INGMAR BERGMAN: SESİN HER TONU BİR YALAN, HER HAREKET YENİ BİR ALDATMACA!

1

GERÇEKLİK BİZİMLE DALGA GEÇER

Anladığımı düşünmüyor musun? Var olmayı boş yere hayal etmek. Öyleymiş gibi görünmemek, gerçekten olmak… Uyanık olduğun her an. tetikte… Başkalarına karşı sen ile yalnızken ki sen arasındaki uçurum. Baş dönmesi ve sürekli açlık, açığa vurulmak için.

İçinin görülmesi için… Hatta parçalara ayrılmak ve belki de tümüyle yok edilmek için. Sesin her tonu bir yalan, her hareket yeni bir aldatmaca, her gülümseme aslında yüz ekşitme.

İntihar etmek mi? Oh, hayır. Bu çok çirkin. Sen yapmazsın. Ama hareket etmeyi reddedebilirsin. Konuşmayı reddedebilirsin. O zaman en azından yalan söylemezsin. Böylece düşünceye dalıp, kendi içine kapanabilirsin. Artık rol yapmaz, herhangi bir maske takmaz ve yalancı davranışlarda bulunmamış olursun. Böyle olduğuna inanır insan. Ama gördüğün gibi gerçeklik bizimle dalga geçer. Sığınağın yeterince sağlam değil. Hayat her şeyin içine sızar.. Ve tepki vermek zorunda kalırsın. Hiç kimse de bunun gerçek olup olmadığını, sen içten misin yoksa yapmacık mısın diye sormaz. Bu soruların önemsendiği tek yer tiyatrodur. Hatta orada bile fark etmez.

Seni anlıyorum Elisabet. Kendini bırakmanı, hareketsiz kalmanı, hayali bir sistem içinde apatiye girmeni anlıyorum.

Sonra, küçük şeyler için suçluluk duyarsın. Anlıyor musun? İnandığımız her şey ne olmuştur? Onlar gerekli değil miydiler? Aynı anda tek ve aynı kişi olunabilir mi?

Film alıntıları: Persona (1966) – Yönetmen: İngmar Bergman

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz