Evcilleştirme ya da ehlileştirme insanlarla doğa arasında ilişkinin ve mecburiyetin sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
Atların ve yeryüzüne dikilen ağaçların da evcilleştirilmesi ihtiyaçtan ortaya çıkmış ve sonraki süreçlerde benzeşmeler ortaya çıkmıştır. Evcilleştirilen bitkilerin başında elma geliyor. İlkel insanların aletler icat etmeyi akıl ettiği dönemlerde mağaralarda elma tohumlarının çıkması elmanın serüveninin de insanınkiyle benzer olduğunu gösteriyor. Elmaya ilk insanlar da sonraki dönemde yaşayan diller de Latince ve Yunancada “melon” denilmiş ve diğer ağaçların meyvesi, hatta koyun veya herhangi bir büyükbaş hayvan ve de zenginliği ifade etmiştir. Sonraki dönemlerde özellikle kutsal kitaplar da elmaya çeşitli anlamlar yüklenmiş. Hz. Adem ile Havva’nın yaratılış efsanesindeki yasak meyvenin aslında elma olduğu tahmin edilmekte. Taha Suresi 120 ” – nihayet şeytan ona vesvese verdi. şöyle dedi: “ey âdem! sana sonsuzluk ağacını ve çökmesi olmayan bir saltanatı göstereyim mi?” Sonsuzluk ağacı ve çökmesi olmayan bir saltanat! İncil’de ” rab tanrı doğuda, aden’de bir bahçe dikti. yarattığı Adem’i oraya koydu. Bahçede iyi meyve veren türlü türlü güzel ağaç yetiştirdi. bahçenin ortasında yaşam ağacı ile iyiyle kötüyü bilme ağacı vardı. ” yaşam ağacı ve iyiyle kötüyü bilme ağacı ! Tevrat’ta “rab tanrı aden bahçesine bakması, onu işlemesi için adem’i oraya koydu. ona, “bahçede istediğin ağacın meyvesini yiyebilirsin” diye buyurdu, “ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme. çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün ” iyiyle kötüyü bilme ağacı! sonsuzluk ya da iyiyle kötüyü bilme ağacı neden elma olsun ki? ya da Allah’ın elmalarından yemek neden peygamberine yasak olsun ki?
Erasmus Deliliğe Övgü’sünde şöyle bir cümle kurar ; ” dünyamızın mimarı Tanrının insana adeta bilgi mutluluğun zehriymiş gibi, bilgi ağacından tatmasını yasaklamasının nedeni işte budur” der. Çökmesi olmayan saltanat’ta , iyiyle kötüyü bilme ağacı da yaşam ağacı da bilgi.Adem ile Havva’nın bilme isteğinden cennetten kovuluyor olması daha olası çünkü; bilme isteği şüphedendir. (ya da erasmus dediği gibi bilgi mutluluğun zehri olduğu için)