Ana Sayfa Genel Kültür Warldorf Okulu: İnsanın sosyal bir varlık olduğunu unutan alternatif eğitim –...

Warldorf Okulu: İnsanın sosyal bir varlık olduğunu unutan alternatif eğitim – Selma Aydemir

Rudolf Steiner, mistitizmi Fransız Devriminin renklerini ve otonomiyi karıştırıp pedagoji sosuyla “Anrotoposofi” adıyla sunar. Ölümünden sonra açılan okullar zaten dinsel-tinsel atmosferin etkisindedir. Kiliseye bağlı olmayan “Modern Cemaat Okulları” da denilebilir. Böyle tanımlamamdaki sebep, gerek konuya dair belgeselerden gerekse konuştuğum eğitmen karakterinin bende bıraktığı ve genelde belli bir cemaate bağlı insanlarda gözlemlediğim ‘gerçeklik’ kaybıdır. Kendi iç dünyalarına ölesiye dönmüşlerdir ki insanın sosyal bir varlık olduğunu, kimi zaman kendini öteki ile olan iletişiminde tamamladığını unuturlar ve bu konuşmalarında da gözlemlenebilicek kadar açıktır. Hatta bazen ne tür bir uyuşturu ile o kafaya sahip olduklarını bile düşünürüm. Ama bu sosyal bir “afyondur” ve yalnızca ilk mal değil, her zaman ücretsizdir.
Irkçılık meselesi nde Türkiye`deki marşla ders açıp, ant içerek haftayı kapatan eğitim sistemi ile kıyasladığınızda arada bir fark olmayıp, bilakis Türkiye`deki eğitimin çok daha askeri ve ırkçı olduğu söylenebilir. Ama ırkçılık Türkiye sosyolojisinde daha çok siyasetin ağırlığı ile sosyal hayatta hissedilen bir hal iken, Almanya`da daha içsel ve daha “sosyal” bir organizmaya denk düşer.

 Warldorf Okulu

Genel adıyla Rudolf-Steiner (Okunuş: Rudolf Ştayna) Okulları, Almanya`da Özgür Warldorf  Okulu olarak tanımlanan Rudolf Steiner (1861-1925) sonrası Warldorf pedogojisinde eğitim veren, çoğunlukta öğretmen ve veli insiyatifiyle kurulan resmi olarak tanınan alternatif okullardır. Temel eğitim felsefesini Rudolf Steiner tarafından ortaya atılan Antroposofi`den (Ruh Bilim)alır. Mart 2011 verileri itibariyle dünyada yaklaşık olarak 1001 Warldorf Okulu bulunmaktadır; Avrupa (689), Almanya(225), Amerika (130), Hollanda (92). *

Tarihçe, Kuruluş ve Yayılma

Warldorf Okulları Almanya`da I. Dünya Savaşı sonrasındaki kırılma sonrasında Fransız Devrimi`nin temel üç temel ilkesinin (Eşitlik, Özgürlük, Kardeşlik) Antroposofi ile yorumundan doğdu. (2) Fakat bu üç temel ilke Ruhsal Yaşamda Özgürlük, Hukuki Yaşamda Eşitlik ve Ekonomik Yaşamda (İktisat) Kardeşlik olarak betimlenir.

Ruhsal Yaşamın Özgürlüğü: Eğitim ve kültürü kapsar. İnsanların eğitim ve bireysel yeteneklerin uygulanması,kültürel çeşitlilik ve bunun geliştirilmesi imkanı sağlanmalıdır. Bu özgürlük yalnızca ruhsal ve kültürel hayatın hem devletin ilgisi dışında hemde onun iktisadi bağımlılığı dışında kalan (özerk)otonom bir yapıda geliştirilebilinir. Toplumsal gelişim için gerekli entelektüel ve sanatsal alanların azami vuruş gücü bu bağımlılık yüzündendir. “Bu sebeple, ruhsal yaşamın devlet erkinin bağımlılığında ve onunla bağlantılı kapital (sermaye) hegemonyasında neye dönüştüğüne çok iyi bakmak gerekir. ” (3)

Hukuki Yaşam: Yasalar, kurallar ve toplum sözleşmesini kapsar.

İktisatta Kardeşlik: Üretim, malın ticaret ve tüketimi, hizmet anlaşılır.

Rudolf Steiner daha öncesinde 1906-1911 konferanslarında Eğitim ve Öğretim Sorunları ve 1907`de Çocuk Eğitimi üzerine yazılarını yayımladı. Bu düşünceler sonunda Warldorf Pedagojisi`nin oluşmasına ve Warldorf Okulu`nda kurulmasına yol açtı.

7 Eylül 1919 Stutgart`ta okul açılışının çıkış noktası, Rudolf Steiner`nın pedogojik çalışmaların uygulamaya konulacağı bir okulu öneren Warldorf – Astoria – Sigara Fabrikası`nın yöneticisi ve kurul üyesi Bitte Emil Molts`tu. Steiner eğitmenlerin yetiştirilmesi ve danışmanlığını üzerine almış, ölüm yılı olan 1925`e kadar okulun ruhani rektörü olarak kalmıştır.  Astoria-Okul yönetimi diğer Warldorf okulları için model olmuştur. Bu pedagojik akım adını sigara fabrikasından alır.

İlerleyen yıllarda Almanya ve dışında da okullar açılır. 1928`e gelindiğinde ise Bazel, Budapeşte, Londra, Lizbon ve Newyork`ta da açılmıştır. (4)

Milliyetçi Sosyalizm Dönemi (Nationalsozialismus)

Nasyonal (Milliyetçi) sosyalizm dönemi boyunca ‘Alman İmparatorluğu`nda (Reich) ` Warldorf okulları son nefesini vermek üzeredir. (5) 1934`teki Kültür Bakanlığı Kararnamesi`ne göre başka birinci sınıfların açılmasına izin verilmez. 1935`te Antoposofi Derneği yasaklanır. Bu Warldorf okulları için ‘İmparatorluk’ Istihbarat Müdürü Dekret Heydrichs açıkladığı gerekçelendirme şöyledir: “Steiner tarafından pedagojik sebeplerle kurulmuş ve bugüne kadar varlığını sürdüren ve bireysel ders metotlarını uygulayan, kişisel eğitim müfredatına dönük uygulamaları olan antroposofik okulların, milliyetçi sosyalist eğitim prensipleriyle hiçbir ortak noktası yoktur- “ (6)

Altı okul kurulan baskı sebebiyle kendi kararıyla dağıldı. Geriye kalan üç okul 1941`e kadar kapatıldı.

Savaş Sonrası

II. Dünya Savaşı`ndan sonra yeniden ve daha başka açılışlar olur. 70`lerde itibaren yurtiçi ve dışında fark edilir bir artış olur.

Warldorf ekolüne bağlı bazı topluluklarda çocuğun zihinsel gelişimini yavaşlattığı, yaratıcılığını engellediği inancına bağlı olarak çeşitli medya araçlarının (televizyon,bilgisayar) kullanımı kısıtlanmıştır.

Okul mimarisinde organik form yapısı hakim olup, iç mimarisinde ahşap gibi doğal malzemeler ve sıcak renkler kullanılır. Oyun alanlarındaki tüm araçlar organik malzeme ve formlarda tasarlanmıştır. Aynı şekilde, beslenmede de organik gıda maddeleri tercih edilir. İki yabancı dilin öğretildiği sınıflarda 5. sınıftan sonra 3. bir yabancı dilde öğretilebilmektedir. Balmumundan yapılmış boyaların kullanıldığı resim derslerinde çizgi çizmek yasak olup,daha çok boyanın ezilerek kağıda sürüldüğü bir ‘sanat’ anlayışı güdülür. Öğretmenin otoritesi yadsınmaz. Sınıf yaş dağılımı homojendir. 8. sınıfa kadar not sistemi kullanılmaz, bunun yerine sonuç belgesi verilir.

Irkçılık Tartışması

Günümüzde gün geçtikçe daha da ağırlık kazanan tartışmalardan biri de Rudolf Steiner`nın ırkçı ve anti-semitist yazılarıdır. Hollandalı Antroposofistlerin “Antroposofi ve Irkçılık Soruları” adlı raporunda Steiner tarafından yazılan tüm eserlerin incelendiği (89. 000 basılı sayfa) ve bunlardan 62 metnin kusurlu bulunduğu açıklanır. (7)

2000 yılında ARD-Magazin`in yaptığı bir habere göre, 1936 basılan ve ırkçı ifadeler in yer aldığı, “Atlantis und das Raetsel der Eiszeitkunst” adlı kitap okul kitaplığında bir öğretmen tarafından keşfedilir. Bu konuda Eyalet Kültür Bakanlığı inceleme başlatır. Özgür Warldorf Okulları Birliği kitabı listesinden çıkarır ve eğitmenler tarafından kullanılmasını yasaklar. İsviçreli basım evi ise kitabı piyasadan çeker. (8)

