Bir şehre yazılmış yarın bir şarkının şiiri: “Bekle bizi istanbul”

1838

Salkım salkım tan yelleri estiğinde
Mavi patiskaları yırtan gemilerinle
Uzaktan seni düşünürüm Istanbul
Binbir direkli Halicinde akşam
Adalarında bahar
Süleymaniyende güneş
Hey sen güzelsin kavgamizin şehri
Ve uzaklardan seni düşündügüm bugünlerde
Bakışlarimda akşam karanlığın
Kulaklarimda sesin Istanbul
Ve uzaklardan
Ve uzaklardan seni düşündügüm bugünlerde
Sen şimdi haramilerin elindesin Istanbul

Vedat Türkali’nin “Birgün tek başına” adlı romanının 535. sayfasında yer alan kendi başına bir efsane olan romana özel bir anlam yükleyen bir şiir. Orijinal ismi “İstanbul” olan şiir  Onur Akın’ın içinde yer aldığı Grup Baran ve Edip Akbayram tarafından “Bekle bizi istanbul” adıyla söylendi. Bu şiirinin   bir bölümü şarkı olarak bestelendiği   için sadece bu kadar sanılan  şarkının devamını veya   şiirin tamamını aşağıdan okuyabilirsiniz.

Ahmed Arif söz konusu şiir için şunu söylüyor: “Abdülkadir Abinin, yani Vedat Türkali’nin “İstanbul” şiiri vardı. O şiir imzasızdı. Daktilo edilmişti, öyle geçti elime. Yıllarca kimin olduğunu bilmiyorduk. Bir tek şiir. Bence bu tek şiir, bir kitaba değil, on kitaba bedeldir. En azından bunu kendi kişiliğim ve kendi kuşağımdan bazı arkadaşlarım için söyleyebilirim.”

İSTANBUL

Salkım salkım tan yelleri estiğinde
Mavi patiskaları yırtan gemilerinle
Uzaktan seni düşünürüm Istanbul

Binbir direkli Halicinde akşam
Adalarında bahar
Süleymaniyende güneş
Hey sen güzelsin kavgamizin şehri

Ve uzaklardan seni düşündügüm bugünlerde
Bakışlarimda akşam karanlığın
Kulaklarimda sesin Istanbul

Ve uzaklardan
Ve uzaklardan seni düşündügüm bugünlerde
Sen şimdi haramilerin elindesin Istanbul

Plajlarinda karaborsacılar
Yağli gövdelerini kuma sermiştir.
Kürtajli genç kızlar cilve yapar karşılarinda
Balikpazarinda depoya kaçırılan fasulyanın
Meyvesini birlikte devşirirler
Sen şimdi haramilerin elindesin Istanbul

Et tereyağı şeker
Padişahin üç oğludur kenar mahallelerinde
Yumurta masaliyla büyütülür çocuklarin
Hürriyet yok
Ekmek yok
Hak yok
Kollarin ardindan baglandi
Kesildi yolbaşlarin
Haramilerin gayrisina yaşamak yok

Almiş dizginleri eline
Bir avuç vurguncu müteahhit toprak agasi
Onlarin kemik yalayan dostlari
Onlarin sazi cazi villasi doktoru dişçisi
Ve sen esnaf sen söyle sen memur sen entellektüel
Ve sen
Ve sen haktan bahseden Ortaköyün Cibalinin işçisi
Seni öldürürler
Seni sürerler
Buhranlar senin sirtindan geçiştirilir
Ipek şiltelerin istakozlarin
ve ahmak selameti için
Hakkinda idam hükümleri verilir

Haktan bahseden namuslu insanları
Yagmurlu bir mart akşami topladilar
Karanlik mahzenlerinde şehrin
Cellatlara gün dogdu
Kardeşlerin acisiyla yanan bir çift gözün vardir
Bir kalem yazın vardır
Dudaklarini yakan bir çift sözün vardır
Söylenmez…

Haramiler kesmiş sokak başlarini
Polisin kirbaci, celladin ipi, spikerin çenesi, baskı makinesi
Haramilerin elinde

Ve mahzenlerinde insanlar bekler
Gönüllerinde kavga gönüllerinde zafer
Bebeklerin hasreti içlerinde gömülü
Can yoldaşlar saklıdır mahzenlerinde

Boşuna çekilmedi bunca acilar Istanbul
Bulutlarin ardinda damla damla sesler
Gülen çehreleri ve cesaretleriyle
Arkadaşlar çikti karşima
Dindi şakalarimin agrisı

Bir kadin yoldaş tanirdim
Bir kardeş karısı
Hasta cigerlerini taşidigi çelimsiz kemikli omuzlari
Ve hüzünlü çehresiyle bebelerini seyrederdi
Cellatlara emir verildigi gün haramilerin sarayinda
Gebeliğin dokuzuncu ayinda
Aç kurtlarin varoşlara saldirdigi
Tipili bir gece yarisi
Sirtinda çok uzak bir köyden indirdi
Otuzbeş kiloluk sırrimızı
Zafer kanli zafer kipkirmizi

Boşuna çekilmedi bunca acilar Istanbul
Bekle bizi
Büyük ve sakin Süleymaniyenle bekle
Parklarinla köprülerinle kulelerinle meydanlarınla
Mavi denizlerine yaslanmış
Beyaz tahta masalı kahvelerinle bekle
Ve bir kuruşa Yenihayat satan
Tophanenin karanlik sokaklarinda
Koyunkoyuna yatan
Kirli çocuklarinla bekle bizi

Bekle zafer şarkilariyla caddelerinden geçişimizi
Bekle dinamiti tarihin
Bekle yumruklarimiz
Haramilerin saltanitini yıksın
Bekle o günler gelsin Istanbul bekle
Sen bize layıksın

Vedat TÜRKALİ 
 
[dailymotion]http://www.dailymotion.com/video/x1pjxl_onur-akin-bekle-bizi-istanbul_music[/dailymotion] 
“bir kadın yoldaş tanırdım/ bir kardeş karısı/ hasta ciğerlerini taşıdığı çelimsiz kemikli omuzları/ ve hüzünlü çehresiyle bebelerini seyrederdi/ cellatlara emir verildiği gün haramilerin sarayında/ gebeliğin dokuzuncu ayında/ aç kurtların varoşlara saldırdığı
tipili bir gece yarısı/ sırtında çok uzak bir köyden indirdi/ otuzbeş kiloluk sırrımızı
zafer kanlı zafer kıpkırmızı”

Türkali’nin şiirin içinde otuz beş kiloluk sır diye andığı, illegal faaliyet gösteren TKP’nin bildiri ve yayınlarını bastıkları baskı makinesidir. Oldukça eski bir teksir makinesi gibi olan bu pedallı matbaa, ikinci dünya savaşı yıllarında partiyi aramakta olan bir grup gencin kendi girişmleri ile aldıkları, tamircilerden  parça parça alınıp toplayıp tamir ettikleri, bir gazetede düzeltmen olarak çalışan arkadaşlarına gidip geldikçe hurufat kasasından harf aşırarak geliştirdikleri, eski bir daktilo ve mumlu kağıtlar ile baskı yapmaya çalıştıkları, aslında pek de işe yaramayan bir baskı makinesidir.
Bu baskı makinesi’nin yeniden inşaa sürecine giren partinin en değerli şeyi haline geldiği için, 1944 yılındaki ileri gençler birliği tutuklamaları sonrasında ele geçmemesi gerekmektedir. Ve bir kadın yoldaş, hasta bedenine, hamileliğine aldırmaksızın bu değerli emaneti gizlenmesi uygun görülen yere götürüp teslim eder.
Partinin gizli matbaası olarak da anılan baskı makinesi 1944’deki tutuklamanın ardından 1946’da TSP ve TSEKP tutuklamalarını da atlatacak, polisin eline ancak 1951 tevkifatı sırasında geçmiştir.

2 Yorumlar

  1. Vedat Türkali-Bir gün tek başına oldukça insanı etkileyen bir roman… ”Bekle bizi istanbul” ise bir dönem çok yüksek sesle söylediğimiz güzel bir o kadar da anlam yüklü… sitede oldukça güzel paylaşımlara denk geliyorum, ama bu başka oldu benim açımdan… Yüreğinize sağlık.Teşekkürler arkadaşlar bu duyguları yaşatığınız için…

  2. 40 li yillarda sola kan kusturan, bunca acilar diye anlattigi acilari yasatan chp iken, bu siiri turkulestiren edip akbayram; ve seslsndiren onur akin chp nin resmi muzisyeni nasil olabiliyor biri bana aciklasin.

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz