Ana Sayfa Genel Kültür Metin Kaygalak: Taşların unutulan yüzüyüm ben. Söz’ün dil’in ve zaman’ın…

Metin Kaygalak: Taşların unutulan yüzüyüm ben. Söz’ün dil’in ve zaman’ın…

yüzümü sürdüğüm
her kapı gibi
kapandım
beni büyük bir cezbeyle
yakan
aşkın ayakucuna.
oysa sırrımı verdim
kırıldığım ve çocuk kaldığım
aşklara.

Mil Çekilmiş Sözler

taşların unutulan
yüzüyüm ben.
söz’ün
dil’in
ve zaman’ın…

bir kurban karnı gibi
sürüldüm,
söz’ün günahkâr kapısına.

II
beni atın…beni atın…
cüzamlı sularda yunsun
yılanların bakışıyla
yıkandığım yüz.

III
dağların
kilitlenmiş yüzüyle
mühürlendim,
resimlerin taşlarda unuttuğu dile.

yürüdüm
mühürsüz bir zamandı,
yollar uzun…

yürüdükçe unutulan mülk
konuştukça çöl’dük…

IV
bir fotoğrafı andıran
beni büyük bir hararetle ölüme
ve aşka dönüştüren… ah, zaman…
soğutuyorum,
hiç bilinmesin kalbimdeki
engereğin dili,
dokundukça her yanım
çürüyen zaman…

V
dilim ki bir engerekti… süründüm
yüzümdeki çiniye,
götürün beni
suların bölündüğü
o nârlı bahçeye…

VI
recmedildiği yerden çıktı ölüm.
dediler gidin… ve getirin…
güneşi battığı yerden çıkarın
azabın boğulduğu tandırda
yakın beni.

VII
kovuldum sonunda
bildiğim bütün dillerden
kabahatli bir çocuk gibi
sığındım
bütün o sahih sözlerin
kendini bir günaha yamayan
zikrinden.

VIII
bütün nişanlarımı
bırakıp geldim,
kendini koyultan bir hummayla.
bildiğim bütün sözlere rucü ettim.
meleklere
kitaba
ve aşka.
nişanlarımı
bırakıp
geldim
bütün sana…

IX
yüzümü gömdüğüm eşyalar
ürüyor
kendimi ayırdığım yılkıda.

X
işareti yitirdim,
sığındığı her kapıdan
kovulan günahkârdım.
ruhumu kemiren
bir nefisle tutundum,
kapıldıkça
kendimi yetim bıraktığım
aşklara.

sonunda…
en sonunda…

XI
gittikçe her şeyin birbirine benzediği
gittikçe küle ve zamana dönüşen
gittikçe çürüyen bir tülle örtünen beni,
bu kutlu geceye vadeden yüz!
yetimim işte
kendi gövdemde de.

sığındığım vücud
göğsüme ilişen
akrebin mahmurluğu,
mâzlum ve cünup.

XII
yüzümü sürdüğüm
her kapı gibi
kapandım
beni büyük bir cezbeyle
yakan
aşkın ayakucuna.
oysa sırrımı verdim
kırıldığım ve çocuk kaldığım
aşklara.

bendim o, ürperen bir sızıntıyla,
cebinde yılan işaretleriyle dolaşan.

Metin Kaygalak

Yorum Yok

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Exit mobile version