yalnızlık, senin yokluğundur!..

Nikolay Vasilyeviç Gogol

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz