Ana Sayfa Kürtçe Müzik Tara Mamedova ve ikinci albümü: “Live Studio Session”

Tara Mamedova ve ikinci albümü: “Live Studio Session” [2019]

Tara Mamedova, ilk albümü Ax’tan 5 yıl sonra çıkardığı “Live Studio Session”  adlı çalışması 7 eserden oluşuyor. Etnik caz ağırlıklı olan albümde iki parçanın söz ve müzikleri sanatçıya ait. Mamedova, albümünde Kürtçe, Rusça ve Fransızca şarkılar seslendiriyor. 

Tara Mamedova, blues caz ve pop tarzda şarkılar seslendiriyor. Onun hayat hikayesi Kürtlerin yaşadıklarına dair önemli bir kesit sunuyor. Ağrı Doğubeyazıt’tan, Kırgızistan ve Rusya’ya kadar süren bir sürgün ve göç hikayesi… Kırgızistan’da yaşama ‘merhaba’ diyen Tara Mamedova, annesinin etkisiyle çocukluğunda başladığı müzik yolculuğunu Rusya ve Fransa’nın ardından şimdilerde Türkiye’de sürdürüyor. “Sanat yaşamımı belirleyen şey çocukluğum oldu” diyor.

1983’de Kırgızistan’da doğdum, 9 yaşına kadar orada kaldım. Ailem 100 yıl önce Ağrı Doğubeyazıt’tan Ermenistan’a oradan da Orta Asya’ya göç etmiş, 1993’de ise Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla Rusya’da Saratov’a göç etmek zorunda bırakıldık. Orada küçük bir köyde yaşamımızı yeniden kurduk diyebilirim, varlıklı bir aile iken birden yoksulluk içine düştük. Annem Gorçek Abdulayevna’dan bahsetmek istiyorum. Annem öğretmendi. Aynı zamanda bir sanatçının da kızıyım diyebilirim. Annem hayatı boyunca Kürt kültürüyle uğraştı. Rus dili öğretmeniydi. Annemden çok etkilendim. Gençlik yıllarında oda Rus klasiklerini söylemiş. Tabii bir de Kürt klasiklerinden de çok etkilendiğimi söylemek isterim. Çocukluğumda annemin yönlendirmeleri ile çok iyi bir eğitim almaya başlamıştım fakat göçten sonra taşındığımız köyde zar zor yaşamaya başladık. Küçük bir köy okulu vardı ve annem yine bir yolunu bulup öğretmenlik yapmaya başladı. Annem, her zaman benim en büyük şansım oldu. “Kızımın eğitimine devam etmesi gerekir” dedi ve yeniden arayışlara girdi. Ben annem için bir ışıktım… Sanat yaşamımı belirleyen şey çocukluğum oldu… 1997’de Kürt Kültür Merkezi (Navenda Çanda Hûnere) açıldı. O zaman yetenekli Kürt çocukları burada toplanıyordu. Ben de bu çocuklar arasındaydım. Annem beni buraya gönderdi. Orada özel eğitimlere başladım. Tiyatro, dans ve müzik eğitimi aldım. İlk olarak tiyatro eğitimini aldım. Tiyatroda hocalarım (Şalîko Bekes) sesimi keşfetti. Ondan sonra müzik yapmaya karar verdim, şarkı söylemeye başladım. Çok da hoşuma gitti şarkı söylemek. Müzik eğitimine yan flütle başladım. Yan flütü çalmayı çok sevmiyordum. Gitar çalmak istiyordum. O nedenle yan flütte kendimi geliştiremedim. Ardından saz ve tiyatro eğitimine devam ettim. Ailenin özgür çocuğuydum. Resim çizerdim. Resimlerimde hayal ettiğim hayatı çiziyordum. Çizdiğim resimleri annem saklamış, birçoğu hâlâ annemde yani.

Blues ve caz tarzında şarkılarınızı söylüyorsunuz. Dengbejlerin kilamları ile blues müziğinin arasında bir bağ kuruyor musunuz?

Bana göre, bütün kültürler, müzikler birbirleriyle bağlantılıdır. Ya bir isyandan ya bir acıdan gelmiştir. Her halkın bir hikayesi var. Bizim de dengbejlerimiz var. Biz tabii ki de onlardan esinlenerek yapıyoruz şarkılarımızı. Şöyle bir yanlış anlaşılma oluyor. Caz müziğini söylüyorsam, sanki dengbejlikten değil başka bir müzikten esinlenmişim gibi algılanıyor. Bu çok yanlış. Sonuçta ben başka bir ülkede doğdum. Bütün kültürlerin etkisi var benim üzerimde… Ama ben bu etkiyi, Kürtçe ile ifade etmek istiyorum. Ve bundan da çok gurur duyuyorum. Dengbejlerle, klasiklikler, romans müziğiyle büyüdüm. Üçünü de birleştiriyorum. Üçünü de benim ana kaynağım. Müzikte milliyetçi olmak istemiyorum. Evrensel bakmak istiyorum. Çünkü müzik sınırsız bir şeydir. Dengbejlerin kilamlarını, klasiklerimizi, günümüze uyarlayarak insanlara sunmak gerekiyor. Kürtçede gün yüzüne çıkmamış milyonlarca şarkı var. Bunları araştırmalıyız.

Müzik serüveninize dair neler söylemek istersiniz?

Etnik caz müzik yapmaya çalışıyorum. Bunu başardım mı başarmadım mı tam bilmiyorum. Öğreneceğim çok şey var. Belki de halkımızın pek alışık olmadığı bir müzik tarzı olabilir ama ben ısrar edeceğim bunda. Yaşamım el verdiği sürece Kürtçeyi başka yerlere taşımak istiyorum. Fransızca ve Rusçayı Kürtçe ile birleştirmek istiyorum. Bunu bir iki eserle yapmak istiyorum. Çünkü onlara aşığım. Fransa benim gençliğim, Rusya benim çocukluğumdur.

Evrensel
Şerif Karataş

Yorum Yok

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Exit mobile version