Dünya işlerinde yazgının gücü nedir ve nasıl karşı konulması gerekir? – Machiavelli

1. Çoğu kişinin, dünya işlerini yazgı ve Tanrı’nın yönettiğine ve insanların sağduyusuyla bu gidişi değiştiremeyeceğine, dahası, çaresiz kaldıklarına, bu nedenle çokça ter dökmenin gereği olmadığına, ve her şeyi yazgıya bırakmanın doğru olacağına inandıklarını, inanmayı sürdürdüklerini bilmez değilim. Bu görüş, insan istenci dışında gelişen fırtınalı günlerin yaşandığı ve yaşanmakta olduğu zamanımızda daha çok ağırlık kazanmıştır. Olaylara baktıkça ben de zaman zaman onlar gibi düşünür olmuşumdur.

2. Ne ki dünya işlerinin yönetiminde yazgının işlevsel payının yarı yarıya olduğunu ve geri kalan yarısını ya da ona yakınını da özgür istencimiz yok olmasın diye insana bıraktığı olasılığını yok saymıyorum. Yazgı, bana göre, taştığı zaman her şeyi altüst eden, ortalığı sele boğan, ağaçları deviren, evleri yıkıp harap eden taşkın bir ırmağa benzer. Herkes önünden kaçar, hiç kimse şiddetine dayanıp karşısında duramaz. Durum böyle olunca, insanoğlunun, suyun durgun zamanlarında önlem alarak, bent ve barajlarla suyun hızını kesmekten başka yapacağı bir şeyi yoktur. Irmak taştığı zaman suyunu kanallara akıtacağı için öylesine şiddetli ve başıboş akamayacak ve zararlı olamayacaktır.

3. Yazgı da böyledir. Yazgı, kendisine karşı koyacak erdemin var olmadığı yerde gücünü gösterir. Şiddetini erdemin olmadığı yere yönlendirir, çünkü bilir ki orada onu engelleyecek setler ve bentler yoktur. Bir an bu taşkınlara kapılan, bu taşkınlara yol veren bir ülke olarak İtalya’yı düşünecek olursak, engellerin olmadığı, bentlerin bulunmadığı, bir yolgeçen hanı olduğunu görürüz. Ama eğer İtalya kendisine yakışır bir erdemle korunmuş olsaydı, tıpkı Almanya, İspanya ve Fransa gibi ya o taşkınlar bu denli büyük değişikliklere neden olmazdı ya da hiç buralara uğramazdı. Genel olarak, yazgıya karşı koymak bağlamında bu söylediklerimin yeterli olmasını dilerim.

4. Ama özel durumlara inecek olursak, huyunda ve suyunda hiçbir değişiklik olmamasına karşın bir hükümdarın nasıl bir gün başarılı, öteki gün başarısız olduğunun nedenlerini tartışmak istiyorum. Bence, bunun kaynağı yukarıda uzunca sözünü ettiğim nedenlerdir. Bir başka deyişle, tümüyle yazgıya sırtını dayayan hükümdar yazgı değiştiği anda batar. Öte yandan siyasasını zamanının koşullarına uyduran hükümdarların başarılı, zamanına ters düşenlerin de başarısız olacaklarını düşünüyorum.

5. Çünkü insanlar ün ve varsıllık gibi, gelecekteki beklentilerine kendilerini götürecek olan girişimlerinde farklı yollar izlerler: Kimisi kılı kırk yarar, öteki gözü karadır; kimisi saldırgandır, öteki kurnazdır; biri sabırlıdır, öteki sabırsızdır; her biri bu farklı yollardan ereklerine ulaşırlar. İki kılı kırk yaran kişiden biri başarılı, öteki başarısız olabilir; öte yandan farklı yöntemler uygulayan, örneğin, biri kılı kırk yaran, öteki gözü kara iki kişinin gene başarılı olduğunu görürüz. Bu da hükümdarların yönetim biçimleriyle kendilerini zamanlarına uydurup uyduramadıklarının bir sonucundan başka bir şey değildir. Demin söylediğime geldik: İki farklı yol izleyenler aynı sonuca ulaşırken, aynı yolu izleyen iki hükümdardan biri ereğine ulaşır, öteki yaya kalır.

