“İnsan suretindeki her şeyin kurtuluşunu slogan edinmiş olanlar, insan cinsiyetinin bir yarısını ekonomik bağımlılıkla siyasal ve sosyal köleliğe mahkûm edemezler. İşçiler kapitalistler tarafından […]
Theodor Adorno: Kanadığında kendini bir yara gibi hisseden kadın diğerlerinden daha çok şey biliyor!
Burjuva yanılsamasının çerçevesi içinde “doğa” olarak adlandırılan her şey, toplumsal sakatlanışın izidir sadece: Bir yara dokusu. Kadınların kendi fiziksel doğalarını bir hadımlık […]
Evlilik ve Ahlak: İnsan Değerleri İçinde Cinsiyetin Yeri – Bertrand Russell
Cinsel konulara ilgi duyan bir yazar böylesi konuların irdelenmemesi gerektiğini düşünenler tarafından suçlanıp bunlar tarafından tedirgin edilme tehlikesiyle her zaman karşılaşabilir. Konuya […]
Sabahattin Ali:Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi
Macide, Fransızcadan başka hiçbir derste babasının iltimasını kullanmadan orta mektebi bitirdi. Artık her şey tamamdı. Bundan sonra ne yapılacağını ne anası, ne babası, […]
“Bir kez telaffuz edildiğinde her şey söylenmiş olur” İtiraf Edilmeyen Cemaat – Maurice Blanchot
Marguerite Duras’ın “ölüm hastalığı” diye adlandırdığı şey bu ıstırap mıdır? Muammalı adının cazibesine kapılarak bu kitabı okumaya giriştiğimde bunu bilmiyordum ve şansım […]
Erica Jong: “Erkek milletinin kötü yanı, herkesten her zaman saygı görmek istemesinde yatmaktadır”
Erkeklerin çoğu kadınları ya melek ya da şeytan olarak görürler. Ya bakiredir kadınlar ya da orospu. Ya azize ya da günahkar. Bunlara […]
Kadının Ortaçağdan XX’i Yüzyıla Değin Serüveni – Ayşe Sevim
Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde kadının konumu feministleri gülümsetecek mahiyettedir. Ortaçağın başlangıcından yaklaşık 7. yy.’a dek Hristiyan olan topluluklarda toplumsal düzen yerleşmediği için kadınlar […]