Sivas’ta CHP, DSP, İP, ADD ve Cem Vakfı AKP ile yine aynı safta birleşti


İnsan yakılan bu yerin et lokantası olarak kalmasından rahatsız olmuyorlar da  yakılan insanları ananlardan “rahatsız” oluyorlarmış.

Geçtiğimiz günlerde Sivas’taki anma törenlerinin bölünmesine neden olan CHP Sivas İl Başkanı bu kez de AKP il başkanı ile aynı bildiriyi imzaladı. Sivas Katliamı’nın ısrarla “Madımak Olayı” olarak nitelenip bir kez bile “katliam” ibaresi kullanılmayan bildiri AKP, CHP, BBP, SP, MHP ve DSP’yi birleştirdi.  Sivas şeriatçı gazete ve yazarlar gibi katliam’ndan ısrarla “olay” olarak söz edilen bildiride “katliam” kelimesinin bir kez dahi kullanılmaması gözlerden kaçmadı. Bildiriye AKP, Saadet Partisi, MHP, BBP gibi partilerin yanısıra Sivas’taki CHP, DSP, ADD ve Cem Vakfı gibi kuruluşlar da imza attı.

Öte yandan bildiriye 6 yıldır Sivas’taki anmaları düzenleyen KESK ve DİSK’e bağlı sendikalar ve CHP ile DSP dışındaki sol partiler imza atmadı. CHP Sivas İl Başkanlığı, bir kaç gün önce de Sivas’taki KESK, DİSK, Halkevleri ve Hacı Bektaş Veli Derneği’nin her yıl geleneksel olarak düzenlediği Sivas anmasına rağmen “alternatif” bir Sivas anması düzenleyeceğini duyurmuştu.

Sivas Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) öncülüğünde biraraya gelen sivil toplum örgütleri, sendikalar ve siyasi partiler 2 Temmuz olaylarının 15. yıldönümünde devletin üst kademesinde yer alan Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Bakanlar Kurulu ve muhalefet lideri Deniz Baykal’a bir mektup gönderdi.

37 sivil toplum kuruluşunun imza attığı mektupta, “1993 yılında yaşanan bu olayın büyümesine engel olacak önlemlerin o günkü yöneticiler tarafından alınmaması, olayın vahim sonuçlara ulaşmasında etkili olmuştur. Devlet hayatında süreklilik olduğu ortak kanaatimizle. Sivas halkından ve bu acıları yaşayan insanlardan devletin bir özür borcu olduğunu düşünüyoruz” ifadeleri yer aldı.

2 Temmuz 1993 yılında meydana gelen Madımak Oteli yangınında, aralarında otel görevlileri ve 1 Hollandalı turistin de bulunduğu 37 kişi hayatını kaybetmişti. Yarın bu olayın 15. yıldönümü. Sivas’ta 3 farklı anma etkinliği düzenlenecek. Etkinlikler öncesi Sivas TSO başkanlığında biraraya gelen 37 sivil toplum kuruluşu, Madımak olayını masaya yatırdı.

Toplantıda, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anamuhalefet Lideri Deniz Baykal, diğer parti genel başkanları, bölge milletvekillerine bir mektup yazılmasına karar verildi. Bugün kaleme alınan mektupta, 2 Temmuz olaylarıyla ilgili Sivas halkının sürekli suçlandığı vurgulandı. Cumhuriyetin temelinin Sivas’ta atıldığının hatırlatıldığı mektupta, Sivas olaylarından duyulan rahatsızlık dile getirildi.  

Madımak ‘olay’ının yıl dönümlerinde yurt dışından ve içinden on binlerce insanın geldiği de vurgulanarak, bundan duyulan huzursuzluk anlatıldı. “Şehrimizin yeniden huzursuzluk ortamına sürüklenmesinden endişe duymaktayız.” denilen mektup şöyle devam ediyor:

“Bu acının büyüklüğünü ancak Sivaslılar yaşayabilir ve anlayabilir. Yaşanan acı olaylar ile uzak yakın ilişkisi olmayan Sivas halkı, 15 yıldır yöneltilen töhmetlerden bıkmıştır. Huzurlu ve barış dolu günleri yaşamak arzusundadır. Madımak olayının yaşandığı binaya, halkımızın ortak kabulüne uygun bir çözüm getirilmesini Hükümetinizden bekliyoruz.”

Sivas’ta Alevi-Sünni her kesimin kardeşçe yaşamaya devam ettiğinin vurgulandığı mektupta, asla bir ayrışmanın söz konusu olmadığı dile getirildi. “Madımak olayı”nı hiç kimsenin unutmayacağınının belirtildiği mektupta devlet büyüklerindean de yardım istendi. Mektup’ta “Doğal olarak Madımak olaylarını elbette unutmayacağız. Ancak bu vesile ile Sivas halkının üzerine gidilmesinin önüne geçmek için devletimizin yapacağı bir şeyler olduğuna inanıyoruz. Şunun da bilinmesini istiyoruz ki Sivas halkı Cumhuriyete, demokrasiye, laikliğe yürekten bağlıdır. Bu değerlerin ise birlikteliğimizin garantisi olduğuna inanıyoruz. Millî mücadelede özel bir yeri olan Sivas şehrinin temsilcileri olarak devletimizden dolayısıyla Hükümetinizden bu konuda destek, katkı ve çözüm bekliyoruz. Devletimizi bu sorunu aşmada yanımızda görmek istiyoruz.

İŞTE MEKTUBA İMZA ATAN “RAHATSIZLARIN”  LİSTESİ

Osman Yıldırım (Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı), Beşir Köksal (Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı), Ali Pek (Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı), Mustafa Coşkun (Baro Başkanı), Yüksel Demirgil (Kredi ve Kefalet Koop. Yönetim Kurulu Başkanı), Turgut Hastaoğlu (Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı), Bahattin Eren (SMMM Odası Başkanı), Kadir Kuruçay SİAD Başkanı, Remzi Özkan Diş Hekimleri Odası Başkanı, Uğur Akkuş Eczacılar Odası Başkanı, Hüsamettin Acungul Mimarlar Odası Temsilcisi, Hamdi Yıldırım Makine Mühendisleri Odası Temsilcisi, Kemal Işın ADD Başkanı, Ali Rıza Kaçan Cem Vakfı Başkanı, Necip Günaydın Türk Ocakları Başkanı, Zeki Kılıç AK Parti İl Başkanı, Bülent Renda Deniz CHP İl Başkanı, Mustafa Korkmaz BBP İl Başkanı, Cengiz Bulut DSP İl Başkanı, Emre Şağban MHP İl Başkanı, Osman Seçilmiş SP İl Başkanı, Cumhur Akbulut İşçi Partisi İl Başkanı, Tevfik Güverti TES-İŞ Şube Başkanı, Ümit Özşeker Tüketici Derneği Başkanı, Ö.Faruk Ertuğ Muhtarlar Derneği Başkanı, Cengiz Gözüküçük TÜK-İŞ 5. bölge Temsilcisi ve ÇİMSE-İŞ Temsilcisi, Hasan Şirin KAMU-SEN İl Temsilcisi, ÖMER Anlı Memur-Sen Şube Başkanı, Zeki Ekici YOL- İŞ 1. Nolu Şube Başkanı, Zeki Ekici YOL- İŞ 1. Nolu Şube Başkanı, Servet Çiçek YOL- İŞ 2. Nolu İl Başkanı, Erdoğan Yuvacı HARB-İŞ İl Başkanı, Murat Kütük Demir Yol-İş Şube Başkanı, Yusuf Topçu Sağlık İş Şube Başkanı Topçu Turan Önder Koop. İş Şube Başkanı, Tahir Kartal Haber-İş Şube başkanı, İlhan Karakoç Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı, Nurullah Aybayrak Türk Ulaşım-Sen Şube Başkanı ve Haydar Gölbaşı Eğitim-İş Şube Başkanı. (kaynak: alevionline ( 05.07.2008)

Bazı kısa hatırlatmalar

Sivas Madımak Oteli’nde yaşanan katliam sırasında, Cumhurbaşkanlığı koltuğunda Süleyman Demirel oturuyordu. “Halkla güvenlik güçlerini karşı karşıya getirmeyiniz” sözünün sahibi Demirel, yaşananlarla ilgili olarak, “ağır tahrik var. Bu tahrik sonucu halk galeyana gelmiş. Güvenlik kuvvetleri ellerinden geleni yapmışlardır” demişti. Süleyman Demirel, bugün oturduğu Güniz Sokak’tan CHP’ye danışmanlık yapıyor.

