SEN DE MİLLETVEKİLİ ADAYIYDIN ORHAN MİROĞLU!..
Bu yazı biraz şansız bir zamana geldi esasında, kaç gündür yazmayı düşünüyordum ama önceden de yazdığım gibi anılarımın bir kısmını kitaplaştırmaya başladığımdan yazıları o kadar sık yazmıyorum. Benim yada yazının şanssızlığı Orhan Miroğlu’nun Taraf Gazetesi’nden ayrıldığı döneme denk gelmiş olması. Çünkü Orhan Miroğlu – Ahmet Altan atışması benim tartışacağım bişey değil, ayrıca beklediğim de bir olay.
Taraf Gazetesi’nde buna benzer olaylar olacak, sadece Taraf Gazetesi’nde değil, son zamanlarda hükümet yanlısı görünen bütün gazetelerde olacak ve oluyor da… Bunun 2 nedeni var, Erdoğan’ın bir daha genel başkan ve başbakan olmayacağını açıklamasıyla birlikte Erdoğan ve Gülen grubu fena kapıştı. Ahmet Altan ile Orhan Miroğlu kapışmasında da bunun kokuları var zaten.
İkinci neden Ahmet Altan’ın olduğu her yerde hep olacak bir çatışma, o da Ahmet Altan’ın herşeyi bilmesinden kaynaklanıyor. Ahmet Altan’la Orhan Miroğlu kapışmasının en kısa açıklaması “İki cambazın aynı ipte” olmasından kaynaklanıyor. Oysa Bakanların başı Recep Tayyip Erdoğan “Kürt açılımmayalımı”nı ilk açıkladığında ne kadar mutlu bir aile tablosu çiziyorlardı, Seda Sayan’lı, Nihat Doğan’lı “Kürt açılımmayalım” kahvaltılarından bahsederek bizlere ne güzel demokrasi dersleri veriyorlardı.
Ama işler istedikleri gibi gitmedi, bizim dediğimiz çıktı ve “Kürt açılımmayalım”ı başlamadan bitti. Gerekçeler gösterdiler, onlara göre Habur sınır kapısına gelen Kürtleri sevinçle karşılayan yüzbinlerin “Savaş bitiyor” diye kandırılsalar da sevinme hakları yoktu, şekilcilik yaparak elbiselere taktılar, Atatürkçüler ne kadar kızdıysa bu elbiselere onlar da o kadar kızdılar.
Seçimler oldu, AKP orada bağımsız Kürt ve sosyalist adaylara karşı daha çok kaybetti, 20 yerine 36 milletvekili çıkardılar, sonra birini saymadılar, bir demokrasi dersi daha verdiler. Ama ortada başka bir gerçek daha vardı, AKP yani Erdoğan orada tam istediği gibi örgütlenemiyordu ama Fetullah Gülen ekibi örgütleniyordu. İşte o noktada Ahmet Altan bu konuda Erdoğan’ı suçlamaya başladı. Çocuk ve gençlerin öldürmesine ateş püskürdü ama Erdoğan “Kürt açılımmayalım”ını yaparken Ahmet Altan “Aynı zamanda sınır ötesi kararı da alıyor, bu çelişkiye ne demeli?” diye ne yazı yazdı ne de kendi kendine sorular sordu.
Neyse, bunları yazmayacağımı söyledim ama parmaklarıma engel olamadım. Benim asıl yazmak istediğim geçen gün PKK’lilerle BDP milletvekili arkadaşların karşılaşıp sarılmalarıyla ilgili televizyonda söyledikleriydi. Orhan Miroğlu “Bu kucaklaşma 2 dönem milletvekilliğini garanti eder…” dedi. Ağzım açık kaldı televizyon karşısında, Orhan Miroğlu’nun geçmişini düşündüm, yanılıp yanılmadığımı kurcaladım, Kürt arkadaşlara da sordum ve bundan önceki seçimde Orhan Miroğlu’nun Mersin’den bağımsız aday olduğunu teyit ettirdim.
Sadece milletvekili adayı da değil, Miroğlu HADEP, DEHAP ve DTP’de genel başkan yardımcılığı da yaptı. Adayken Kürtçe konuştuğu ve PKK propagandası yaptığı için 2 yıla da mahkum oldu. Hatta anayasa mahkemesi DTP’yi kapatınca genel başkan yardımcısı olduğundan siyaset yasağı da yedi.
Orhan Miroğlu’nun neden seçilemediğini bilemem, onu bir gün yazarlar ama içinden geldiğin bir örgütün seçilmiş milletvekillerini bu şekilde suçlamak hangi siyasi ahlaka sığar anlamaya çalışıyorum. Orhan Miroğlu yeni bir Mehmet Metiner olmaya çalışıyorsa bence yanlış yolda. Mehmet Metiner daha önce belediye başkanıyken Erdoğan’ın ve daha sonra da Recai Kutan’ın danışmanlığını yapmış birisi. Mehmet Metiner HADEP’e oralardan gelmiş zaten. Ama bir sonraki seçimlerde AKP milletvekili olmak için hem seçilmiş Kürt ve sosyalist milletvekillerine çamur atmak hem de bakanların başı Erdoğan’ı artık sevmeyen Ahmet Altan’la kavga etmek, nasıl bir yol yada yöntem bilemem. Zaman gösterecek, bir bakmışsınız Orhan Miroğlu yakında yapılacak AKP kongresinde merkez yürütmeye seçilmiş.
Bir dahaki seçimde hem Mehmet Metiner, hem Orhan Miroğlu hem de Şamil Tayyar seçilir mi dersiniz aynı anda. Ben en iyisi gelecek seçimde de aday olmayayım, bir de Hakan Şükür’ü düşünsenize, ABP gibi bişey olurlar, ABEM BİLİR PARTİSİ…
ahmetnesin.wordpress.com