SENİN OMZUNA YASLANMAK
Bana dağları geri getirdiğini söyledin.
Düşündüğün, sezdiğin dağları
Orada tam şu anda
Yürümekte olanları anlattın.
Onlarla arandaki bağı.
Acıma mı?
Değil.
Ama çocukluk gibi
Seninle büyüyen
Senden uzaklaşmayan.
Orada
On binlerin yürüyüşü
Vadilerin derinliğinde
Yürek gibi açılmış bir dağ.
Gün doğuyor,
Gece iniyor
Ve biz biliyoruz zamanı.
Gün doğuyor,
Gece iniyor
Ve biz sessiz yolcuları yeryüzünün
Duyuyoruz acıyı.
Ölüm dünyaya bırakılmış bir işaret.
Ve dallar karanlıkta anlatıyor aşkı
Ağlayışla.
Ben kuytulardan gelen meczup adamları
Hatırlıyorum
İnanmış olanları
Ve ağlıyorum.
Senin omzuna yaslanmak
Bir dağın tamamlanması.
Senin omzuna yaslanmak
Akmak bir vadiden.
Evet en baştan başlayalım
Adımlarımızın sessizliğinden
Yüreğin toprağı duyuşundan ve de.
Korku nedir
Bizim sevincimiz karşısında?
Korku nedir
Bizim dağları açıklayan inadımız yanında?
Şimdi zaman açılıyor önümde
Günü ve geceyi eşitlemiş
Bir kavim
Geleceğe akıyor.
Yıldız oluyor bir kavim.
Şimdi kavuşmayı beklerken
Gözyaşları içinde
Geçmişten gelen karanlığın bizde açılması
Ve ışığın kalp demek oluşu.
Sen dağları anlatırken
Kalbimde eşitlenen
Işığa ve karanlığa baktım.
Umut
Nar ağaçlarının hevesi
Ve yankısı kuyuların.
Bizim hikâyemiz midir
Başlangıçtan sona
Bizim olacak olan?
Bejan Matur
Son Dağ