SARAMAGO: İNSAN SOYUNUN AHLAKİ KUSURU NE BUGÜNE ÖZGÜDÜR NE DE DÜNE, TARİHSELDİR

♦ İnsanlar arasında yapabileceğimiz en kesin ayrım onları zekiler ve aptallar diye ayırmak değil, zekiler ve aşırı zekiler diye ayırmaktır, aptallarla ne istersek yaparız, zekiler karşısında en iyi çözüm onları hizmetimize almak olur, aşırı zekilere gelince, onlar bizim tarafımızda olsalar bile özünde tehlikelidirler, bu tehlikeden kaçınamazlar, işin en tuhaf yanı, ne yaparlarsa yapsınlar sürekli olarak onlara karşı dikkatli olmamız konusunda bizi uyarırlar, ama genellikle uyarılara dikkat etmeyiz ve sonra sonuçlara katlanmak zorunda kalırız.

Kendisine Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandıran Körlük adlı yapıtı ile dünya çapında geniş bir okur kitlesine ulaşan Jose Saramago, Görmek romanı ile okurlarını hikayenin devamına tanıklık etmeye çağırıyor. Fakat halk körlükten kurtulup gözlerini açtığında, işler hiç de beklendiği gibi yolunda gitmeyecek…
Körlük’ün devam romanı olarak 2004 yılında okurlarıyla buluşan Görmek, yazarın özgün tarzını ve kurgu alanındaki gücünü bir kez daha gözler önüne seriyor. Distopik roman kategorisinde dünyanın en güçlü eserleri arasında gösterilen bu yapıt, okurlarına hem hiç sona ermesini istemeyecekleri hem de bir solukta bitirmek isteyecekleri bir okuma keyfi sunuyor. Roman, aynı zamanda dünyadaki toplum ve yönetim sistemlerine dair ufuk açıcı bir rehber niteliği taşıyor.
Görmek romanındaki olaylar, tıpkı Körlük’te olduğu gibi isimsiz bir mekan ve belirsiz kişilerce şekilleniyor. Bir yandan ülkedeki körlük salgınının etkileri hala kendini hissettirmeye devam ederken, diğer yandan olağan bir yönetimsel seçim süreci başlıyor. Fakat seçimlerin yapılacağı gün sağanak yağmur yağmasından dolayı, başkent halkı evlerinden çıkıp bir müddet oy kullanmaya gidemiyor. Ve yağmurun durmasıyla birlikte tüm halk üzerine düşeni yapmak için yola koyuluyor.
Seçimler tamamlanıp oylar sayılmaya başlayınca, tüm idari yetkilileri şaşırtacak bir manzara ortaya çıkıyor. Başkentteki oy pusulalarının yüzde 70’inin tamamen boş olduğunu gören yetkililer, bu durumu hemen hükümete bildiriyor. Ardından yönetim, seçimlerin sekiz gün sonra yenilenmesine karar veriyor. Ancak bu kez de boş pusulaların oranı yüzde 70’ten 83’e yükseliyor. Bunun üzerine hükümet, başkentte kaos yaratmak adına akla gelmeyecek yaptırımlar uygulamaya karar veriyor.
Güçlü politik duruşu ve eşsiz kalemiyle dünya edebiyatına damga vuran Portekizli yazar Jose Saramago, Görmek romanı ile tüm toplumlara unutulmaz bir insanlık dersi veriyor. Sıra dışı kurgusu ve çarpıcı mesajı ile dikkat çekiyor.

José Saramago Görmek Kitabından Bazı Alıntılar

♦ Deneyimlerim bana şunu öğretti ki, en berbat orospu çocukları böyle görünmeyenlerdir.

♦ Saygı görmek istiyorsan samimiyet kurma.

♦ Umut tuz gibidir, insanı doyurmaz ama ekmeğe tat verir.

♦ Fazlasını taşıyabilecekken azını taşımaktan daima hoşnut olmak her türlü övgüye layık bir mütevazılıktır, seni güç duruma düşüren şey ihtirastır.

♦ Doğarız ve o an sanki ömür boyu sürecek bir pakt imzalamış gibiyizdir. Fakat gün gelir, bunu benim adıma kim imzaladı diye sorarız.

♦ İnsanların kafası her zaman içinde yaşadıkları dünyayla tam bir uyum halinde değildir.

♦ Nereye gittiğimizi bilmememiz için kör olmamıza gerek yok.

♦ Bütün insani hakikatlerde daima kaygı verici, üzücü bir yan vardır.

♦ Tanımadığınız birine ağlamaktan daha saygın bir şey olamaz.

♦ Eğer biri hata işler ve diğeri düzeltirse, iki tarafta doğru davranmış olur. Eğer biri yanılır da diğeri düzeltmezse, hata iki tarafındır.

♦ En iyi işkenceci uzmanlarımızın da eve döndüğünde kendi evlatlarını öptüğüne, hatta bazılarının sinemada film seyrederken ağladığına hiç kuşkum yok..

♦ Ne kadar çabalasalar da ve çabalamaya devam etseler de, kimse insanların aynı şekilde düşünmesini sağlayamaz.

♦ Masum kimse yoktur, herkes bir suçtan sanık olmasa da, bir kabahatten suçludur, hiç şaşmaz bu…

♦ Kelleleri düşünmeye fırsat vermeden kesmenin en iyi çözüm olduğu iktidarın değişmez kuralıdır, sonra çok geç olabilir.

♦ İtaati sağlamak için her saat rütbesini göstermek zorunda kalan bir otorite ne kadar da zavallıdır.

♦ Kimi zaman korkudan kimi zaman çıkardan yalan söyleseler de, yine kimi zaman da hakikati savunmanın elinin altındaki tek yolunun bu olduğunu vaktinde anladıkları için yalan söylerler.

♦ Kadere meydan okumanın çok çeşitli yolları vardır ve neredeyse hepsi de boşunadır ve en kötüsünün olacağını düşünmeye mecbur kalırken en iyisinin olacağına inanmak ise bu yolların en sıradanlarındandır.

♦ Yarım ağızla söylenen şeyler eksiksiz lafların söyleyemediklerini söylemek için vardır.

♦ Dünyanın böyle olduğunu biliyoruz zaten, günahkârların bedelini daima doğrular öder.

♦ Hayat böyledir; bir şey kazanır ,başka bir şey kaybedersin…

♦ Ne duymak istediğinizi söyleyin de bu konu kapansın.

♦ Acelecilik çok kötü bir düşmandır.

♦ İnsanların aklından geçenleri anlayabildiğim kadarıyla, sizi rahatsız eden şey vicdan azabı.
– Yapmadığım şeyin vicdan azabı mı?
-En kötüsünün de bu olduğunu söyleyenler var, olup bitene izin vermenin vicdan azabı.

♦ Fakat insan her zaman hissettiğini söylemeli.

José Saramago
Kaynak: Görmek 

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz