Aurananda’ya Göre SİSTEMLİ APTALLAŞMA’nın 8 Sebebi – Giovanni Papini

gogBombay’da İngilizce yayınlanan Maya isimli bir dergide Aurananda imzalı bir yazı gördüm, ilgilendim. Hintli bir aydın olduğunu sandığım yazar, Amerikalı ya da Avrupalı, Batı toplumlarının, asırlar boyunca en yüksek araştırıcı, eleştirici ve yaratıcı zeka örnekleri verdikleri halde, yıldan yıla gittikçe artan tam ve korkunç bir aptallaşma belirtileri gösterdiklerini ileri sürüyor ve tarafsız bir görüş, derinlere inen bir anlayışla genel düşkünlüğün izlerini, tanıtlarını not ettikten sonra bu beklenilmeyen fenomenin başlıca sebeplerini sayıyor. Aurananda’ya göre bunlar şöyle sıralanmaktadır:

1. Hemen yalnız yüksek sosyete rezaletlerini, cinayetleri, garip olayları veren resimli dergiler. Bunlar, çoğunlukla, fotoğraflara fikir ve eleştiri tartışmalarını, hem de yüksek ölçüde, feda etmektedirler.
2. Büyük toplumların işçi ve orta sınıflarını yırtıcı, kanlı olaylar, saçma bir duygululuk, uydurma bir lüks, genel olarak yapmacıklı, iddialı, aptal bir yaşayış gösterileri ile sistemli bir surette mankafa eden sinema. Filmler düşünce yerine görüntüyü getirmek yolunda tehlikeli birer araç oluyor.
3. Ahlak ve fikir değerleri yerine ne yazık ki sadece pazı ve beden değerlerini getirdiği apaçık olan spor.
4. Uyuşturucu maddelerin (afyon, kokain, morfin, eroin ve daha başkaları) bütün sınıflara gittikçe yayılması. Bu, yüksek ruh özelliklerini azaltmakta, manyak, nevrastenik düşkün kuşaklar hazırlamaktadır.
5. Gençlerin alkollü ve kışkırtıcı içkilere günden güne rağbet göstermeleri.
6. Dünyayı saran ilkel ve yaban köklü danslar beyinleri sersem etmekte, iradeleri azaltmakta, sağlık için yıkıcı şehvet çılgınlıkları vermektir. Klasik dans bile yüksek fikir çalışmalarına zarar verebilecek bir cinsel uyandırıcı, bir kas dürtücüsü haline getirilmiştir.
7. Çoğunluğu kötü olan müzik yayınları ile insanları yorucu, hasta edici hayallere kaptıran, onları okumaktan, olumlu fikir alışverişlerinden, düşüncelerden uzaklaştıran radyo.
8. Devrimizin başlıca üç hakimi görünen gençlere, kadınlara ve işçilere Batı dünyasında bugün gereğinden fazla önem verilmesi. Bunlar insanlığın sürekli ve derin düşünce imkânlarına en az sahip üç sınıftır.

Aurananda, Avrupa ve Amerika hükümetlerinin toplumları mankafalaştıran bu durumla hiç ilgilenmeyişlerine şaşmaktadır.
Son yıllarda bu memleketlerde yaptığım gezilerde Maya dergisinin 76. sayısında okuduğum yazıda varılan sonuçların doğru olduğunu gördüm. Ama genç Hintli aydınlar tarafından yayınlanan bu küçük dergiyi Paris ya da New York’ta hiç okuyan var mı?

Gog
Giovanni Papini


Çevirmen : Fikret Adil | Yayınevi : İş Bankası Kültür Yayınları | Sayfa : 471 sayfa | Dili : İtalyanca
20. yüzyılın ilk yarısının en tartışmalı yazınsal kişiliklerinden biri olan Giovanni Papini (1881-1956), Gog’da yarattığı saf, cahil ama bir yandan da dünyada olup bitenin nedenini arayan Amerikalı milyarder tipi aracılığıyla olağandışı bir portreler galerisi çiziyor. Elinin altında imparatorlara yaraşır bir servet bulunan bu yarı vahşi ‘kahraman’, kitapta Bernard Shaw’dan Gahndi’ye, Freud’dan Einstein’a kadar pek çok ünlü kişiyle tanışıyor ve içgüdüsel zekâsını en akla gelmez istekleri yerine getirmek için kullanıyor. “İnsanlar sağır kalpleri yüzünden yüzyıldan yüzyıla daha çok azap çekilen bir cehennemde hâlâ inleyip duruyorlar” diyen Papini, taklidi imkânsız üslubu ve hicviyle “düzyazının Dante’si” olarak adlandırılan bir yazar.
Bu kitap En iyi denemeler listesinde yer almaktadır.

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz