1963 Artvin doğumlu olan müzisyen, müzik prodüktörü, sanatçı Mircan Kaya, seslendirdiği ilk albümü, alanında ilk olan Bizim Ninniler’den sonra Kül, Sala, Numinosum, Outim, Elixir, Nanni ve Minor adlı sekiz albüm çıkardı.
“Her şeyden müzik süzebiliyorum. Arının çiçeklerden, ağaçlardan, doğadan bal yapması gibi. Benim müziğim bu anlamda kestane balına benzer. Buruk, keskin, sersemleten bir tat. Herkesin hoşuna gitmeyen bir bal ama sevenler hiç vazgeçemezler. Her daim, yumuşak aşk şarkıları söyleyemem. Hayatın icinde keskin bir acı, isyan, her şey var. Yumuşaklık ta var elbette. Bu yüzden bazen yumuşak, bazen buruk olabilirim müzikte, şarkı söylerken… Ninniler söylerken mutlak şefkate bürünebilir sesim ama söz konusu aşk olunca, ölüm olunca, ayrılık olunca değişir işler. Sesimi her daim yumuşak tutabileceğim müzik ancak ve ancak çocuklara hitaben yapılmış olanlardır. Hiç ürkütülmemesi gereken varlıklardır çünkü onlar.”
Sonraki şarkıya geçmek için >| şarkı seçmek için [>] işaretine basınız.
“Tuhaf gelebilir belki… Ama bana en çok acılar, hüzün, yalnızlık, sessizlik, yollar ve yolculuklar ilham verir sonra aşk ve sevgi… Doğa… Bazen başka bir müzisyen, enstrümanını iyi çalan bir müzisyen, yanık bir türkü veya şarkı… Başkalarının acıları, evrenin içinde ne varsa… Bazen sessiz kalıyorum. Yüreğime dokunan bir ses duyana kadar. Geçmiş, kayıp zamanları ve benim için daha çok acıları temsil ediyor. Sarı mutfak dolabımız yok artık. Üzerinde annemin yaptığı kurabiyeler dururdu. Kocaman mutfak masamız da rüyalarda ortaya çıkıyor bazen. Artık içine girilemeyen sıcak mutfağın penceresinden içeriyi görüyorum. Bütün sevdiklerim o masanın etrafında oturmuşlar, muhabbet ediyorlar artık girilemeyecek zamanın koridorlarında kaybolmuş o mutfakta. Komşularımız da kayıp. Göç eden herkesin benzer duyguları vardır her halde. Proust gibi, yediğim veya kokladığım şeylerle zamanda düşsel yolculuklara çıkıyorum sık sık. Sanki bütün hayatımı, yaşadıklarımın gerçek ve anlamlı olduğunu kanıtlamaya adadım ve yaptığım her şeyle geçmişle şimdiyi birbirine bağlamaya çalışıyorum. Her şey şimdi ve burada. Geçmiş, şimdi ve gelecek.”