SABAHATTİN ALİ: BU GAZETEYİ DÜNYAYA NİÇİN GELDİĞİNİ, NİÇİN YAŞAMASI VE ÖLMESİ GEREKTİĞİNİ BİLENLER ÇIKARIYOR

Gütenberg Matbaası

(Markopaşa*’nın bu sayısı tek yüzlü iki yapraktan oluşan çoğaltmadır. Fiyatı da baskının yarı değeri olan 5 kuruştur.)

Dünyaya karşı demokrasi göstermeliğimiz bir Demokrat Partimiz var. Amerikalılardan 150 milyon borç alacak kadar hürriyetimiz var. Ağaçlar bu yıl boy atmadı, otobüste kaba etime kıymık battı, bu nasıl hükümet, diye kokmaz bulaşmaz, tavşan tersi muhalefetleriyle apartıman diken muhalif gazetecilerimiz var. Herkes dilediği gibi düşünmekte, düşündüğünü söylemekte serbesttir, diyen Başbakanımız var.

Evet, bütün bu bol hürriyet numaraları, demokrasi varyetesi, muhalefet cambazlığı arasında, şu küçücük mizah gazetesini çıkarmanın imkânı yok.

Markopaşa, meğer ne kadar büyük bir kuvvetmiş. Biz onlardan, onlar bizden korkuyor. Korku, dağları beklermiş, şimdi matbaaları bekliyor. Hiçbir matbaa Markopaşa’yı basmıyor.
Muharrirleri nezaret altına alınır, mahkemeye verilir, tehdit edilir, yer yer aleyhlerine nümayişler tertip edilir. Sözümona rekabet maksadıyla sürülerle mizah gazeteleri çıkartılır…
Ey, bir cılız kalemden dile gelen hakikat… Sen devleri korkutacak kadar mı korkunçsun?..
Dünyaya niçin geldiğini, niçin yaşaması ve niçin ölmesi lâzım geldiğini bilen insanlar bu gazeteyi çıkarıyor.

İşte okuyucular, size bir gazete takdim ediyoruz ki, bununla yarın, küçük menfaatleri, mikroskopik kaygıları, günlük endişeleri ve sandalye sevdaları uğruna medeni cesaret gösteremeyenler hür(?) matbuat tarihimizin yüzünü kızartacaktır. Ve insanlar lâyık oldukları idareye müstahaktırlar. Şimdi gazetemizi teksir makinesiyle basıyoruz. Bu makineye GÜTENBERG matbaası ismini verdik. Gazetemizi bastırmamak için bütün matbaalara tesir yapanlar, inşallah bu on kiloluk makineyi mühürlemek, kırıp parçalamak gibi gülünç bir duruma düşmezler.

Sabahattin Ali
Markopaşa, (16), 7 Nisan 1947


*Markopaşa, Sabahattin Ali, Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz ve Mustafa Mim Uykusuz’un yazarlığını yaptığı 1946 yılında yayın hayatına başlayan Türkiye basın tarihinin en yüksek tirajlı yayınlarından biri olan cuma günleri çıkan haftalık mizah dergisidir. Sabahattin Ali başyazarlığını, Mustafa Mim Uykusuz da çizerliğini üstlenmiştir. Gazetenin adı, Aziz Nesin’in Gerçek adlı gazetede yazdığı “Markopaşa’ya Şikayet” köşesinden gelir.
Toplumcu ve gerçekçi bir mizah anlayışıyla yazılan Marko Paşa, akılda kalıcı söylemler kullanırdı. O dönemlerde sert muhalefet gösteren derginin yazarlarına karşı birçok dava açılmış, kimi sayılar toplatılmış ve hatta dergi ismindeki Paşa kelimesinden dolayı zamanın “Milli Şef”i İsmet Paşa ile alay ediyor diye kapatılmıştır. Bu tür olaylar yüzünden Markopaşa “Toplatılmadığı zamanlar çıkar” veya “Yazarları hapishanede olmadığı zamanlar çıkar.” gibi ibarelerle çıkardı. Kimi zaman yazarlar dergiyi elden dağıtmaya çalışmışlar, buna karşın çok sayıda satmayı başarabilmişlerdir ki derginin tirajı 60-70 binlere dek ulaşmıştır. O dönemlerde en çok satan gazetelerin tirajları bile 50 bini geçmemekteydi.
Markopaşa kapatılınca sırasıyla; Merhumpaşa, Malumpaşa, Yedi-Sekiz Hasan Paşa, Hür Marko Paşa, Bizim Paşa, Ali Baba ve Kırk Haramiler adları altında yeniden çıkarıldı.

SABAHATTİN ALİ: HAYATIMIZI, HALKA HAKİKATLERİ ANLATMAK YOLUNDA HARCIYORUZ

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz