Slavoj Zizek: Küresel kapitalist sistem kıyamet gibi bir sıfır noktasına yaklaşıyor

Akademik çevrelerde karmaşık felsefi, politik ve psikanalitik kavramlarıyla  gönüllerde taht kurmuş Dünyanın en ünlü Marksistlerinden biri olan Slovenyalı düşünür  Slavoj Zizek  son kitabı Living in the End Times, İngiltere’de yayımlandı. “Bitiş Zamanlarında Yaşamak” adıyla çıkan bu kitap, kapitalizmin kıyamet habercisi gibi dursa da, aslında kapitalizmin içinde bulunduğu ölümcül krizi ele alıyor. Kitap üzerine;  Zizek BBC’nin kapitalizmin sonunun geldiğini mi düşünüyor?,  Yerine ne öneriyor? gibi sorulara cevap aradığı  söyleşi aşağıdan izleyebilirsiniz.

Kapitalizmin sonu mu geldi?

Slavoj Zizek

Slavoj Zizek 1949’da Slovenya’da doğdu. Doktorasını felsefe ve özellikle de Alman idealist felsefesi konusunda yaptı. 1960’lar boyunca psikanalize ve Lacan düşüncesine yakın ilgi duymuş olduğu için, 70’lerde Paris’e giderek Jacques Alain-Miller ile psikanaliz alanında çalıştı. 1980’lerde kendisi gibi Lacancı psikanaliz konusunda çalışan Mladen Dolar, Alenka Zupancic ve Renata Salecl gibi isimlerle oluşturduğu grup Avrupa’nın entelektüel çevrelerinde etkili olmaya başladı. Yugoslavya’nın parçalanması sırasında, Lyublyana okulu Slovenya’nın bağımsızlığı ve totaliter rejimin yıkılması süreçlerine aktif olarak katılarak, liberallerle işbirliği yapan ancak bağımsızlığını koruyan bir Marksist çekirdek oluşturdu. Halen Lyublyana Üniversitesi Toplumsal Araştırmalar Enstitüsü’nde öğretim üyesidir.
İngilizce’deki ilk kitabı olan İdeolojinin Yüce Nesnesi 1989’da yayımlanmıştır. Yazarın, Marx-Hegel-Lacan-Popüler Kültür arasındaki bağlantıların çözümlenmesinden hareketle radikal bir tavır alışın ipuçlarını aramaya yönelen tavrı bu ilk kitabında da belirgindir. Looking Awry (Yamuk Bakmak, 1992) ve Enjoy Your Symptom (Semptomunun Keyfini Çıkar, 1993) kitaplarında Lacan’ı Hollywood sineması ve özellikle de Hitchcock filmlerinin çözümlenmesi üzerinden bir yeniden okuma denemesine girişir. 1994’te yayımlanan The Metastases of Enjoyment (Keyfin Metastazları) “kadın ve nedensellik” üzerine denemelerden oluşur. 1999’da yayımladığı The Ticklish Subject (Gıdıklanan Özne) ve 2000’de yayımladığı The Fragile Absolute (Kırılgan Mutlak) kitaplarında din ve felsefe ile güncel politik tavır alış arasındaki bağlantıları sorgular. 2001’de yayımlanan Did Somebody Say Totalitarianism? (Biri Totalitarizm mi Dedi?) kitabında ise 20. yüzyılın sonunda solun liberalizmin “reel sosyalizm” eleştirisine kayıtsız şartsız teslim oluşunu eleştirmektedir.

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz