HÜZÜNLÜ BİR BEKLEYİŞ
Hüzünlü bir bekleyişin
Siren sesleri ışığında
adım atmadan yürürken
gitmenin kalmayla ilgisi olduğunu anladım
Koynumda yılan
Ürperten soluğunda
Meydan okurcasına
Nefesimi üflerken
Korkunun gölgesinin cesaret olduğunu anladım
Kuşlar
Gizlice sokulup
Gökyüzünün mavi olduğunu söylediğinde
Bulutlar açılıp kapanırken
Özgürlüğün kırılganlığını anladım
Bir şişeye hapsedip sessizliği
ölçerken formülünü bulup
Mekana sıkışan yüzlerde
Zamanın yokluğunu anladım
Konuşmanın iki boyutlu olduğunu
Çocukların zalimce gerçekçi olduğunu
Hayvanlarınsa ruhunun ulaşılmaz olduğunu anladım
Gözlerimin hiç susmadığını
Komşunun kirlerinden bir türlü kurtulamadığını
Çöplerini unutanın beyaza mahkum edildiğini anladım
Bilginin ardındaki özerkliği
İnsanın nesne karşısında ezilişini
Kalabalıklar arttıkça
Aynaların toprağa yansıdığını anladım
Çiçeklerin şarkı söylediğini
Yaşlıların masumiyete sığındığını
Salıncaklarınsa hiç yorulmadığını anladım
Saçlarımın benimle didişmesine
Kitaplarımın peşime takılmasına
Kurduğum oyunu
Kedilerle paylaşamaya alıştım.
Nisan/2021