Buraya kadar ki kısım Wikipedia Türkçede şimdilik bulamayacağınız ansiklopedik bilgilerden oluşmaktaydı. Gelelim benim yaptığım gözlemlere…

Öncelikle Warldorf Okulu’nun şuan Türkiye’de de bir girişim tarafından açıldığını belirteyim. Rudolf Steiner`nın felsefesini, ben şimdilerde sık sık kullandığım adını müzik temelli bir kitaptan alan ama benim genelde kültür endüstrine yakıştırdığım bir ifadeyi kullanarak açıklamak istiyorum:DJ Kültürü!

Rudolf Steiner, mistitizmi Fransız Devriminin renklerini ve otonomiyi karıştırıp pedagoji sosuyla “Anrotoposofi” adıyla sunar. Ölümünden sonra açılan okullar zaten dinsel-tinsel atmosferin etkisindedir. Kiliseye bağlı olmayan “Modern Cemaat Okulları” da denilebilir. Böyle tanımlamamdaki sebep, gerek konuya dair belgeselerden gerekse konuştuğum eğitmen karakterinin bende bıraktığı ve genelde belli bir cemaate bağlı insanlarda gözlemlediğim ‘gerçeklik’ kaybıdır. Kendi iç dünyalarına ölesiye dönmüşlerdir ki insanın sosyal bir varlık olduğunu, kimi zaman kendini öteki ile olan iletişiminde tamamladığını unuturlar ve bu konuşmalarında da gözlemlenebilicek kadar açıktır. Hatta bazen ne tür bir uyuşturu ile o kafaya sahip olduklarını bile düşünürüm. Ama bu sosyal bir “afyondur” ve yalnızca ilk mal değil, her zaman ücretsizdir.

Irkçılık meselesi nde Türkiye`deki marşla ders açıp, ant içerek haftayı kapatan eğitim sistemi ile kıyasladığınızda arada bir fark olmayıp, bilakis Türkiye`deki eğitimin çok daha askeri ve ırkçı olduğu söylenebilir. Ama ırkçılık Türkiye sosyolojisinde daha çok siyasetin ağırlığı ile sosyal hayatta hissedilen bir hal iken, Almanya`da daha içsel ve daha “sosyal” bir organizmaya denk düşer.

Alternatif okullardır ama unutmayın ki avangard okullar değillerdir. Doğa aşığı, sadece organik gıdalar tüketen Warldorflular olduğu kadar, bunu bir trend gibi sınıfsal kaygılarla yapan Warldorf hayranlarınında sayısı az değildir.

Kaynakça:

1-Bund der Freien Waldorfschulen: Weltliste der Waldorf- und Rudolf-Steiner-Schulen. Stand: März 2011.

2-Heiner Ullrich: Rudolf Steiner. In: Heinz-Elmar Tenorth (Hrsg. ): Klassiker der Pädagogik 2. Von John Dewey bis Paulo Freire. Verlag C. H. Beck, München 2003, ISBN 3-406-49441-2, S. 68.

3-Steiner, Gedankenfreiheit und soziale Kräfte

4-E. Skiera: Reformpädagogik in Geschichte und Gegenwart : eine kritische Einführung. Oldenbourg, München 2003, ISBN 3-486-27413-9.

5- Hans Schmidt: Das Vortragswerk Rudolf Steiners. Dornach 1978, zitiert nach: Rudolf Steiner Vorträge. Uni Bielefeld

6- Preußische Geheime Staatspolizei Berlin, 1. November 1935, StAM LR 17 134354, BAD Z/B 1 904, BAK R 43 II/822, zitiert nach Walter Kugler: Feindbild Steiner. 2001, S. 11 f.

7-Christop Lindenberg: Zu der Tendenz und Technik der Ausführungen von Petrus van der Let. In: TANGRAM – Bulletin der Eidgenössischen Kommission gegen Rassismus, Nr. 6. März 1999, S. 53-56.

8-WDR: „Brennpunkt Schule – Vor 85 Jahren: Erste Waldorfschule eröffnet – Reformpädagogik mit “Wurzelrassen“?“

1 Yorum

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Exit mobile version