Einstein’ın atom bombası politikası ile bağlantısı çok iyi bilinir: Amerika Birleşik Devletleri’ni, atom bombası yapma düşüncesini ciddiye almaya ikna eden Başkan Franklin Roosevelt’e (Ruzvelt) yazılan meşhur mektubu imzalamış ve savaş sonrası, nükleer savaşı önleme çabalarına katılmıştı. Ama bunlar politika dünyasına sürüklenmiş bir bilimcinin tek tük ortaya koyduğu kopuk eylemler değildi. Aslında Einstein’ın yaşamı, kendi sözleri ile, “politika ve denklemler arasında bölünmüştü “.
Einstein’ın ilk politik eylemleri, Birinci Dünya Savaşı sırasında Berlin’de profesörken başlar. İnsan yaşamının boş yere harcanmasına dayanamayarak, savaşa karşı gösterilerde yer aldı. Halkı kurallara uymamaya çağırması ve zorunlu askere yazılmaya karşı çıkmak üzere cesaretlendirmesi, meslektaşları arasında pek sevgiyle karşılanmadı. Savaştan sonra, çabalarını uzlaşma ve uluslararası ilişkileri geliştirmeye yöneltti. Bu da onu, o kadar sevilen birisi yapmadı, artık bir süre sonra politikası, ders vermek için bile Birleşik Devletleri ziyaret etmesini zorlaştırıyordu.
Einstein’in ikinci büyük ülküsü Siyonizm’di*. Yahudi bir aileden gelmesine rağmen, Tevrat’daki Tanrı düşüncesini reddediyordu. Bununla birlikte, Birinci Dünya Savaşı öncesi ve sırasında artan antisemitizmin bilinci, Einstein’ı yavaş Yahudi toplumuyla özdeşleşmeye ve daha sonra da Siyonizm’in en büyük savunucularından biri olmaya götürdü. Bir kez daha, düşman kazanmak onu inandıklarını söylemekten geri çevirmedi. Kuramları saldırıya uğradı; hatta kişiliğine karşı bir örgüt bile kuruldu. Adamın biri, başkalarını Einstein’ı öldürmeye kışkırtma suçundan hüküm giydi (ve sadece altı dolar cezaya çarptırıldı). Ama Einstein serinkanlılığını hep korudu: Einstein ‘a Karşı 100 Yazar adlı bir kitap yayınlandığı zaman, “Eğer haksız olsaydım, yalnızca bir tanesi yeterdi!” diyerek karşılığını verdi.
1933 yılında Hitler iktidara geldi. Einstein o zaman Amerika’daydı ve Almanya’ya dönmeyeceğini ilan etti. Bunun üzerine, Nazi milisleri evini basıp, banka hesabına el koyarken, bir Berlin gazetesi de “Einstein’dan İyi Haber, Geri Gelmiyor” biçiminde başlık atıyordu. Nazi tehlikesi karşısında, Einstein, barışseveriik düşüncesini terk etti ve en sonunda, Alman bilimcilerinin atom bombasını yapmalarından korkarak, Birleşik Devletlerin de kendi bombasını geliştirmesini önerdi. Ama daha ilk atom bombası patlatılmadan, kamuoyunu nükleer savaşın tehlikelerine karşı uyarıyor ve nükleer silahların uluslararası denetimini öneriyordu.
Yaşamı boyunca, Einstein’ın barışa yönelik çabaları pek kalıcı sonuçlar doğurmadı ve kesinlikle ona arkadaş kazandırmadı. Ama Siyonizm ülküsüne verdiği açık destek, 1952 yılında kendisine İsrail’in Cumhurbaşkanlığı önerildiği zaman hakkıyla tanınmış oldu. Politika için çok toy olduğunu söyleyerek, bunu reddetti. Ama belki de gerçek nedeni başkaydı: yine ondan alıntıyla, “Denklemler benim için çok daha önemlidir, çünkü politika bugün içindir, oysa ki bir denklem sonsuzluk içindir.”
Stephen William Hawking
Kaynak: Zamanın Kısa Tarihi
* Filistin’de Yahudiler için yeniden bir vatan kurulmasına destek veren uluslararası Yahudi siyasi hareketidir. Söz konusu alan, Tevrat’ta bahsi geçen ve İsrail Diyarı (İbranice: Eretz Yisra’el) adı verilen topraklardır.