Konstantinos Kavafis ve şiirleri “Büsbütün yitirdi onu sanki hiç olmamış gibi”

KENT
Başka diyarlara başka denizlere giderim, dedin.
Bundan daha iyi bir kent vardır bir yerde nasıl olsa.
Sanki bir hükümle yazgılanmış her çabam;
ve yüreğim sanki bir ceset gibi gömülmüş oraya.
Daha ne kadar çürüyüp yıkılacak böyle aklım?
Nereye çevirsem gözlerimi, nereye baksam burada,
gördüğüm kara yıkıntılarıdır hayatımın yalnızca
yıllar yılı yıktığım ve heder ettiğim hayatımın.
.
Yeni ülkeler bulamayacaksın, bulamayacaksın yeni denizler
Hep peşinde, izleyecek durmadan seni kent. Dolaşacaksın
Aynı sokaklarda. Ve aynı mahallede yaşlanacaksın
Ve burada, bu aynı evde ağaracak aklaşacak saçların.
Hep aynı kente varacaksın. Bir başka kent bekleme sakın,
ne bir gemi var ne de bir yol sana.
Nasıl heder ettiysen hayatını bu köşecikte,
yıktın onu, işte yok ettin onu yer yüzünde.

 

Öyle Çok Baktım Ki

Öyle çok baktım ki güzelliğe
onunla dopdolu hayalim.

Gövdenin hatları. Kırmızı dudaklar. Hazla dolu kollar bacaklar
Sanki Yunan yontularından alınmış saçlar,
her zaman güzel, taranmış olsalar da,
hafifçe düşüvermiş solgun alınlara.
Aşkın yüzleri, tam şiirimin
istediği gibi… gençliğimin gecelerinde,
gizlice buluştuğum gecelerinde.

(Türkçesi: Erdal Alova)

Yürek Yolcularina ithaf olunur…

Bütün yaptiklarimdan ve bütün söylediklerimden
Kimse anlamaya çalismasin kim oldugumu
Bir engel vardi, bir engel, bütün eylemlerimi
Ve bastan asagi tutumumu degistiren
Hep bir engel vardi tam konusacagim sira
Susturuverirdi beni
En göze çarpmamis davranislarimdan
En kapali sözlerimden, yazdiklarimdan
Yalniz onlardan anlasilabilirim
Ama belki de degmez bunca çabaya
Bunca dikkate, gerçekte kim oldugumu bulmak,
Daha güzel bir toplumda, ilerde
Bir baskasi tipki bana benzeyen
Çikar kuskusuz, yasar özgürce.

Şair : Konstantinos Kavafis

Umutsuzca

Büsbütün yitirdi onu şimdi arıyor
Her yeni sevgilinin dudaklarında
Sevdiğinin dudaklarını kucaklarken
Bir başkasına aldansın istiyor
Aynı çocuğa kendini hep ona veriyor sansın

Büsbütün yitirdi onu sanki hiç olmamış gibi
Çünkü kurtulmak öyle demişti o – kurtulmak istiyordu
Hasta tensel eğlencelerin lekesinden
Lekesinden tendeki utancın
Vakit var daha diyordu -vakit var kurtulmaya

Büsbütün yitirdi onu, sanki hiç olmamış gibi
Düşlerinde, sanrılarında
Başkalarınındudaklarında hep onun dudakları
Yanıyor, yeniden duymak için tanıdık aşkı

Konstantinos Kavafis

Yarım Saat

Hiç benim olmadın, olacağın da
yok sanırım. Bir iki söz, bir yanaşma
Dün bardaki gibi – o kadar.
evet, acı bir şey bu. Ama biz sanata hizmet edenler
kimi zaman beyindeki gerilimle
Neredeyse tensel bir haz dulabiliriz
Kuşkusuz kısa bir süre.
İşte dün barda böylece-
Güzel yardımıyla alklün-
Cinsellikle dopdolu bir yarım saat geçirdim.
Sanırım anladın halimi
Ve biraz daha kaldın yanımda bilerek.
Gerekliydi bu. Çünkü bütün düşgücüne, alkolün
büyüsüne rağmen
Senin dudaklarını da göreliydim
Yanımda olsun istiyordum gövden.

