Bu yazıya başlayalı 1 hafta oldu, devam edemedim, elim gitmiyor, öldürülen çocuk fotoğrafları, katledilen hamile kadın haberleri, terörist dedeler, babamın 100 yaşına girmesi, cezaevinde demokrat Bülent Ecevit zamanında yakılan, boğulan devrimcilerin anması, Kahramanmaraş katliamının yıldönümü, uykusunda canlı bomba diye öldürülen gencecik kız ve bu olayları protesto edenlere yapılan vahşet, nasıl bir ruh halinde yazmamı bekleyebilirsiniz ki!.. Olmuyor, eskisi gibi yazamıyorum.
CİNAYET İŞLEYECEĞİM DEDİ DÖVLET!..
İnsan siyasi bir analiz yapabilir, tahminde bulunabilir, karşı tarafı anlamaya çalışabilir yada eleştirebilir ama Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olduğu bir ülkede bunların hiçbiri yapılamaz. Dün Cizre ve Silopi’de çok ilginç bir olay yaşandı. Silopi’de 68 okul, 39 bin 128 öğrenci ve 1701 öğretmen var. Silopi İlçe Mille Eğitim Şube Müdürü Sait Uysal bir mesaj çekerek “Merkez okullarında görev yapan öğretmenler 14-15-16.12.2015 tarihlerinde hizmet içi eğitime alınacağından belirtilen tarihlerde okullar tatil edilmiştir. İş-Kur personelleri belirtilen tarihlerde okullarda hazır tutulacaktır. Okullarda bulunmayan personellerin işlerine son verilecektir. Bilgilerinize rica ederim…” demiştir.
Bu yazıya başlayalı 1 hafta oldu, devam edemedim, elim gitmiyor, öldürülen çocuk fotoğrafları, katledilen hamile kadın haberleri, terörist dedeler, babamın 100 yaşına girmesi, cezaevinde demokrat Bülent Ecevit zamanında yakılan, boğulan devrimcilerin anması, Kahramanmaraş katliamının yıldönümü, uykusunda canlı bomba diye öldürülen gencecik kız ve bu olayları protesto edenlere yapılan vahşet, nasıl bir ruh halinde yazmamı bekleyebilirsiniz ki!.. Olmuyor, eskisi gibi yazamıyorum.
Evet, Kürdistan’ın kimi bölgelerinde çocuklara okul tatil, deprem yok, kar yok, salgın hastalık yok, sadece devletin açtığı savaş var. Sadece Erdoğan olsa iyi, “O evleri teker teker temizleyeceğim…” diyen bir başbakan bozuntusu da var başımızda. Devlet sanıyor. Hay sizi yetiştirenlerin, diyeceğim ama 1 tane, 5 tane değiller ki, hangi birine yetişeceğim.
Devamlı Moğollar’ın şarkısı “Bişey yapmalı”yı mırıldanıyorum kaç gündür. Neyse ki fuardayım, yoksa tam da türkü DVD’si çıkaracakken benim bet sesimle mırıldanmalarımı duysa boşanma davası bile açabilirdi. Yapmalı da ne yapmalı, adam tam barışa doğru giderken savaş açmış, protesto edenlerin bile öldürüldüğü bir dönem.
Dün fuarda standıma bir kızcağız geldi. Van’dan gelmiş, türbanlı, güzel mi güzel, gözlerinin içi gülüyor hâlâ… Aziz Dede’sini görememekten üzgün, “Keşke hepsini alabilsem…” diye hayıflanıyor ama benimle tanışmaktan memnun. İzmir’de okuyor sandım ama kolon kanseriymiş, tedaviye gelmiş. Doktoru moral depolamasını söylemiş ama o şaşkın İzmir’de, “Bizim oralarda bunca katliam yapılırken bu insanlar nasıl böyle şen-şakrak olabiliyor…” diye soruyor bana.
Boğazıma bişeyler düğümleniyor, hele bir de kızkardeşinin Kobani’de IŞİD’e karşı savaştığını öğrenince iyice beter oluyorum. Tıkanma noktası bu olmalı sanırım, söyleyecek fazla lafım yok, yüzüm de yok. Turistik yer diye basın toplantılarına, kısa protesto yürüyüşlerine müdahale edilmeyen Antalya’da bile polis saldırmaya başladı artık, ne diyeyim bu gencecik kıza.
Hastalığı iyi safhada değil ama onun gözlerinde hala umut güzelliği var, bir de bişey yapamamanın sıkıntısı. O da benim gibi “Bişey yapmalı”yı mırıldanıyor. Kobani’den gelecek kötü bir habere de alışık, bu devlet Kürtleri ölüme alıştırmış. “Annem her sabah kızkardeşimin kapısını açıyor ve ‘Ne zaman gelecek yavrum’ diye söyleniyor…” dediğinde ev, oda, anne geldi gözümün önüne.
Dövlet okulları tatil ediyor Kürdistan’da, çocukları, anneleri, hamile kadınları, amcaları ve dedeleri öldürüyor iktidar uğruna, para uğruna, din uğruna… Gencecik bir kız hastalığınla boğuşuyor, moral depolaması gerek iyileşmesi için ama o doğduğundan beri savaşın içinde, moral neredeyse tünne ama Aziz Dede’sinin 2 kitabını almaktan çok memnun, standa geldiğinde dolu dolu gözleri gülüyor tekrar, benimle sohbet ederken başka bir dünyaya geçiyor, umut kaplıyor içini yeniden.
Düşünsenize, çevresindekiler gibi gülemeyen birisiyle sohbet edince seviniyor o genç kız, duyarlılığa hasret çünkü. Biz onları kendi savaşlarıyla ve ölümleriyle başbaşa bırakmışız sanki…
Başbakan Kürdistan’da sokağa çıkma emri verdi, çünkü temizlik evde yapılacak. O kapı her sabah açılacak ve o güzel anne kızının gelip gelmediğine bakacak. Gelse yine her sabah kapıyı açıp, bu kez kızının temizlikte gidip gitmediğine bakacak. Kimileri de aval aval etrafına bakacak, sonra “Aziz bey haklıymış ama oranı az söylemiş. Bunlar nasıl kazandı…” diye hayıflanacak aynaya bile bakma gereği duymadan…
22 Aralık 2015
ahmetnesin.com