Cemil Meriç: İnsanlar eşittirler kanun karşısında ama kanunu yapan burjuvazidir

Cemil MeriçAvrupa’nın aşağı yukarı aynı mânâya gelen üç kelimesi: felsefe, ideoloji, dünya görüşü (weltanschaung). Felsefe, ihtiyar ve aşınmış: fazla Yunan, fazla ortaçağ, fazla onsekizinci asır.. Onun yerini tutsun diye uydurulan ideoloji, insan ilimlerinin bütününü kucaklayacaktı, sosyal sınıfların yarı hakikatlerini sergileyen bir lâfız oldu. Weltanschaung, Batı dillerine Almancanın armağanı. Bâkir ve müphem. Tuttu, çünkü esnek. Hem bir nazariye, hem bir aksiyon.. Bir yerde ortak şuur, bir yerde yaşayış tarzı.. Kısaca: Bir medeniyet topluluğunun, bir milletin veya sosyal bir sınıfın hayat tecrübesini özetleyen insicamlı bütün. Yazar da, filozof da bu kaynaktan esinlenir.

Dünya görüşü, bir çağın veya çağların ürünü, -bir sınıfın veya sınıfların-, düşünceleri besleyen ana toprak. Her mimar o büyük âbideye bir kat, bir sütun veya bir kabartma ekler. Felsefeler ferdîdir, dünyâ görüşleri içtimâî. Batı insanının şuuruna yön veren düşünceleri üç başlık etrafında toplayabiliriz.

Hıristiyan Dünya Görüşü
Hıristiyanlık kölelerin isyan çığlığıydı, adâlete susamış insanların çığlığı. Kilise, ezilenler adına konuşuyordu. Sonra, Sezar’ın emrine girdi. Yığınları uyuşturmak, ayaklanmaları önlemek, imtiyazları meşrûlaştırmak için yalan söyletti Tanrı’ya. O cihanşümul din, ortaçağ’da bir avuç derebeyinin fetvâcısıdır. Bir dünya görüşünden çok, miskin bir ideoloji: varlıklar, ameller, değerler, biçim ve kişiler, değişmez bir mertebeler dizisi içinde donduruldu. Zirvede Tanrı, sonra Sezar, sonra kilise. İlmin tarihi, zekâ ile Kilisenin çatışması tarihi.

Burjuva Dünya Görüşü
İncil, barbar Avrupa’nın kanlı dişlerini, yırtıcı tırnaklarını sökemez. Eski köleler toprak kölesidir şimdi, sonra üçüncü sınıf olurlar: Çalışan, vergi veren, adsız ve haysiyetsiz kalabalık. Sınıftan çok yamalı bohça. İktisaden gelişen bu sınıf, ezilen insanlığın, ezelî aklın, cihanşümul adâletin sözcüsüdür. Şatoyu yıkmak için Kiliseyi de devirmek zorunda. Reform, Rönesans, aydınlıklar çağı.. Büyük kavganın belli başlı durakları. Nihâyet Devrim.. İnsanlık tarihi 1789’a kadar bir sınıf kavgası tarihidir. Yeni bir çağ açılmıştır 89’la. Sınıf yoktur artık, milletler, daha doğrusu insanlık vardır. İnsan ve Vatandaş Hakları Beyannâmesine göre, «insanlar hür ve hakça eşit doğarlar». Kendi çıkarlarının, insanlığın çıkarları olduğuna inanan üçüncü sınıf, dünya görüşünü parça parça kurar. Liberalizm veya ferdiyetçilik yüzyılların eseri ve üç sütun üzerinde yükselir: Hürriyet, akıl, ferd. Devrimden sonra üçüncü sınıf parçalanır. Burjuvazi kavga arkadaşlarını ziyafet sofrasından kovar. Servet de, bilgi de onun tekelindedir. İnsanlar eşittirler, doğru kanun karşısında. Ama kanunu yapan burjuvazidir. Yeni sınıf bir yandan eski imtiyazlılarla savaşmak, bir yandan yoksul yığınların uyanmasını önlemek zorundadır. Vâitler kâğıt üzerinde kalmış, sınıflar ortadan kalkmamıştır. Soyluların yerini burjuvazi, burjuvazinin yerini proletarya almıştır, insanın insanla savaşı daha kıyıcılaşmıştır. Bir kelimeyle liberalizmin göklere çıkardığı hürriyet, hür bir kümeste hür bir tilki hürriyeti. Ne var ki burjuvazi şatoyu devirirken kiliseyi de yıkmıştı. Kitleler, Rabb’in melekûtu ile oyalanamazdı artık. Sömürü nasıl gizlenecekti? Filozoflar yetişti imdâda. Onlar da -râhipler gibi- çelişkileri gizlemeğe, iç ve dış talanı kutsallaştırmağa çalıştı. Dünyaca geçerli bir hakikat diye sunulan liberalizm bir yalanına, yâni bir ideolojiye dönüştü.

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz