Sevgili, Büyük Maksim Gorki,
Şu anda elimde mektubunuzu ve çok değerli müsveddelerinizi tutuyorum. Mektup, sansürden geçmiş olduğu için biraz geç geldi. Şimdi size nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum. Çalışmalarım üzerine övgüleriniz beni utandırmıyor değil. Kendimi henüz o kadar deneyimli kabul etmiyorum, kimi öykülerimde psikolojiye gereğinden fazla yer verdiğimi de biliyorum. Siz Rus yazarlarda görülen ve hayranı olduğum o üstün edebî güce bizler sahip değiliz. Biz Avrupalılar kendimize yeni bir yol bulmalı, yaşamın gerçeklerine dönmeliyiz. Sizse olağanüstünüz, başka türlü de olamazsınız. Halklarınızın ruhu bize kapalı, Avrupalı yazarlar içine giremiyor. Nasıl olmam gerektiğini biliyorum, işte bu nedenle hiçbir zaman mutlu değilim ya.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubunu yayınlayacağınız için ne kadar mutlu olduğumu itiraf etmek isterim. Ancak Berlin’de onu resimleyecek birisini tanımıyorum. Şu sıralar başarılı, fakat işsiz o kadar çok ressam var ki. Ayrıca Ay Işığı Sokağı öykümü de basmanıza tabii ki izin veriyor ve bundan sonsuz mutluluk duyuyorum. Derginize seve seve bir makale yollayabilirim. Ancak sadece Avusturyalılar üzerine bir şeyler kaleme almam biraz zor, çünkü yansız olacağımı pek sanmıyorum. En başarılı makalelerim önyargısız yazdığım zaman gerçekleşiyor. Ve hiç çekinmeden sevgimi armağan edeceğim çok az insan tanıyorum… İçlerinden en canlısı(!) o olduğundan, bence Hermann Bahr en ilginçlerinden biri. Şu sıralar 19. yüzyıl Almanya’sının en büyük şairi Hölderlin üzerine bir kitap hazırlıyorum. Bu kitaptan kısa bir bölümü size yollayacağım, belki derginizde yer verirsiniz.
Çok değerli Maksim Gorki, Almanya’da kendinizi pek mutlu hissetmediğinizi sanıyorum; bu beni korkutmuyor değil. Anavatandan çok uzaklarda, bütün ümidini yitirmiş ve buna da inanmış bir toplumun ortasında tamamen kabuğunuza çekilmiş, kendinizi çok yalnız hissettiğiniz anlar olmalı. Hiç olmazsa çalışmalarınızın size mutluluk verdiğini ümit ederim. Çünkü şu günlerde Almanya’da sizin seviyenizde bir insan bulacağınızı pek sanmıyorum. En iyileri kendilerini geriye çekti, görünmez oldular! Genç toplum nasyonalist çılgınlığın peşinden gidiyor, kimsenin kimseye ayıracak zamanı yok. Belki şimdi, bir zamanlar Rusya’da başınızdan geçmiş olanları burada da yaşarsınız… Materyalizmin terörünü, toplumdaki yabancılaşmayı ve büyük krizi. Bu durumda sizin için en iyisi buralara, Avusturya’ya gelmek. Seve seve kabul edileceksiniz, ben size bunun güvencesini verebilirim. Ülke politikasından ve günlük yaşamdaki materyalizmden de Almanya’daki kadar etkilenmeyeceksiniz. Çalışma azminizi yitirmeyin, yarattıklarıyla bize gereken insan çok az bu toplumda. Oysa siz onlardan birisiniz!
Rolland da sizin sandığınızdan daha yalnız. Onun gibi iyi yürekli, kendi halinde bir insanın çok az gerçek dostu var. Yaşamım her şeyden elini eteğini çekmiş bir şekilde sürdürüyor ve onunla yüceleşiyor. Fakat böyle bir yücelik insana pahalıya patlayabilir! Kendini yalnız hissettiği öyle anlar oldu ki, inanın bana çok korktum.
Sevgili, Büyük Maksim Gorki, size tekrar teşekkür ediyorum. Bir gün sizi ve eşinizi ziyaret gelmek isterdim. Şu sıralar yollar kapalı, fakat gün gelecek, dünya ve toplumlar birleşecek. O günü hep ümit edelim.
Size sonsuz hayranlık duyan Stefan Zweig
Salzburg, 26 Eylül 1923 Kapuzinerberg
Kaynak: Dostlarla Mektuplaşmalar – Stefan Zweig
Tekin Yayınevi / Edebiyat Dizisi, Çeviri : Ahmet Arpad