WAHNEEMA LUBİANO: BATI RASYONALİTESİNİN HEGEMONYASI DİĞER BİLME BİÇİMLERİNİ MARJİNALLEŞTİRİYOR

Wahneema Lubiano, “Batı rasyonalitesinin hegemonyası[nın] dünya hakkındaki diğer bilme biçimlerini marjinalleştirdiğinden” yakınıyor. Ama Lubiano’nun aklında olduğunu sandığım “diğer düşünme biçimleri” ya (a) sezgiye, tahminlere ve deneyimine başvurmak gibi bilimsel hipotezler oluşturma sürecinin bir parçasıdır; ya da (b) şiirsel ifadelerin, romanların ve müziğin kullanılmasında olduğu gibi “marjinalleşmeleri” hiçbir şekilde söz konusu değildir. Göründüğü kadarıyla Lubiano, bilime sekter ve mutlak kesinlik arayışı içeren bir tutumun damgasını vurduğunu düşünüyor; bu yüzden de bilimin aksine, kuşkucu ve değişime açık olmamız, ya da sezgiye, tahminlere ve deneyime önem vermemiz gerektiği sonucuna ulaşıyor. Oysa kuşkucu ve değişime açık olmak veya sezginin, tahminlerin ve deneyimin yanı sıra başka potansiyel kavrayış kaynaklarına da önem vermek, bilimin ta kendisidir. Bir bilim insanı olmak, daha iyi fikirler geliştirmek için genel kabul gören düşünceleri sürekli sorgulamak demektir. Bilimsel faaliyetin hiçbir yerinde “mutlak kesinlik arayışına” yönelik en ufak bir baskı yoktur. Tam tersine, bilimin kendisinde var olan bütün baskılar, sürekli kavrayışlar oluşturmaya, sınamaya ve değiştirmeye yöneliktir.

Lubiano, sanki yeni ve eleştirel bir anlayış ortaya koyuyormuş gibi, “Bilginin hazırda bulunmayıp üretildiğini, verili olmayıp uğruna mücadele edildiğini ileri sürüyorum.” diyor. Peki bu iddia ne anlama geliyor?

Doğru, bilgiyi elde etmek için çalışırız ve bu anlamda onu “ürettiğimiz” doğrudur. Ama bu benzetmeyi suistimal etmemeliyiz. Deri ayakkabılar ve spor ayakkabılar da üretilir ve bu nedenle, her ikisi de geçerli ürünlerdir. Newton’un yasaları gibi İslami bilimin yasaları da üretilir; ama birisi geçerli bilgiyken diğeri değildir. Bilgi olarak iddiaların geçerliliğini belirleyen şey, söz konusu iddiaların “üretiliyor” olması değil, “deneyime karşılık gelmesi”dir.

Keza, yolumuza engeller çıktığında bilgi için mücadele etmemiz gerektiği de doğrudur; bununla birlikte başka durumlarda, örneğin destekleyici bir ortamda yetişiyorsak, bilgi daha kolay elde edilir. Şimdi Lubiano bilim insanlarının bunu inkâr edeceğini mi sanıyor? Bu iddia, bir şey için mücadele ediyorsak, deneyime tekabül edip etmediğine bakmaksızın o şeyin bu yüzden bilgi olduğunu mu ima ediyor? Ya da bir şeyi mücadele etmeden elde edebiliyorsak, yine deneyime tekabül edip etmediğine bakmaksızın o şeyin bilgi olamayacağı anlamına mı geliyor? Bu tartışma bağlamında neyin kastedildiğini anlamıyorum.

Siyah bando takımlarının ne olduğunu ve yaptığını inceledikten sonra, Lubiano şöyle diyor: “Eğer geleneksel bir sol rasyonalite, siyah bir bando takımını bir analiz nesnesi ve siyaset için olası bir alan olarak tahayyül etmekten acizse, bu acizlik, zevk, ritüel, tarih ve siyasi anlam arasındaki bağlantıyı açıklamak konusunda Batı bilimi ve rasyonalitesinin bazı sınırlılıklarına” işaret ediyor olabilir. Aslında, bir kimsenin kafasının rasyonel olarak çalışması, ama bu tür olasılıkları fark edememesi başka şeylere işaret edecektir: Örneğin koşulları anlamakta yetersiz kaldığını ya da belirli bağlantılar kurma kabiliyetinin olmadığını gösterecektir. Diğer yandan, insanların beyinlerinin yıkanmadığı ve karşı yöndeki baskıların kısıtlamasına tabi olmadıkları koşullarda, kafası rasyonel şekilde işleyen hiç kimse Lubiano’nun düşüncelerini tahayyül edemiyorsa, işte bu önemli sorulara işaret eder. Fakat, Lubiano’nun rasyonalitesi “siyah bir bando takımını bir analiz nesnesi ve siyaset için olası bir alan olarak” tahayyül edebilmiştir. Benim rasyonalitem de bunu tahayyül edebiliyor. Öyleyse, siyah bando takımının ehemmiyetinin karşısına konulan rasyonaliteyle ilgili nasıl bir sorundan bahsediliyor?

Gerçekte, Lubiano’nun yazısında (mevcut inançlarımız, düşüncelerimiz, önyargılarımız, yöntemlerimiz, değerlerimizden vs. farklı olarak) onun ya da benim rasyonalitemi bir kenara atmayı, aşmayı veya değiştirmeyi gerektiren hiçbir şey göremiyorum –ki zaten böyle olması gerekirdi.

Postmodernizm ve Rasyonalite
Bilim ve Postmodernizm Tartışmaları
Türkçesi: Sevinç Altınçekiç, Taylan Doğan


Wahneema Lubiano: Duke Üniversitesi’nde Edebiyat ve Kültürel Çalışmalar profesörüdür. İlgi alanları arasında Siyahi Amerikan Edebiyatı ve popüler kültürü ile kadın çalışmaları, siyahi entelektüel tarih ve milliyetçilik gibi konular bulunmaktadır. Social Text, Black American Literature Forum, Cultural Critique, American Literary History gibi dergilerde yayımlanan çok sayıda makalesi bulunmaktadır. The House That Race Built (1998) adlı kitabın editörlüğünü yapmıştır.

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz