İnsan Olmanın Psikolojisi: İnsan ilişkilerinde düşkünlük ve ilgisizlik

Abraham MaslowEksikliğe güdülenmiş insan, güçlü bir şekilde gelişime güdülenmiş insana göre, diğer insanlara çok daha fazla bağımlıdır. Daha “düşkün”, muhtaç, daha bağımlı ve daha tutkuludur. Bu bağımlılık insanlar arası ilişkileri etkiler ve kısıtlar. İnsanları gereksinimlerin doyurulmasına yarayan kaynaklar olarak görmek soyutlayım bir yaklaşımdır. İnsanlar bir bütün, karmaşık ve kendine özgü bireyler olarak değil kullanılabilirlikleri bağlamında değerlendirilir.

Algılayanın gereksinimlerine seslenmeyen özellikleri ya bütünüyle es geçilir ya da sıkıcı, rahatsız edici, sakıncalı bulunur. İneklerle, atlarla, koyunlarla ya da taksi sürücüleriyle, polisler ve garsonlarla, kullandığımız tüm insanlarla olan ilişkilerimizde bu durum geçerlidir.

Diğer bir insanın rahat, tutkusuz, nesnel ve bütünsel bir şekilde algılanabilmesi ancak ondan bir şey istemediğimiz, ona gereksinim duymadığımız zaman olanaklıdır. Kişinin bütünsel olarak estetik bir bakış açısıyla algılanabilmesi kendini gerçekleştiren insan için (ya da kendini gerçekleştirme anlarında) olanaklıdır. Dahası onay, beğenme ve sevgi kullanılabilirlik özelliklerinden çok algılanan kişinin içsel nesnel özelliklerine dayanır. Dalkavukluk ettiği ya da yaranmaya çalıştığı için değil gerçekten takdir edilen özellikleri nedeniyle beğenilir. Sevilmeye değer olduğu için sevilir, sevgi verdiği için değil. “Düşkün” ve gereksinimlerini doyurmaya eğilimli insanların diğer insanlarla kurdukları ilişkilerin belirleyici özelliklerinden biri de bu gereksinimlerini gidermekte kullandıkları insanların bir diğerinin yerini alabilmesidir. Örneğin ergenlik çağındaki genç bir kız beğenilmeye her şekilde gereksinim duyduğu için bu beğeninin kaynağı olan kişinin kim olduğu onun için fark etmeyecektir. Kendisini beğenen herhangi bir kişi bir diğeri kadar iyidir. Bu durum sevgi ya da güvenlik veren kişiler için de aynıdır. Kişi eksikliklerini doyurmaya ne kadar eğilimliyse karşısındaki insanı bir araç olarak değil özgün ve kendi içinde bir amaç olarak algılaması, onu düşkünlükten, ödülden, kullanılabilirlikten bağımsız bir şekilde algılayabilmesi de o denli zorlaşacaktır. “Yüksek düzeyli” insan ilişkileri psikolojisi, yani insan ilişkilerinde en yüksek gelişim olasılığı, eksikliğe güdülenme kuramı temel alınarak anlaşılamaz.

Abraham Maslow
İnsan Olmanın Psikolojisi
Türkçe Çeviri: Okhan Gündüz

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz