Ahmed Arif’in Cemal Süreya’ya mektup: Murat Belge ise düpedüz ayıp etti

“Cemo, Kurban,

Ha geldin ha geleceksin diye sana yazamadım. Mızo, senin ay başında geleceğini söylemişti. O gün, bugündür hep yolunu gözledim. Mektup da yazmadığın için neden gelmediğini bilemiyor bu yüzden de kötü şeyler düşünüyorum. Aklıma senin ya da Elo’nun hastalandığı geliyor. Sonra kendime bozulup ‘İyi şeyler düşünmelisin!’ diye komut veriyorum.

Yazın için teşekkürler. Pek çok müteşairin yüreğine ağı aktı ama başkaca bir şey de olamazdı. Bu arada beni övmelerine karşın şiirden anlamadıkları için kafamı bozan yazarlar da zuhur etti. Mehmed Kemal bile ‘Korkusuz, pazarlıksız, kül elenmemiş’ bir şair olduğumu yazdı. Oysa bu mısra benim niteliğim değil, kendisinden sonra gelen iki mısradaki ‘Salkım bir bakış’ ile ‘Kinsiz bir rüzgâr’ın niteliği! Bunu Kemal abiye söyledim; tutarlı bir devrimcinin kendi kendine böyle nitelikler yakıştırmasının ayıp sayılacağını, şiirimde de bunun apaçık olduğunu belirttim. Ama ‘çıfayda!’ (Kürtçe ‘faydasız’ demek) yazı yayınlanmış, bilmeyenler de beni öylece tanımış oluyor…

Hilmi Özgen de Forum’da safça bir övgü döşendi ama adamcağızın bir iddiası yok hiç değilse.

Murat Belge ise düpedüz ayıp etti. O dal… ve Rasputin kılıklı ‘Esnaf-provokatör’ ile beni kıyaslamaya kalkması ayıpların en fahişidir. Bana düpedüz hakarettir. Beni, kendi aklınca övüyor ama şiirden ve -yazılarında çok kullandığı- dialektik’ten anlamadığı için böyle hazin durumlara düşüyor. Bir kere ‘hayırlı evlat makina’ ile benim ifade ettiğim, PULLUK değildir. Murat Belge PULLUK’ların at, eşek ve öküz arkasına takıldığını hiç görmediği için MAKİNA derken benim ne demek istediğimi anlayamıyor. Ayrıca pulluk ile karasaban arasında ‘Üretim tarzını değiştirme’ bakımından bir fark yoktur. ‘Hayırlı evlat makina’ Traktör’dür. Traktör yani MOTOR olduğu için de yoksul köylüyü, topraksız ve az topraklı köylüyü, büsbütün rüsva edip, çaresizlikler içine atıp ‘Haldan düşmüş’ ve ‘Tedbil gezer’ durumunda şehirlere sürgün etmiştir…”

Ahmed Arif
Cemal Süreya’ya Mektuplar
Ahmed Arif’in Cemal Süreya’ya “Cemo Baboş, Cemo Kurban” diye seslenerek başladığı, 1966-1970 yılları arası gönderdiği özel mektuplardan oluşan “Cemal Süreya’ya Mektuplar”, Fikret Otyam’ın önsözüyle Alaca Yayınları’ndan çıkmış bir kitap.

Ahmed Arif’ten Cemal Süreya’ya mektup: “Dünyanın en güzel kızları, hiç kuşkusuz zaza kızlarıdır”

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz