Ana Sayfa Güncel Hayat ve Siyaset Biz yaptığımız işin ne olduğunu iyi biliyoruz. Gözaltına alınanlar serbest bırakılsın

Biz yaptığımız işin ne olduğunu iyi biliyoruz. Gözaltına alınanlar serbest bırakılsın


Referandum ile anayasayı demokratikleştireceğini vaat eden  AKP, ülke genelinde çeşitli sebepler ileri sürerek Boykot cephesinde yeralan kurumlar  üzerinde baskı uygulamaya devam ediyor.  Gözaltına alınan kişi sayısı günden güne artıyor.
Son olarak 21 Eylül sabaha karşı Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) ve Toplumsal Özgürlükler Platformu’na (TÖP) yönelik olarak  gerçekleştirilen baskınlarla aralarında SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan’ın da bulunduğu 18 kişinin gözaltına alınması sol siyasi parti ve  kitle örgütleri tarafından kınandı. Gazeteci Ertuğrul Kürkçü, operasyonunun referandum sürecinde boykot tavrıyla elde edilen kazanımların hazmedilememesinden kaynaklandığına dikkat çekerek, bunun demokratik çevrelere bir mesaj niteliği taşıdığını söyledi. DBH adına konuşan Kürkçü “Şimdi ‘Evet’ ve ‘Yetmez ama Evet’ diyenlere soruyorum; bu kadar yeter mi?” diye sordu.

SDP il binasında yapılan basına BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, ESP Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Kamil Tekin Sürek, EHP Genel Başkanı Sibel Uzun, DBH Sözcüsü Ertuğrul Kürkçü, SDP İstanbul İl Başkanı Yasemin Deliduman, TÖP temsilcisi Halit Elçi, BDP İstanbul il Başkanı Mustafa Avcı, 78’liler Grişimi sözcüsü Celalettin Can, Gazeteci Hakan Tahmaz’ında aralarında bulunduğu çok sayıda kurum temsilcisi katıldı. Ayrıca basın toplantısında yazar  Vedat Türkali’nin gönderdiği mesaj okundu.
Baskınlar ve gözaltılarla ilgili yapılan basın açıklamasında, Gözaltına alınların serbest bırakılması,  İçişleri Bakanlığı özür dilesi istendi.

Halit Elçi: “Kürt halkıyla dayanışan kesimler hedefte”

Toplantıda kendilerine dönük olarak gerçekleşen bu operasyonların AKP’nin referandum sonrasında kendi egemenliğini yaratmaya çalıştığının bir göstergesi olduğunu dile getiren TÖP temsilcisi Halit Elçi, bu operasyonların aynı zamanda Kürt halkıyla her zaman için dayanışma içerisinde bulunan sol, sosyalist partilere dönük bir mesaj olduğunu söyledi. Operasyonun arkasında olan hükümetin sosyalistlerin Kürt halkının yanında olmasını istememesinden kaynaklandığını belirten Elçi, operasyonun yarın SDP ve TÖP’ün birleşme kararı alacağı konferansları öncesinde yapılmasının zamanlama açısından manidar olduğuna dikkat çekti. Elçi’nin ardından hazırlanan basın açıklaması metnini okuyan SDP İstanbul İl Başkanı Yasemin Deliduman da, operasyonun hukuk skandalına dönüşmüş ‘Devrimci Karargâh’ ilişkisi üzerinden yapılmasına tepki göstererek, ‘bu asılsız iddiaların doğrudan demokratik zemine yönelik antidemokratik bir saldırıya kılıf uydurmaktan başka bir anlam ifade etmediğini’ söyledi.

“Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) referandum sonrası kendini güvende hissetmesinin de bir sonucudur bu saldırılar. Türkiyeli sosyalistlerin Kürt hareketiyle yan yana olmasını devlet istememektedir. Bu saldırılar da bu dayanışmayı hedef almaktadır.”

