İnsanlar Öğrenilmiş çaresizlik içinde uzun süre yaşayınca, onu normalleştirmenin kendince yollarını üretirler. Hayallerine göre yaşayamayan insanlar, gerçeklerini kendilerine Öyle teorilerle açıklarlar ki, kaybetmenin acısını kendi içlerinde daha hafif yaşarlar. Tespit edebildiğim kadarıyla yurdum insanının öğrenilmiş çaresizlik içinde huzurla yaşamak için bulduğu 6 eşsiz yol bulunmaktadır.
Prof. Dr. Mehmet Altan’a göre Doğu toplumlarında bireyler Batılılardan farklı olarak karar alırken çevresine danışır, böylece başarısızlık durumunda suçluluk duygusu yaşamaz. Ortak başarısızlık olur! Birey iç ve dış saygınlığını korur. ‘İstişare’ edin, çevreniz de suç ortağı olsun!
Malum ülkemizde, “Sen benim mazeretimi hoş gör, ben de senin mazeretini,” anlayışı yaygındır. Açıklamalara, mazeretlere, özürlere gösterilen hoşgörü Batı toplumuna göre daha fazladır. Başarısız ama mazeret sahibi insanlara gösterdiğiniz hoşgörü, ileride sizin başarısızlıklarınızın görmezden gelinmesini i sağlayacaktır! Başarısız ama huzurlu yaşamanın yolu,! başkalarının başarısızlıklarını görmezden gelmekten geçer.
Yurdum insanının beni en çok şaşırtan tarafı, problemlerini çözmekten daha çok, problemleri üzerine konuşmayı (dertleşmek) sevmesidir. Bu garip dert yarıştırma hali yaygın bir yerel terapi geleneğidir. Arabesk müzikte, “Senin derdin dert midir/benim derdim yanında/ böyle dert gördün mü/söyle sen hayatında,” şeklinde ifadesini bulur. Dertleşme davranışı, “Demek ki herkes dertli, o zaman ben de normalim,” diyebilmek için yapılır. Dertleşme süreci sonunda oluşan, “Herkes başarısız, ben de başarısızım, demek ki ben normalim!” duygusu, insanı çaresiz ama huzurlu yapar!
Türk kültürü kaybedenleri kazananlardan daha fazla yücelten nadir toplumlardandır. Garibanlar bu ülkenin kutsal çocuklarıdır. Türk filmlerinde gariban kötü adam yoktur, çünkü gariban kötülük yapsa da onun garibanlığı yanlışını aklar. Garibanlık öyle güçlü bir doğrudur ki, kırk yanlışı götürür! Bu ülkenin gelmiş geçmiş en büyük ideolojik hareketi ‘garibanizm’dir. Batı toplumu az sayıdaki başarılı insanı kaybeden çoğunluktan korur ve yüceltir. Bizde garibanlar ‘güçlü ama kötü’ kazananlardan korunur ve yüceltilir. Kişi başarısız bir gariban olduğu için kendini kötü hissetmez, aksine ‘özel’ hisseder. Garibanlıktan çıkmak için çaba da harcamaz. Garibanı sev ve koru, bir gün sen de kaybeder, gariban olursan itibarın kazananlardan daha fazla olur!
Başarısızlık ve problemlerinden dolayı başkalarını suçlamak, insanı yerinde saydırsa da, insan ruhunu ‘serinleten’ bir davranıştır. Geri kalmışlığımızdan, onlarca siyasi sorunumuzdan kendimizi sorumlu tutup bunalıma gireceğimize, dış güçleri suçlayıp kendimize saygımızı koruruz. Politik başarısızlıklarının sonucunda çıkan problemleri ‘dış güçlerin oyunu diye açıklamak iç güçlerin çok iyi bir oyunudur! İleride öğreneceksiniz, her başarısızlıktan kendini suçlayanlar, başkalarını suçlayanlardan daha fazla bunalıma giriyor!
Arabesk müzik Türk insanının öğrenilmiş çaresizliğini huşu içinde yaşaması için icat etmiştir. Daha çok dertli müzik dinleyerek derdinden kurtulmak bize özgü orijinal bir çözümdür. Arabesk müzik neden ‘bütün duyguları ağır yaralı’ insanlarımıza ‘ilaç gibi’ geliyor? Çünkü yurdum garibanı ‘aydınlanma değil merhamet’ ister!11 İnsanlar neden sorunları hakkında aydınlanmak değil acınmak ister? Bilmem!
Tebrikler, kitabın yarısına kadar geldiniz! Buradan sonra farklı bir bilgi ve strateji kategorisi başlıyor. Buraya kadar başarısızlığı nasıl Öğrendiğimiz anlatıldı. Bundan sonra başarılı olmanın nasıl öğrenilebileceğini anlatıyorum. Pozitif başarı eğitimi başlıyor.
Bundan sonraki ilk adım neyi başarmak istediğinizi kesinleştirmek. Bir sonraki adım ataleti tanımak ve yenmek. Sonra amaçlarımıza giderken karşılaştığımız engelleri aşmak ve sonuç almak üzerine düşüneceğiz. Özgüveni geri kazanmak bir sonraki adım. Daha sonra zorluklar içerisinde yaşasalar da öğrenilmiş çaresizlik ve atalet tuzağına düşmeden sonuç almış başarı örneklerini konuşacağız. Son adım kişisel kurtuluş savaşınızı başlatmak…
Mümin Sekman
Her Şey Seninle Başlar!
Kişisel Kurtuluş Savaşınızı Başlatın!