Dünyanın en büyük ruh bilimcisi Sigmund Freud’un eşi Martha’ya yazdığı mektup

Sevgili canım
Benim aşkımın tüm ulviliğini ne yazık ki yoksulluğumun tüm dipsizliğini, ancak senin davranışlarından sonra anlayabileceğim. Bunu çok iyi biliyorum. Bunun ne derece önemli olduğunu idrak etmeye devam ediyorum. Bu küçük güzel kutu ve o hayranlık duyulası fotoğraf karşımda olmasaydı yaşananların sadece birer düş olduğunu zannedecek yaşar ve gözlerimi açmaktan korkacaktım. Fakat arkadaşlarım bunun bir gerçek olduğunu söylüyorlar. Bunun gerçek olması gerekir

 

Martha benimdir. Herkesin kendisinden hayranlıkla söz ettiği bu genç kız ilk karşılaşmamızdan itibaren tüm karşı koymalarıma rağmen kalbimi çaldı .
Oysa ben tam olarak kendime güvenemiyorum. Kur yapmaktan çekiniyordum, o bana gelip bendeki değeri, bana özgü değerlere dönüştürdü, bana yeni bir umut en çok ihtiyaç duyduğum bir zamanda çalışmak için taze bir güç bahşetti.

Benim biricik sevgilim, sen yeniden döndüğünde o cana yakın varlığınla beni tedirgin eden beceriksizliği ve çekingenliği yenmiş olacağım, o minnacık güzel odamızda yeniden başbaşa kalacağız;sen koltuğa oturmuş ve ben ayaklarımı yuvarlak tabureye uzatmış olarak..
Ne güneşin batışından konuşacağız ne sabahın oluşundan.. o can sıkıcı endişelerin yolculukların gündem oluşturmayacak kaygıların artık bizi ayıramıyacağı dönemden konuşacağız.

İşte bugün de bitti, kağıdımda hiç boş yer kalmadı, gene de seninle gevezelik etme arzumun önüne geçemiyorum. Hoşckal ve bu zavallı adamı ne kadar mutlu ettiğini unutma.

Sigismund Scholomo Freud (1856-1939) Dünyanın tartışmasız en büyük ruhbilimcisi, Psikanaliz öğretisini geliştirmiş olan Avusturyalı nörologtur.
Freud’a göre, ruhsal sorunların kaynağını, hastaların bastırdıkları ve bilinçaltına ittikleri sorunlardır. Hastaların bilinçaltındaki dugularını yüzeye çıkarmaya dayalı “psikoterapi” adı verilen bir yöntemle hastalarını iyileştirmeye çalıştı

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz