Ana Sayfa Genel Kültür Karıncalar hakkında bilmediklerimiz

Karıncalar hakkında bilmediklerimiz


Bugün yaşayan tüm karıncaların toplam ağırlığının, yaşayan tüm insanların ağırlığından daha fazla olduğunu ya da bir karınca kolonisinin nüfusunun yüz binlerden milyarlara varabildiğini biliyor muydunuz?

Karıncalar 100 milyon yıldan uzun süredir dünya üzerinde yaşamaktadır ve gezegenin her yerine yayılmış durumdadırlar. Dünyanın bilinen en yaşlı karıncası bir amberin içinde korunmuş şekilde bulunmuştur. Adı Sphecomyrma freyi’dir. (Geleneksel teoriye göre, Homo sapiens (İnsanoğlu) yaklaşık 30 bin ila 50 bin yıl önce evrim geçirmiştir.)
Bugün yaşayan tüm karıncaların toplam ağırlığı, yaşayan tüm insanların ağırlığından daha fazladır.
Karıncalar kendi vücut ağırlıklarının 20 katını kaldırabilirler. (35 kg. ağırlığındaki 10 yaşında bir çocuğun bir karıncayla boy ölçüşebilmek için 700 kg. kaldırması gerekir.)
Dünya üzerinde 35 bin karınca türü mevcuttur.
Çoğu karınca türü sıcak iklimlerde yaşar.
Yaklaşık 9.500 karınca türü bilinmektedir. Bilim adamları bunun yaklaşık iki katının henüz keşfedilmeyi beklediğine inanmaktadır.
Tüm böcekler arasında en büyük beyin karıncanınkidir. (Bizim sonsuz fikirlere sahip büyük insan beynimiz aslında memeliler arasında en büyük beyin değildir. Örneğin, bir balinanın beyni insan beyninin altı katıdır.)
Bir karıncanın ortalama ömrü 45 ila 60 gündür.
Bir karıncanın beyninde yaklaşık 250 bin beyin hücresi bulunur. (Bir insanın beyninde 10 bin milyon beyin hücresi mevcuttur. Dolayısıyla, 40 bin karıncalık bir koloninin toplam beyin hücresi toplamı bir insanınkine denktir. )
Bazı karıncalar günde yedi saat uyur. (Normal bir insan günde ortalama sekiz saat uyur.)
Bir karıncanın dışı sert kabuktandır, buna dış iskelet adı da verilir. (İnsanların ve başka bazı hayvanların iç iskeleti vardır.)
En büyük karıncanın uzunluğu 2,54 santimdir. ‘Pekin-Çin’de 2.40’lık bir adam dünyanın en uzun boylu insanı olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girmiştir.)
En küçük karınca bir milimin onda biri uzunluğundadır.
Bir karınca kolonisinin nüfusu yüz binlerden milyarlara varabilir. (Dünyanın en kalabalık nüfusu toplam 1.306,313.812 insanla Çin’dedir.)
Karıncalar sadece dokunmak değil, koku almak için de antenlerini kullanırlar.
Karıncanın karnında iki mide vardır. Bir mide yiyeceği kendi için saklar; diğeri ise diğer karıncalarla paylaşılacak yiyecekleri depolar.
Karıncaların akciğeri yoktur. Oksijen vücutlarına tüm bedene yayılmış küçük deliklerden girer; karbondioksit de aynı deliklerden çıkar.
Tüm böcekler gibi, karıncaların da altı bacağı vardır.
Karıncalar gri, kırmızı, kahverengi, sarı, mavi ya da mor olabilirler.
Karıncanın vücudu üç bölümden oluşur: Kafa, gövde, ve metasoma (kuyruk kısmı).
Karıncalar koloni denen büyük gruplar hâlinde yaşarlar. Her karıncanın kolonide belirli bir görevi vardır.
İşçi karıncalar yuvadan çöpü alıp, dışarıya, özel çöplüğe taşımakla görevlidirler.
İşçi karıncalar dişidir. Koloninin çoğunluğunu dişi karıncalar oluşturur.
Köle-Yapıcı karıncalar başka karıncaların yuvalarına saldırır ve yumurtalarını çalar. Bu yumurtalar kırılıp, yavru karıncalar çıktığında kolonide köle olarak çalışırlar.
Kraliçe karıncaların doğduklarında kanatları vardır. Başka koloniler kurmak için uçup giderler; sonra kanatları düşer.
Kraliçe karınca 15 yıla kadar yaşayabilir ve bir kez eşlemesi gerekir.
Her karınca kolonisinin en az bir, bazen de birden fazla Kraliçe’si vardır.
Ahşap karıncaları önemli yırtıcı böceklerdir ve geniş bir koloni oldukları takdirde günde binlerce böcek toplayabilirler.
Ahşap karıncaları düşmanını ağzını açarak tehdit edebilir.
Normal şartlarda, Marangoz karıncalar canlı ya da ölü ağaçlarda yuva yapıp, kütükleri ya da ağaç gövdelerini çürütürler. Öte yandan, yuvalarını evlere, telefon direklerine ve diğer insan elinden çıkma ahşap yapılara da yapabilirler.
Yaprak-kesen karıncalar yağmur yağarken yaprak kesmezler, ve keserken şiddetli yağmura maruz kalırlarsa, yaprakları genellikle yuvanın dışında bırakırlar.
Petek karıncaları çorak mevsimlerde hayatta kalmak için kayda değer yöntemler geliştirmişlerdir. Yağmurlar sırasında, bu karıncalar işçilerini su ve nektarla beslerler. Bu işçiler yiyecek fazlasını sindirim sistemlerinin kursak denen bölümünde depolarlar.
Karıncaların başlıca düşmanı insanlardır. Yuvalarını ve yaşam ortamlarını yok edip, böcek ilaçlarıyla onları öldürüyor, hatta bazı yerlerde onları yiyor.
 Karıncalar yaprakların kendisini yiyemezler, çünkü vücutlarında bitkilerde bulunan selülozu sindirebilecek enzimler yoktur. İşçi karıncalar bu yaprak parçalarını çiğneyerek bir yığın haline getirirler ve yuvanın yeraltındaki odalarında saklarlar ve yaprakların üzerinde mantar yetiştirirler. Bu yolla, büyüyen mantarların tomurcuklarından kendileri için gerekli proteini elde ederler.
 Karıncalar, termitler ile birlikte tarımı ilk kullanan canlılardır. Yuvalarının belirli alanlarında fungus (mantar) yetiştirirler.
Karıncaların baharda ortaya çıkan ve kanada sahip olan türleri üremek ve yeni yuva kurmak için dışarı çıkar.
 Bir karınca kendi ağırlığının 50 katı ağırlığı kaldırabilir.
 Karıncalar insanlar gibi ordu kurup kendi kolonilerini korurlar. Bazen de koloniler arasında insanlar gibi savaşırlar.
 Karıncalar yemek bulmak için öncü karınca yollarlar. Bu karıncalar yemek ararken koku molekülleri bırakırlar. Bunun sebebi, yemeklerin bulunduğu rotayı kaybetmek istememeleridir. Öncü karıncalar yuvaya gidip diğer karıncaları haberdar ederler. Onlar da koku moleküllerini izleyerek yemeği bulurlar.

Yorum Yok

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Exit mobile version