Toplam 110 işçinin hayatını kaybettiği Tuzla tersanelerinde İstanbul İl Genel Meclisi İnsan Hakları Komisyonu’nun açıkladığı rapora göre günde, birçoğu hafif yaralanmalı ortalama 100 kaza meydana geliyor. İş şartları oldukça ağır. Kalp krizinden kaynaklı ölümler dikkat çekici.
İşçiler, 40 kişilik barakalarda sağlıksız şartlarda yaşıyor. Gece ve istirahat saatlerinde yeterince dinlenemeden işlerine yorgun gitmek zorunda kalıyor. Eski ahırlarda yatıp kalkıyorlar, cami tuvaletlerini kullanıyorlar.
Hemen hepsi bir siyasi partide yönetici olan tersane patronları, politikacı kimlikleriyle bir yandan sosyal adalet yalanlarını sürdürürken, kardan gözü dönmüş öteki halleriyle de yanlarında çalıştırdıkları işçilerin birer birer ölümlerine, sakat kalmalarına seyirci kalıyorlar.
İşçiler bu kez de sokaklarda, ama bu kez ücret artışı ya da sosyal iyileştirmeler peşinde değiller. Öncelikli olarak çalışırken ölmemeyi istiyorlar. Aslında düşük ücret ya da kötü çalışma koşuları zaten bir çok işçinin yavaş yavaş ölmesine neden oluyordu. Şimdi değişen şey bu ölümlerin daha aleni olması.

