Ana Sayfa Felsefe Theodor Adorno: Gerçekliği çarpıtmaktan ibaret olan masum işlevini yitirmiştir yalan

Theodor Adorno: Gerçekliği çarpıtmaktan ibaret olan masum işlevini yitirmiştir yalan

Yalan
Her şeyden önce çocuğum! Yalanın ahlak dışı olmasının nedeni, kutsal ve dokunulmaz hakikati çiğnemesi değildir. Onlar daha da köşeye sıkıştırıp yok etmek amacıyla üyelerinin ağzından işkenceyle 30 laf alan bir toplum, hakikat üzerinde hak iddia edemez. Tümel hakikatsizlik tikel hakikat üzerinde ısrar ederse, onu kendi karşıtına dö­nüştürmüş olur. Yine de, her yalanın içinde itici bir şey vardır ve bunun bilinci, kırbaçla aşılanmış olsa bile, zindancıların daha iyi tanınmasını sağlayacaktır. Asıl yanlışlık, aşırı dürüstlüktür. Yalan söyleyen adam utanç duyar, çünkü her yalan, hakikat ve dürüstlüğe övgüler düzerken bir yandan da yaşamak için insanı yalan söylemeye zorlayan bir dünyanın alçaltıcılığını öğretir ona. Bu utanç, daha incelmiş, daha karmaşık kişiliklerin yalanlarında gedikler açar. Beceriksizce yalan söylerler; karşıdaki kişi açısından yalanı bir ayıba, bir kabahate dönüştüren de bu beceriksizliktir. Yalan söyleyenin onu aptal sandığını gösterir bu, bir hor görü belirtisidir.

Bugünün usta pratisyenlerinin elinde, gerçekliği çarpıtmaktan ibaret olan eski dürüst ve masum işlevini yitirmiştir yalan. Kimse kimseye inanmamakta, herkes her şeyin iç yüzünü bilmektedir. Yalan söyleyen adamın asıl söylemek istediği, karşısındaki insana da onun kendisi hakkındaki düşüncelerine de kayıtsız olduğunu hissettirmektir. Bir zamanlar liberal bir iletişim aracı olan yalan, her bireyin, kendi çevresinde buz gibi bir atmosfer oluşturarak bu atmosferin sığınağı içinde semirmesini sağlayan küstahlık yöntemlerinden biri haline gelmiştir bugün.

Minima Moralia

Yorum Yok

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Exit mobile version