Araştırmacı Shane Ellison’ın hazırladığı ve tüm dünyada büyük yankı bulan ‘Tıbbın 10 büyük yalanı’ adlı çalışma, ilaç şirketlerinin nasıl gelirlerini artırmak için yalanlara başvurduğunu gözler önüne seriyor. Ellison, ilaç şirketlerinin uydurduğu en büyük yalanlardan biri olan kolesterol üzerinde çok duruyor. Ne yüksek kolesterol kalp krizine yol açıyor ne de ilaçlar kolesterolü düşürüyor. Peki biz ne yapıyoruz? En ufak bir baş ağrısında bile ilaçlara yöneliyoruz!..
İşte size tıbbın 10 büyük yalanı:
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi FDA’nın onayladığı ilaçlar güvenli ve etkindir: FDA’nın onayladığı birçok ilaç, ölümlere neden oldu. Hatta yakınlarını kaybedenlerin birçoğu büyük tazminatlar kazandı.
Yüksek kolesterol, kalp hastalığı için risktir: Bu sağlık efsanesi başta Amerika olmak üzere birçok ülkede çökertildi. Kalp hastalığı 35 yaşın üzerindeki tüm kişiler için ilk ölüm nedeni. Kalp hastalığı riskinin, kan kolesterolü yükseldikçe arttığı doğruysa, o zaman kalp krizinden genç yaşta ölenlerin total kolesterolünün de yükselmiş olduğunu görmeliyiz. Bu doğru değil. Kalp krizlerinin ve inmelerin yarısı kolesterolü yükselmemiş kişilerde ortaya çıkıyor.
Kolesterol kötüdür: Amerikan Kalp Birliği’ne göre, 105 milyondan fazla Amerikalı’nın kolesterol düzeyi 200 mg/dl ya da daha yüksek seviyede. Bu, ilaç endüstrisi için potansiyel müşteri anlamına geliyor. Ancak yüksek kolesterolün ömrü uzattığı biliniyor. Yüksek kolesterolü olan erkeklerin bağışıklık sistemi daha güçlü. Ayrıca kolesterol karaciğerde safra asitlerinin üretimine yardımcı oluyor. Bu asitler vücudun artık ürünlerden temizlenmesi için gerekli.
Kolesterol düşürücü ilaçlar güvenli ve etkindir: Kolesterol düşürücü ilaçlar, bellek ve odaklanma üzerinde olumsuz etki yapıyor. Kanser riskini artırıyor, sinirlere hasar veriyor. Zaten bu ilaçların ana maddesi, kırmızı pirinç mayası diye bilinen bir mantarın izole edilmiş zehrinden başka bir şey değil.
İlaçlar bilime dayanarak onaylanır: FDA uzmanlarının yarıdan fazlasının, ilaç şirketleriyle doğrudan maddi ilişkisi var. İlacın piyasaya çıkıp çıkmayacağına karar veren kurulun yüzde 51’i, diğer yüzde 49’u ölümcül ilaçların güvenli ve gerekli olduğunu ikna etmek için uğraşıyor.
İlaç reklamları bizi bilinçlendirir: Birçok kolesterol düşürücü ilaç reklamında kas ağrısı, kas kaybı, güçsüzlük gibi yan etkilerin görülmediğine dikkat çekiliyor. Ancak gerçek, bunun tam tersi.
İlaçlar, yaşam kalitemizi yükseltir: FDA ta rafından onaylanan ilaçlar her yıl yaklaşık 160 bin kişiyi öldürüyor. Yaklaşık iki milyon insan, ilaçların yol açtığı hastalıklara yakalanıyor. Obezite, kanser, böbrek yetmezliği, otizm, depresyon bu hastalıklardan bazıları.
Doktorlar reçeteli ilaçların tehlikeleri konusunda hassastır: Batı ülkelerinde doktorlar, reçeteli ilaçlar hakkında bilgi edinmek için tıp dergilerine başvuruyor. Çünkü en güvenilir kaynak bu dergiler. Bütün makaleler bilimsel gerçeklere dayanarak sunuluyor. ABD’de ise durum çok farklı.
Besin destekleri tehlikelidir: İlaç şirketleri, besin destekleriyle rekabeti aza indirmek için hükümeti etkileme amaçlı bir dizi teknik kullanıyor. Bunlardan ilki, besin maddelerinin doğru kullanımıyla ilgili dersin 85 yıl önce tıp fakültelerinden kaldırılmış olması. Bir diğeri ise ilaç endüstrisi lobisinin medyayı etkisi altına alarak, besin desteklerine karşı olumsuz bir hava estirmesi.
Kolesterol öldürür: Kalp krizi geçiren kişilerden yüzde 50’den fazlasının kolesterolü normal çıktı.