(Türkçesi: Barış Pirbasan)

Şiir : Konstantinos Kavafis

Duvarlar

Düşünmeden, acımadan, utanmadan
kocaman yüksek duvarlar ördüler dört yanıma.

Ve şimdi oturuyorum böyle yoksun her umuttan.
Beynimi kemiriyor bu yazgı, hep bu var aklımda;

oysa yapacak bunca şey vardı dışarıda.
Ah, önceden farketmedim örülürken duvarlar.

Ama ne duvarcıların gürültüsü, ne başka ses.
Sezdirmeden, beni dünyanın dışında bıraktılar.

(1896)

Konstantinos Kavafis

Pencereler

Boş günlerde geçirdiğim bu karanlık
odalarda dönenip duruyorum
pencereleri bulmak için.
Öyle rahatlaycacağım ki bir pencere açılsa
Ama bir türlü ortaya çıkmıyor pencereler
Ya ben ulamıyorum onları. Belki de
Bulamamam daha iyi.
Belki başka ikence olacak ışık
Kim bilir neler çıkaracak karşıma

Konstantinos Kavafis

Çok Ender

Yılların, azgınlıklarının yıprattığı,
belini büktüğü yaşlı bir adam, bitkin
ağır ağır yürüyor dar sokakta.
Ama evine girer girmez, gizlemek için
yaşının o acılı halini, düşünüyor
içinde hala sönmeyen gençlik ateşini

Şimdi onun şiirlerini okuyor delikanlılar.
Onların gözlerinde canlanıyor onun düşleri.
Onun hayal ettiği güzellikte ürperiyor
sağlıklı, şevket düşkünü beyinleri,
güzel biçimli, dipdiri bedenleri.

Konstantinos Kavafis
1863 y. İskenderiye`de doğdu. İstanbul-Yeniköy kökenli olan aile 1850 yılında Mısır’a 2 yıl sonra ailesiyle İngiltereye yerleşti. 7 yaşında babasını kaybetti.
İlk şiirleri 1903’te Yunanistan’da yayımlandı. Bir yıl sonra 14 şiirden oluşan ilk kitabını çıkardı. 1907’de Nea Zoi (Yeni Hayat) adlı edebiyat dergisinin çevresinde toplanan genç sanatçılarla ilişki kurdu. 1910’da birinci kitabını 12 şiir ekleyerek yeniden yayımladı. 1911’den ölümüne dek şiirlerini dergilerde yayımlayan Kavafis’in 154 şiiri toplu olarak 1935’te yayımlanabildi. Bütün şiirleri 1963’te gün yüzü görebildi. En önemli şiirlerini 40 yaşından sonra yayımladığı için kendisini “yaşlılığın şairi” olarak isimlendirildi.
Konularının çok büyük bir bölümünü tarihten alan Kavafis asıl ilgi alanı  Helenistik dönem, Bizans, -bir kahramanlar çağı değil- karmakarışık olaylar, nedensiz gibi görülen savaşlar, sürgün edilmiş  krallar, politik dalgalar, kıskanç, tutkulu sanatçılar çağıdır.

2 Yorumlar

  1. İşte paylaşım budur.Şiir budur.
    Kavafis hayranlarından biri olmakla birkikte kütüphanemde hala yerini bekleyen birkaç eseri daha duruyor ..Teşekkür paylaşım için…

  2. çok sevindim teşekkürler ben Kavafisi Mehmet Uzunla tanıdım ve hayranım böyle bir paylaşımla bu deha sunulmuş olduğu kişiler çok şanslı

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz