Kimselere benzemesin isterim seni övdüğüm/ Seni övdüğüm zaman
Güzel bir çingene yalnız başına dolaşmalı kırlarda/Seni övdüğüm zaman
Tomris
Senin için alışılmış şeyler söyleyemem sana yaraşmaz
Kış gecesi amcamızdır bahar yakından kardeşimiz
Alır başımı Erzincan’a giderim seni düşünmek için
Dörtlükleri bozarım çünkü dağlar ne güne duruyor
Kıyılar ve eskimeyen her şey seni anlatmak için
Bir bozuk saattir yüreğim hep sende durur
Ne var ki ıslanır gider coskunluğum durmadan
Durmadan
Dağ biraz daha benden deniz her zaman senden
Hiçbir dileğimiz yok şimdilik tarihten coğrafyadan
Kimselere benzemesin isterim seni övdüğüm
Seni övdüğüm zaman
Güzel bir çingene yalnız başına dolaşmalı kırlarda
Seni övdüğüm zaman
Turgut Uyar
Tomris Uyar’a
Vefa en eski puludur semtimizin
göndermiyor şimdi kimse kimseye
tedavülden mi kalkmış ne puluyla beraber
toplasan da küçücük bir zarfın içine yine
o semti bize mektup diye göndersen
vefa, ah vefa ruhumuzun üstünden
uçup giden anıların posta kutusu,
‘görülmüştür’ damgalı o eski rüya…
Turgut Uyar’a
Çoktan postaya vermişler seni
ağzı kapatılmış hayat
damgası üstünde yetim
Mektup acıyor
hangi hayata gitse
hangisinden geri dönse
zarfı hiç değişmiyor:
Bu ne az hayat
bu ne çok yetim!
Haydar Ergülen