Uğurlu olmasını, iyi geçmesini dilediğim yeni yıla, Peyami Safa’dan başlamak istemiyordum. Onun için kendisine cevabım iki gün geçikti. Peyami Safa, beni çok ağır suçlamaya çalıştığı, jurnal ettiği bir […]
Biz Çinlilerle Atlardan Akrabayız!.. – Ahmet Nesin
Tam olarak yılını anımsamıyorum ama İzmir’de Burhan Özfatura belediye başkanıydı. Üniversitelerin başına YÖK belası oturmuştu. İhsan Doğramacı Ankara’ya 5 yıldızlı bir otel yapmıştı, açılış için ufak detaylar kalmıştı. […]
Psikanalitiğin kurucusu Freud’un kadınları: Dr. Freud ve karısı – Alper Hasanoğlu
Prof. Dr. Sigismund Scholomo Freud’un güçlü kadınlara bir zaafı vardı. Bu kadınlardan biri Lou Andreas Salomé’ydi. Nietzsche’nin âşık olup evlenme teklif ettiği, büyük Alman şairi Rilke’nin gençlik yıllarında […]
Turgut Uyar: Ben, kutsal bir bahaneyim, belki de bir sığınakım kendime
Ben hep sıkıntılıyım, Yani bir adamın canı sıkılır, o ben’im. Çünkü bana en yaraşan durumdur sıkıntılı olmak. Ben silâhsız bir askerimde ondan. Törenler askeriyim ben. Cumartesi ve Pazar […]
“Ne olursun yalana zorlama beni, sonra soğurum senden” Tanışma Anları – Tomris Uyar
Yalanlarla ne kadar içli dışlı olduğumuz, ayrımcıkları üstüne ince ince düşünmemizden belli değil mi? Yalanı yalnızca büyüklüğüne/küçüklüğüne göre değerlendirmekle yetinmiyoruz, ona pembe ya da beyaz gibi renkler yakıştırıyoruz; […]
Son bilimsel gelişmeler kelliğe çözüm bulabilir mi? – Daniel Cossins
Kellik bilim insanları için çözüm getirmesi zor bir sorun. On yıllardır süren araştırmalara rağmen kelliğe neden olan biyolojik mekanizmalar henüz anlaşılmış değil. Peki bu durum yakında değişebilir mi? […]
Eduardo Galeano: Yuttuğum kelimeler şişmanlatsaydı, dünyaya sığmazdım
“Kalmak istemeyen kelimelerin toplandığı bir yer olabilir mi? Bir kayıp kelimeler krallığı? Senden kaçan kelimeler, seni nerede bekler?” Cümleyi oluşturan kelimeler kim olduğumuzu ve ne istediğimizi anlatırlar. Ne […]
Edip Cansever’in Otobiyografisi: “Pantolonlarım yamalıydı, dört ay yalınayak gezdim…”
08/08/1928. Babam Kur’an’ın arkasına yazmış doğduğum tarihi. Sonra da nüfusa kaydettirmiş. Pek sevinmiş erkek olmama. Benden önce iki kız, benden sonra bir kız, böylece dört kardeş oluvermişiz. Doğduğum […]
“En kötü şey, öldürmeyen acılardır!” Kafka’nın Mesajı – Sadık Hidayet
“Her şey kuruntu; aile, büro, dost, sokak, en uzak veya en yakın kadın, hepsi ama hepsi aldatmaca. En yakın gerçek, penceresiz bir zindan duvarına başını dayaman.” Ama o […]
Cemal Süreya: Andre Gide dermiş ki, yavaş yavaş okuyun beni. Oysa Leopardi çok (ve hızlı) okumaktan kör olmuş
İlhan Berk Ankara’dayken, bir gece onlarda kalmış, gece kitaplığının bulunduğu salonda yatmıştım. Uyku tutmadı, kalktım, kitaplarla uğraşmaya başladım. Umulmayacak kadar az kitabı vardı. Yalnız her zaman yararlanabileceği, yeniden […]
Eğer Karaciğer Kendini Yenileyebiliyorsa, İnsanlar Neden Karaciğer Yetmezliğinden Ölüyor?
Vücudumuzdaki tüm organlar arasında en yüksek yenilenme hızı ve kapasitesi karaciğere aittir. Karaciğerin 5 lobundan 3’ünün (yani %60 civarının) alınması veya zedelenmesi durumunda bile karaciğer kendisini %100’e tamamlayabilir.
Can Yücel, Asım Bezirci’yi Anlatıyor: “Garip bir kuştu asım zümrüdü-anka küllerini seveyim”
”Gülmek bir erdemse asım gülerdi gülmek için değil papatyalar açarcasına o erzincanlı yüzünde çalışmanın şavkıyla ışırdı gözleri bugün tek başına da olsa yarın el ele garip bir kuştu […]
Oğuz Atay: “Sen de nereden çıktın? bile demediler…”
Beni sevseydiniz, şimdi yanımda olurdunuz gene. Beni bir türlü bırakmazdınız: Vallahi bırakmayız seni Hikmet Bey oğlumuz, derdiniz. Vakit çok geç oldu, “bu saatten sonra vasıta da bulamazsın. Misafir […]
Yaşar Kemal’in 8 Temmuz 1993 Madımak Konuşması: 36 yazarını yakan ülkeden hayır gelir mi?
Ama size bir kaç söz söylemek isterim. 36 arkadaşımızı yaktılar. Yakanları da lanetliyorum, yaktıranları da. Burada en büyük suç devletindir. Bu hikaye 40 yıl önce başladı, bu bir […]
“Babam bunu hak edecek ne yaptı?” Ölümüne Seversen Ölürsün! – Ercan Kesal
Sıvasız merdivenleri tırmanarak küçük bir odanın kapısına geldik. Çocuk, odanın kapısını açarak hemen pencerenin önündeki divana doğru yürüdü. Hafifçe eğilerek, “Dede, dede” diye seslendi. İnce bir battaniyenin altına […]
Behçet Aysan: “Sen bu şiiri okurken, ben belki başka bir şehirde olurum”
Sen bu şiiri okurken, ben belki başka bir şehirde olurum. Kötü geçen bir güzü ve umutsuz bir aşkı anlatan; rüzgarla savrulan, kağıt parçalarına yazılmış, dağıtılamamış bildiriler gibi uzun […]