Şatov evde değildi; iki saat kadar sonra yeniden yokladım, yine yoktu. Sonunda saat sekize doğru bir kez daha gittim; bulursam ne âlâ, […]
DOSTOYEVSKİ: BAŞKASINA KARŞI ÇOK BÜYÜK BİR SEVGİ DUYMAK, BİRAZ DA ONA KARŞI BENCİL OLMAKMIŞ
Birinci Ay Hapishaneye geldiğim sırada, biraz param vardı. Elimden alırlar kaygısıyla, üzerimde pek az para bırakmıştım. Ama her ihtimale karşı hapishanede yasak […]
Dostoyevski: “Affedersiniz babacığım, bir daha yapmam” demekten nefret ettim
Bütün işinde gücünde olanlar ahmak, dar kafalı oldukları için faal kimselerdir. Nasıl açıklamalı? Bakın şöyle: Bu çeşit insanlar, akılları kıt olduğu için […]
Dostoyevski: Korkudan kaçının; korku yalan doğurur
“İnsanlığı sevdiğim halde kendi kendime şaşıyorum,” diyordu. “Toplu olarak insanları sevdikçe kişilere karşı sevgim o oranda azalıyor. Hayalimde, olanca tutkumla insanlığa hizmet […]
Fyodor Dostoyevski’den Babasına Bir Mektup: “Lütfen söyleyeceğim şeylere önem ver”
Benim aziz ve iyi Babam, Oğlunun senden harçlık istemesi için sana başvurmasını bir fazlalık olarak kabul edebiliyor musun? Tanrı tanığım olsun ki, […]
Dostoyevski’nin Avrupa seyahati sonrasında kaleme aldığı ilk izlenimler: “Almanlar kendini çok beğenmiş…”
Dostlarım, sizlere yurt dışı izlenimlerimi anlatayım diye kaç aydır sıkıştırıp duruyorsunuz beni. Oysa, bu diretişinizin beni çıkmaza soktuğundan haberiniz yok. Ne anlatacağım […]
Fyodor Dostoyevski: Zaman geçiyordu. Ben de yavaş yavaş alışmaya başlamıştım
Artık yeni hayatımın her günkü olayları beni eskisi kadar hayrete düşürüyordu. Olaylara, dekora, çevremdeki insanlara alışıverdim. Bu hayata katlanmak belki mümkün değildi. […]
Basit gündelik durumlar ve insani tutkular üzerine Dostoyevski’nin Delikanlı’sından bir bölüm
Bu on dokuz eylül günü Petersburg’daki «hususi» işime girişimin ilk ayının aylığını da alacaktım. Bu işi isteyip istemediğimi bana sormamışlardı bile, öylece […]
Dostoyevski: “Bazı suçlar kabaca birbirinden farksız görünürse de gerçekte aralarında derin farklar var”
Zindan, hapishane olsun sürgün olsun, hepsinde geçirilen ilk gün, daima insana çok zor gelir, ilk zamanda zihnimi fazla kurcalıyan bir düşünce vardı. […]
Dostoyevski’den Mektup: “Avrupalıların hakkımızda hiç bir şey bilmemeleri çıkarımıza bir olaydır”
Ve hangi sebeplerden dolayı devamlı olarak bir şehri terk edip, başka bir şehre gidiyorum? Cevap gayet açıktı (Sağlığım, borçlarım ve saire; Ama […]
Dostoyevski: “Yeraltı Adamı” Üzerine Kısa Bir Deneme – Derviş Aydın Akkoç
Nurdan Gürbilek, ezilmişin içindeki bu şiddet içdügüsünün kendisini meşrulaştırması meselesini “mağduriyet” kavramı üzerinden son derece derinlikli bir biçimde değerlendirir. Raskolnikov’un işlediği cinayet […]