***
Piraye,
“Sen meğerse nasıl her şeyimmişsin benim. Seni sevmek benim içimde toprağı, suyu, güneşi, hayatı ve fikri sevmekle birbirine karıştı.
Sen ciğerimdeki nefes, gözlerimdeki ışık, kalbimdeki çarpıntı ve beynimdeki düşünce gibisin.
Neyi düşünsem, seni düşünüyorum. Neyi görsem, seni görüyorum.”
“Herkese selam, sana hasret”
***
Yalnız unutma ki hiçbir erkek yüreği 32 yaşında benimki gibi denizden kocaman bir sevgiyle delikanlılığını bir an bile kaybetmeden çarpmamıştır. Ben hiçbir şey olmayabilirim, hatta şairliğim bile bir yaldız parıltısı olabilir, fakat muhakkak ki, bir şeyim, aşığım karıcığım, dolu dizgin, uçsuz bucaksız aşık…Her şeyime sitem edebilir, her tarafımı inkar edebilirsin, fakat aşıklığımı asla! Sevmenin bütün merdivenlerini ayak ayak yükselerek geçtim, şimdi başım doğan güneşlerin kızıltısı içinde yanan göklerdedir. Yüreğim kocaman bir su yığını gibi ve onun aynasında yalnız senin başın var.
Bütün bunların böyle olduğunu bilirsin, fakat sen bir kere daha işitmekten, ben bir kere daha tekrarlamaktan zevk alırız. Aşığız çünkü karıcığım.
Nazım Hikmet’ten Piraye’ye yazdığı mektuplardan