Ahmet Ümit, çok sevdiği iki Rus romancının Dostoyevski ile Tolstoy’un yaşamını, eserlerini, dünya görüşlerini kıyaslamalı olarak irdeliyor… İnsan Ruhunun Haritası:
Ben burada çok ağladım abi! – Ercan Kesal
Akşam olmak üzereydi. İki gündür yağan kar iyice hızlanmış, hastanenin önündeki küçük yokuşu tırmanan araçların çıkardığı patinaj sesleri giderek artmaya başlamıştı. Bu […]
Franz Kafka: Bizler, geçmiş zamanların hayaletlerinden başka birşey değiliz!
Kafka’nın Yaşadığı Dünya ve Çatışmalar Hayatın anlamını ararken Kafka’nın temel tecrübesi, yabancı olmak ve varlığın içinde kendine bir yer bulabilme ihtiyacını duymaktı. […]
Nilgün Marmara’da şiir, yaşamak ve ölmek üstüne
Keşke Nilgün Marmara’nın eseri de yaşamı da daha büyük ırmaklara gidebilecek kadar sürekli ve uzun olsaydı. Olamamasının nedeni depresyonlar kadar toplumsal anların […]
Murathan Mungan: Bizi en çok kendimize benzediğini düşündüğümüz insanlar üzer
Hayatımıza bir tatil duygusu veren, hep bir olup pazenden minder, şile bezinden perde, yazmadan masa örtüsü yaptığımız, kızlar yatakhanesi gibi koyun koyuna […]
Vladimir Nabokov’un Anton Çehov ve Öyküleri Üzerine Düşünceleri
ÇUKURDA Biz insanca davranıyoruz size, siz de öyle ödeyin bize borcunuzu İngilizce’ye «in the Gully» (Hendekte) ya da çoğunlukla «In the Ravine» […]
Konstantinos Kavafis: Ve kalbim gömülü bir ceset sanki…
Kent Dedin, “Bir başka ülkeye, bir başka denize gideceğim. Bundan daha iyi bir başka kent bulunur elbet. Yazgıdır yakama yapışır nereye kalkışsam; […]
VAN GOGH: SÖZCÜKLERE GEREK KALMADAN BENİ ANLAYACAKLARINI SANDIM…
Vincent Van Gogh’un on yedi yıl boyunca, bir tarlada kendini vurmadan iki gün önceye dek kardeşi Theo’ya mektup yazmaya devam ediyor. Mektuplarda […]
Tezer Özlü: İnsan ne denli derin düşünebiliyorsa, sevgisi o denli derindir
Her sevginin başlangıcı ve süreci, o sevginin bitişinin getireceği boşluk ve yalnızlık ile dolu. Belirsizlikler arasında belirlemeye çalıştığımız yaşam gibi. Sevgi isteği, […]
Cesare Pavese: “Bir kadın ancak ertesi gün anlaşılır…”
Daha kapıda işletmeye başladı beni. Buradan ilk çıkışım olmadığını, bir de onun gibi birinin bunu da yaşaması gerektiğini söyleyince, anlamlı anlamlı gülmeye […]
“Kime anlatsam kederimi?” Anton Çehov’dan Bir Hikaye: Acı
Akşam karanlığı… Sulu, iri iri kar taneleri, henüz yakılmış fenerler etrafında uçuşuyor, ince, yumuşak bir alçı tabakası gibi damları, atların sırtlarını, omuzlarını, […]
Albert Camus: Yurdum için kana ve yalana dayanan bir büyüklüğü istemem
Ben doğruluğun kendiliğinden güçlü olduğuna hiçbir zaman inanmamışımdır. Ama, güçler eşit oldu mu, doğrunun yalanı alt edeceğini bilmek de büyük bir şeydir. […]