Ana Sayfa Felsefe SPINOZA VE KEDERLE BESLENEN İKTİDAR – PARNET & DELEUZE

SPINOZA VE KEDERLE BESLENEN İKTİDAR – PARNET & DELEUZE

Özgür insan olmak kolay değil!

“Bir beden ne yapabilir? Deneyiniz, ama denemek için daha nice sakıncalar vardır. Yalnızca insanların değil, yerleşik iktidarların da bize keder bulaştırdığı tatsız bir dünyada yaşamaktayız. Keder, hüzünlü etkiler eylem gücümüzü en aza indirir. Yerleşik iktidarların bizi köleliğe indirgemesi için bizim kederlenmemize ihtiyaçları vardır.

Tiran, papaz ve tin alıcılarının hayatın ağır ve zor olduğunu bize ispatlamaları gereklidir. İktidarlar bizi eskisinden daha az baskı altında tutmakta ama bize daha fazla bunalım vermek zorundadırlar, yahut Virilio’nun dediği gibi içten küçük terörlerimizi örgütlemek ve yönetmek ihtiyacındadırlar. Yaşam üzerine uzun ve evrensel şikayet: Yaşam olan varlığın eksikliği… İstediğimiz kadar dans edelim denilsin, çok hoş değiliz. “Ölüm ne kötü” diyelim, kaybedecek bir şeyimiz olması için yaşamımız gereklidir.

Tinin olduğu kadar bedenin hastalıkları da bizi bırakmayacaklar, vampirler bize nevrozlarını ve sıkıntılarını, o çok bayıldıkları iğdişliklerini, yaşama karşı hınçlarını, o çirkin bulaştırıcılıklarını iletmedikçe bizi rahat bırakmayacaklar. Bütün iş kan sorunudur. Özgür insan olmak kolay değil: vebadan kaçmak, rastlantıları örgütlemek, eylem gücünü artırmak, neşeyi etkiye koymak en azami olumluluğu ifade eden ve kapsayan etkileri çoğaltmak.

Bedenden organizmaya indirgenmeyen bir güç meydana getirmek, bilince indirgenmeden bir düşünce yapmak. Spinoza’nın ilk meşhur ilkesi bu düzenlemeye bağlıdır; bunun tersi olamaz. Bir Spinoza düzenlemesi vardır: tin, beden, ilişki, rastlantı, etkileme gücü ve bu iktidarı dolduran etkiler, bu etkileri nicelikleyen keder ve neşe. Burada felsefe bir düzenlemenin, işlevliliğin bir sanatı olmaktadır. Oluşların ve rastlantıların adamı Spinoza, sakırgamsı filozof, ayırt edilmez Spinoza, daima ortada, fazla oynamasa bile daima bir kaçış içinde, Yahudi topluluğundan, iktidarlardan, hastalardan ve zehirlerden kaçış. Onun kendisi hasta olabilir ve ölebilir; ölümün ne amacı ne de sonu olduğunu bilir, tam tersine yaşamı başka birine geçirmeye kalkmanın öneminin farkındadır. Lawrence’ın Whitman hakkında söylediği ne kadar Spinoza’ya uygun düşmektedir. Sanki onun yaşamının bir devamıdır: Beden ve tin, tin bedenin ne içindedir ne de altındadır, o bedenle birliktedir; o yolun üstündeki bütün ilişkilere, aynı yolu izleyenlere, rastlaşmalara açıktır. “onlarla birlikte hissetmek, geçişte onların tinlerinin ve etlerinin titreşimlerini yakalamak” ruhuna fatiha törenlerinin tersidir, tine yaşamını sürdürmeyi öğretmek, onu kurtarmak değildir.”

Gilles Deleuze & Claire Parnet
Kaynak: Diyaloglar [ Çev. Ali Akay, Bağlam Yayınları, 2016 [1977] s. 79-81]


Kitap Açıklaması
Diyaloglar, Deleuze’ün Claire Parnet ile gerçekleştirdiği anonim bir yazıdır. İkili olarak düşüncenin nasıl ileriye götürüldüğünü gösteren bu kitapta, diyalog iki kişi arasında sahtedir. Deleuze Parnet’yi, Foucault’yu, Guattari’yi ve diğer dostlarını, Parnet Deleuze’u anlatırken yazarlar ortadan kalkarlar. Diyalog iki kişi arasında değil, çizgiler arasında, bölümler arasında yahut kısımlar arasındadır. Belleği kaybetmek: bloklar ortaya çıkarmak gerekir. Bloklar anonimdir. Her zaman şimdiki zamanda işlev görür, bellek geçmişe değil, şimdiki zamana aittir. Bu bir oluştur. Tarih unutulur, oluşların sorunu coğrafyadır. Bir devrimci oluş, devrimin geçmişi veya geleceğinden daha önemlidir. Bir kadın-oluş veya bir hayvan-oluş cinsiyetlerin ve türlerin farkından çok daha önemlidir.

Yorum Yok

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Exit mobile version