Sebahat Tuncel: “Mesaj verilmek isteniyor”

Basın açıklamasının okunmasının ardından konuşan BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de, daha önce Kürtlere yönelik olarak 1700 parti yöneticilerinin tutuklandığı KCK operasyonlarının ardından referandum öncesinde ESP’ye şimdi ise SDP ve TÖP’e operasyon yapıldığı hatırlatmasında bulundu. Bu operasyonların güç birliği içerisinde bulunan örgütlere, ‘sisteme karşı toplumsal muhalefeti örerseniz, bizde size darbe vururuz’ anlamı taşıdığının altını çizen Tuncel, ‘Şimdiye kadar gerçekleşen bu tür baskılar ne Türkiyeli devrimcileri ne de Kürtleri yıldırabildi. Tuncel, bu operasyonların AKP’nin hala 12 Eylül’ü devam ettirdiğinin bir göstergesi olduğuna da işaret ederek, gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmasını istedi.

Kamil Tekin:  “Gözaltı fiili bir cezalandırmadır”

Emeğin Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Kamil Tekin Sürek de “Devrimci Karargah’ örgütüyle ilişkilendirilerek gayri ciddi iddialarla gözaltına alınanların ilk duruşması ancak dört beş ay sonra yapılabilecektir. Bu kadar süre tutulmaları fiili bir cezalandırmadır” dedi.
Boykot’un kazanımlarına karşı gerçekleşen bir yönelim

Toplantıda ESP Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, siyasetin merkezi temsilcilerine dönük yapılan bu saldırıların ‘siyasi ahlaksızlık’ olduğunu ifade ederken, EHP Genel Başkanı Sibel Uzun ise, saldırıların Hakkâri’de ve burada gerçekleşen bu tür saldırıların anayasa değişikliği sürecinde takınılan boykot tavrıyla elde edilen kazanımlar nedeniyle gerçekleştiğini kaydetti.

Ertuğrul Kürkçü: “Üçüncü bir kutup, bir emek ve özgürlük bloku öreceğiz”

Saldırılara dönük en sert tepki ise DBH Sözcüsü Ertuğrul Kürkçü’den geldi. İçişlerinin saldırılar nedeniyle derhal özür dileyerek bu saldırıların arkasında kim olduğu? sorusuna acilen yanıt vermesi gerektiğini söyleyen Kürkçü, ‘Bakanlığın bu saldırıların arkasında Simonlar var deyip, demeyeceğini merak ediyoruz’ dedi. Türkiye’de faaliyetinden hoşlanılmayan politik güçlerin mahkum edilemeyeceklerinin bilinmesine rağmen bile bile bir takım kovalara sokulmak istendiğine dikkat çekti. Kürkçü, Türkiye’de ulusalcı muhaliflerin Ergenekon kovasına, Kürt muhaliflerin PKK kovasına ve bu operasyonla anlaşılacağı üzere sol, sosyalist muhaliflerin de Devrimci Karargâh kovasının içine sokulmak istendiğinin anlaşıldığını belirtirken, demokrasi güçleri içinde referandumda ‘evet’ ile ‘yetmez ama evet’ oyu kullananlara da ‘Artık yeter mi?’ diyerek mesaj yolladı.

“İçişleri Bakanlığı’na şu soru sorulabilir: Bu operasyonun gerekçesi nedir, bunu yapan güçler kimlerdir? Bunu biz yapmadık da ‘Simonlar’ yaptı mı diyeceksiniz?”

Kürkçü “siyasi iktidar, faaliyetlerinden hoşlanmadığı ulusalcıları ‘Ergenekon’ ve Kürtleri ‘PKK’ kovalarına sokuyor. Şimdi yeni bir kovamız var: ‘Devrimci Karargah kovası’. Hoşlanılmayan sosyalistler bu kovaya sokulup çıkarılıyor ve kendilerinin suçsuz olduklarını ispatlamaları isteniyor. Bunların evet, söylenen Batı standartlarıyla ilgisi var ama engisizyon dönemi standartlarıyla” dedi.

Kürkçü SDP ve TÖP ile DBH’de ve “Boykot Cephesi”nde birlikte çalıştıklarını vurguladı ve “Biz yaptığımız işin ne olduğunu iyi biliyoruz, göz göre göre bu olmaz. Buna razı değiliz, olmayacağız da” dedi. “Üçüncü bir kutup, bir emek ve özgürlük bloku öreceğiz. Aramızdan sökülen tuğlaları bir bir yerine koyacağız. Ve AKP, 2011 seçimlerinde dünyanın kaç bucak olduğunu görecek.”

Yorum Yok

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Exit mobile version