Yeni gelişmiş kalın erkek sesiyle, simdi benim kim olduğumu göreceksiniz diyordu kendi kendine, o dev gibi transatlantiği ilk defa gördüğü geceden yıllarca […]
Yılmaz Güney Mektupları: “Her şeyi yeniden düşünüyorum… Yıkıp yeniden yapıyorum kendimi”
İşte on aydır kafamı patlatan soru… Maddi ve manevi her şeyin kaynağı halktır. Sarayları yapan ve yıkan o… Toprağa eken, biçen, mezarları […]
“Dünyayı ve şehri riyasız kucaklamak istiyordum…” Şehri Unutan Adam – Sait Faik Abasıyanık
Çoktan beri şehre inmemiştim. O gün, insanları sevebilmek arzusuyla otelin kapısını açtığım zaman, karşıma ilk çıkan insan, bir küfeci çocuğu oldu. Kirli, […]
Cezmi Ersöz: “Burası bize ait bir yer değildir sanki. Öyle olmadığına inandırılmışızdır bir kere…”
İnsanların yüzlerinde, bu yüzlerden birinde bir gün, o çok uzaktaki bir gün, nasıl mutlu olunacağını öğrenmek istiyordun… Hiçbir yüze bu sırrı sana […]
Sen İşine Bak, Her Şey Yolunda – Italo Calvino
Karaborsa işi yorucu ama iyi para getiren, özgür ve farklı bir iştir. Erkek kadın tıkış tıkış kamyonlarda ya da yük vagonlarında hayvanlarla […]
Ahmed Arif: “Fakat yine de işte yaşıyoruz ve acı içinde bile olsa bu bize bir haz veriyor…”
Bu akşam birçok defa başlayıp sonunu getiremediğim bir hikâyeyi tamamlamaya çalıştım. Fakat nafile, insan aklını bir şeye verdi mi kurtulamıyor ondan. Daima […]
Cesare Pavese: Yazgı, meydana gelmiş ve henüz meydana geldiği bilinmeyen şeydir
Doğal büyüye, “ilkel” olan şeylere, bitkilerde, sularda, kayalarda, kırlık yerlerde yaşayan ruhların gerçekliğine karşı duyduğun aşırı tutku, bir çekingenlik, insan dünyasının ödev […]
“Kuzu ve kedilik yetmezmiş gibi bir de köpeklik ha!” Melezleme – Franz Kafka
Yarı kedi yarı kuzu, garip bir hayvanım var. Babamdan, diğer eşyayla birlikte miras bana, nedir, büyüyüp kendini göstermesi benim elimde oldu. Önceleri […]
Emrah Serbes: “Haberler doğru olsaydı onları güzel kadınlara sundurmak zorunda kalmazlardı”
Zamanın memleketi İnsan bir yerde doğdu mu oralı olmuyor, o zamanlı oluyor daha çok. Memleketi o zaman oluyor. Doğduğumuz büyüdüğümüz şehirdeki bütün […]
Fyodor Dostoyevski’nin En Büyük Sanatsal Sırrı – Stefan Zweig
“Ne kadar da tutkusuz sever, ölçüyü seven!”* “Her şeyi tutku haline getiriyorsun.” Nastasya Filipovna’nın bu sözü Dostoyevski’nin bütün kahramanları için, özellikle Dostoyevski’nin […]
Rus yazar Lev Tolstoy’un savaş üzerine yazdıkları: Savaşmayın, satranç oynayın
Çarlık Rusya’sında her kışlada duvarda şu yazılıydı: “Üç kişi sana saldırdığında, birincisinin hançerle, ikincisinin tüfekle, üçüncüsünün ise süngüyle canını al… Süngün kırılmışsa […]
Oğuz Atay: “Öyle bir kapı olmalı ki çalınca, insana hiçbir şey sormadan açsalar”
Önsözler okudun hayalinde: bize yeni bir şey öğretmedin. Kaybettin. Mahkemeyi de mi kaybettim? Mahkemeyi de kaybettin. Mahkeme masrafları, ücreti vekâlet filan da […]