6. İyilik ve kötülük buna bağlıdır. Çünkü kılı kırk yarıp ve sabırla ülkesini yöneten bir hükümdarın içinde bulunduğu zaman ve koşullar yönetim biçimine uygun düşüyorsa, o hükümdarın başarılı olmaması için bir neden yoktur. Ama zaman ve koşulların değişmesine karşın, hükümdar o yönetim biçimini değiştirmezse batar. Dahası, değişikliklere kendini uydurabilecek öyle akıllı insan da bulmak olanaksızdır. Çünkü kişi huyundan kolay kolay vazgeçmez ve belirlediği yoldan ayrılmak istemez. Bu nedenle kılı kırk yaran hükümdar saldırgan olması gerektiğinde olamaz ve batar. Varsayalım zamana ve koşullara kendini uydurdu, ama bu kez de yazgıyı çeviremez.

7. Papa II Giulius tüm işlerinde saldırgan olmayı yeğledi; zaman ve koşullar da yönetim tarzıyla örtüştüğü için hep başarılı oldu. Giovanni Bentivogli henüz sağken onun Bologna’ya yapmış olduğu saldırıyı düşünün bir kere. Venedikliler bundan hoşnut değillerdi; İspanya kralı aynı şekilde; Fransa ile bu konuda pazarlık yapıyorken tüm saldırganlığı ve şiddetiyle saldırıya geçti. Bu girişimiyle İspanya ve Venediklileri ne yapacaklarını bilemedikleri için durdurdu. Venedikliler korkularından, öteki de Napoli Krallığı’nı yeniden ele geçirmek istediğinden kararsız kalmışlardı. Ardından Fransa geri çekilmek zorunda kaldı. Çünkü Fransa, papanın harekete geçtiğini görünce Venediklileri dize getirmek için onu yanına çekmek istemişti. Herkesin önünde papanın onurunu kıracağını düşündüğünden dilediği yardımı geri çeviremeyeceğine karar verdi.

8. II. Giulius, hiçbir papanın kılı kırk yaran yaklaşımlarıyla yaşama geçiremeyeceğini, akla gelmez gözü kara girişimleriyle gerçekleştirmiştir. Çünkü bir başka papanın yapacağı gibi her şeyi yoluna soktuktan ve düzene koyduktan sonra Roma’dan ayrılmayı bekleseydi, girişiminde başarılı olamazdı. Fransa kralı binlerce bahane bulur; ötekiler onu caydırmak için olmadık korkular salarlardı. Başka girişimlerinden söz etmeyeceğim. Tümünü başarıyla sonuçlandırdı. Kısa yaşamında tersine giden bir girişimi olmadı. Çünkü yaşamı her şeyin enine boyuna düşünülerek yapılmasını gerektiren bir döneme rastlasaydı, papa bu gözü kara tavrıyla ancak sonunu görürdü. Elbette zamana ve koşullara uymak için huyundan vazgeçemeyeceği için.

9. Son söz: Yazgı yerinde durmadığına göre, insanlar huylarından vazgeçmemekte ısrarlı oldukları için, yazgıyla uyuşurlarsa başarılı olurlar, ama uyuşmazlarsa kaybederler. Bana kalırsa insanlar kılı kırk yarmak yerine gözü kara olmalılar ve işlerin üstüne üstüne gitmeliler. Çünkü yazgı dişidir[109] ve ona egemen olmak isteniyorsa sert davranıp okşamak gerek. O zaman göreceğiz ki kendini soğuk soğuk devinene değil, ateşli olana teslim edecektir. Yazgı, kadın olarak gençlerin dostudur, çünkü gençler çok hesap kitap yapmaz ve girişirler, daha büyük bir yüreklilik gösterip ona egemen olurlar.

Hükümdar
Niccolo Machiavelli

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Social media & sharing icons powered by UltimatelySocial