Hükümet ve ortakları ne dediler?

Dönemin Başbakanı Tansu Çiller, “çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir. Olayı bu kadar büyütmek yanlış, bir futbol maçında da bu kadar insan ölebilirdi” sözleriyle ağızları açık bırakmıştı. Bugün Demokrat Parti’ye geri dönme çalışmalarına hız veren Çiller, geçtiğimiz ay DP Genel Başkan Yardımcısı Nevzat Ceylan başkanlığındaki bir heyetle görüşerek tekrar eski günlerine dönmeye çalışıyor.

İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu’na göre, “Aziz Nesin’in halkın inançlarına karşı bilinen tahrikleriyle halk galeyana gelerek tepki göstermiş”ti.Sivas Katliamı’nın sanıklarına avukatlık yapan Şevket Kazan, sonrasında Refah-Yol hükümetinin Adalet Bakanı oldu. Olaylar sırasında kalabalığa “Müslüman kardeşlerim, gazanız mübarek olsun” dediği belgelenen, yangın merdiveninden indirilirken Aziz Nesin’e saldırılması için feryat eden Sivas’ın RP’li Belediye Başkanı Tamer Karamollaoğlu ise Refah, Fazilet ve Saadet partilerinde yöneticilik yaptı, bugün halen Saadet Partisi’nin yöneticileri arasında.

“Hafif solcu” olduğu düşünülen, açık görüşlülüğüyle prim toplayan Abdüllatif Şener, olay sırasında RP milletvekiliydi. Sonrasında Refah-Yol hükümetinin Maliye Bakanı oldu. Sivas’a yaptığı bir gezide, katliam sanıklarını hapishanede ziyaret etmekte, “geçmiş olsun” demekte hiçbir sakınca görmedi. Sivas Katliamı’nı araştırmakla görevli Meclis Komisyonu’nda da yer alan Şener, şimdilerde, yeni parti kurma çalışmaları içinde.

Araştırma komisyonları Aziz Nesin’i suçladı

Dönemin SHP Erzincan Milletvekili ve Sivas Olaylarını Araştırma Komisyonu Başkanı Mustafa Kul, komisyon üyelerinin bir kısmının, suçu Aziz Nesin’e ve Pir Sultan Abdal Derneği’ne yüklemeye çalıştıklarını ve bu görüşteki üyelerin ağırlığıyla komisyonun yönlendirildiğini belirtiyor.

Dönemin Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Erdal İnönü, olaya müdahale etmedi. İktidar ortağı olan SHP’den çıt çıkmadı. Gericiler insan yakar, iktidar çanak tutar, ne asker ne polis parmağını kımıldatırken, “sol” ortak da seyirciydi.

Katliam sırasında DYP’nin iktidar ortağı olan SHP, bir buçuk yıl sonra yaşanan Gazi Olayları’nda da aynı konumdaydı. Arada Erdal İnönü gitmiş, yerine halen SHP Genel Başkanı olan Murat Karayalçın gelmişti. Gazi Katliamı’nı da seyretmekle yetinen SHP, CHP’yi desteklemek için son seçimlerden de çekildi.

AKP katliam sanığını korudu ve besledi

Sivas katliamı sanıklarının AKP tarafından korunuyor olduğu, arananlar listesindeki İhsan Çakmak’ın AKP’li belediyede çalıştığının ortaya çıkmasıyla belgelenmiş oldu. 3 Mayıs 2006’da, Sivas Katliamı davası çerçevesinde aranan İhsan Çakmak yakalandığında, üç yıldır İstanbul Belediyesi Ulaşım A.Ş.’ye bağlı Güngören Yavuz Sultan Selim Mahallesi metro durağında gişe memuru olarak çalışıyordu.

1 Yorum

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz