Sanatkâr da, tıpkı öteki insanlar gibi, duygularını, düşüncelerini çevresinden ediniyor. Onun ayırt edici özelliği bu duyguları, düşünceleri yazması, yaymasıdır. Böyle olduğu için de belli bir zamanın özelliklerini araştıran tarihçi, o zamanda yaşamış sanatçıların eserlerine başvuruyor. Yargılarını, çoğu zaman gafil avlanan bu sanatçıların sözlerine dayatıyor. Gene bunun gibi, bir sanatçının kişiliğini bütünü ile ortaya çıkarmak isteyenler, onu kavrayan, kılavuzlayan çevre ile bıraktığı eserler arasında bir bağ aramaya koyuluyor, sonunda da diyelim ki şöyle bir yargıya varıyorlar: «Bu kişi yaşadığı toplumun şu katındandır. İşte, duygularına, düşüncelerine bakın! Tam katının duyguları, düşünceleri.»
Kazılardan ele geçen çanak, çömlek için de öyle değil mi? Evirip çeviriyorlar; taşma, toprağına, işçiliğine bakıp: «Tarihten şu kadar yıl önce yapılmış.» deyiveriyorlar.
Demek ki, yapıldıkları, yaratıldıkları yılların duygu, düşünce özellikleri eski eserlerin de, yeni eserlerin de kaçınılmaz damgalarıdır.
Ama eski sanatçı ile yeni sanatçı arasında, bu bakımdan, önemli bir ayrılık var. O da, yeni sanatçının bu kaçınılmazlığın bilincine varması, içinde bulunduğu toplumla olan alışverişini iyice kavramasıdır. Bu bilinç günümüzün sanatçısını bir çömlek parçasından ayıran başlıca özelliklerden biridir. Bugünün sanatçısı, tarihçiler, toplumbilimciler için dilsiz bir kalıntı olmak, yani gafil avlanmak istemiyor. O, yaşadığı günler, içinde bulunduğu toplum üstüne verilecek yargılara karışmak, etkin bir ödev gütmek isteğindedir. İşte günümüzün sanatçısını sorumlu kılan da bu istektir. Ya çevremizle olan alışverişine aldırış etmeden duygularımızı yazmakla kalır, ama verilecek yargılara da katlanırız, ya da bütün sorumluluğu benimser, işe öyle girişiriz.
Demek duygularımızın, düşüncelerimizin çevremizle olan ilgisini sadece bilmek de yetmiyor. Sorumlu sanatçı, çevresinden aldıklarını inceden inceye ayıklamak, seçmek, atılan bütün tohumların boy verdiği bakımsız bir toprak olmaktan kendisini kurtarmak zorundadır.
Kaynak: Edebiyat Bilgileri Sözlüğü Remzi Kitabevi 82-83