Geçenlerde 3 ayrı sanatçılar grubu barış için imza kampanyası yapmışlar. Bir grup sanki savaşı PKK açmış gibi davranmış ve ona göre bir açıklama yapmıştı. Diğer 2 grup savaşın Recep Tayyip Erdoğan vasıtasıyla çıktığını öne sürüp, ona göre bir deklarasyon yayınladı.
İşte Doğu Perinçek’in tepesi burada attı, kendisi olayı vatan savunması olarak görüyor, Erdoğan da onun için anidenbire vatan kurtaran Şaban oluvermişti. Bunun üzerine Perinçek şair ve çevirmen Ataol Behramoğlu’nun da adını vererek eleştiri kaleme almış, sonra Ümit Zileli, Ataol Behramoğlu ve Nihat Behram ona yanıt vermişler.
10 aylık çocuktan 70 yaşındaki ölen herkes Perinçek’e göre teröristtir ve öldürülmelidir
Başlık yanlış oldu esasında ama dün gece okurlara duyurduğum için değiştirmek istemedim. Yanlış Perinçek’in Erdoğan’la bitişinde, çünkü Perinçek biteli çok oluyor, yeni değil. Perinçek’in bittiği tarih siyasete atıldığı tarihtir, üniversitede siyaset yapmaya başladığında bitmiştir. Bugüne değin yaptığı yanlışları yazmaya kalksa birisi sanırım kallavi bir kitap olur.
Hiç aklımdan çıkmayanlardan biri 1999 seçimlerinde Tüyap Kitap Fuarı’nda liselilerin bir sorunuyla ilgili imza topluyorlardı, hemen hemen herkes imzaladı bildiriyi. Onların eski yoldaşı sevgili Atıl Ant bana neden imzalamadığımı sormuştu. Ben de kendisine güvenmediğimi ve altından başka bişey çıkabileceğini söylemiştim. Ve olan oldu, imzalayanlar gazete yada dergide İşçi Partisi’ni destekleyenler olarak çıktı. En komiği Ali Nesin’di, Ali Istanbul 3. bölge ÖDP adayıydı ama İşçi Partisi’ni destekliyor gibi gözüküyordu. Perinçek’in bu tutumlarına alışık olduklarından kimse dava açmıyordu.
Geçenlerde 3 ayrı sanatçılar grubu barış için imza kampanyası yapmışlar. Bir grup sanki savaşı PKK açmış gibi davranmış ve ona göre bir açıklama yapmıştı. Diğer 2 grup savaşın Recep Tayyip Erdoğan vasıtasıyla çıktığını öne sürüp, ona göre bir deklarasyon yayınladı.
İşte Doğu Perinçek’in tepesi burada attı, kendisi olayı vatan savunması olarak görüyor, Erdoğan da onun için anidenbire vatan kurtaran Şaban oluvermişti. Bunun üzerine Perinçek şair ve çevirmen Ataol Behramoğlu’nun da adını vererek eleştiri kaleme almış, sonra Ümit Zileli, Ataol Behramoğlu ve Nihat Behram ona yanıt vermişler. Önce şunu bilmeniz gerekir, Perinçek’in kardeşim dediği Ataol Behramoğlu yaşamlarının hiçbir döneminde aynı siyaseti savunmadılar ve hiçbir anlamda kardeş olmadılar, tam tersine rakip oldular. Bu önemli mi diyebilirsiniz, evet önemli, çünkü Perinçek yine bir taktik uygulayarak sanki Behramoğlu’yla aynı çizgideymiş de, yeni kopmuş yada ihanet etmiş havası estiriyor.
İşin ilginci ve bana göre en önemli kısmı, nu deklarasyonda AKP suçlanmıyor, direkt Erdoğan suçlanıyor. Doğru olan da bu, çünkü Türkiye ilk kez bir kişinin paçasını kurtarması üzerinden siyaset yapılıyor, savaş açıldı ve çoluk-çocuk demeden insanlar öldürülüyor. Anlayacağınız vatan savunması neyim yok, düpedüz saray soytarısının korkusu üzerine bir savaş yapılıyor. Bu kendisini kurtarır mı, hiç sanmam, tam tersine Erdoğan gittikçe batıyor ve batağa gömülüyor.
Peki bu durum Perinçek denilen siyasetçi bozuntusunu neden bu kadar üzüyor. Bozuyor çünkü Perinçek ömrü boyunca siyasetini kışkırtma üzerine yapmış, az da olsa insanları o mantıkla etrafında toplamıştır. Bu sayede de gazete çıkarıp, televizyon kanalı açmıştır. Bunca yıllık siyasi yaşamında bu gazete ve tv kanalı satılır ve izlenir olmuştur. Ergenekon davası bittikten sonra açığa düşen, neyi savunacağını yada kışkırtacağını bilemeyen Perinçek önce Erdoğan’la bir olup Fethullah Gülen’e saldırdı. İkisinin birden gereksiz insan olduklarını yazmak ona zor geldi. O yüzden yaşamından uzun süre çalan Erdoğan’ı affetti. Aklıma İlhan Selçuk’un işkencecilerini affetmesi geldi hemen. Aynı mantıkta siyaset yapmak böyle bişey olsa gerek.
Ancak Gülen’e saldırmak siyaset olarak Perinçek ve yazılı ve görsel basınına bişey kazandırmaz. Onun için bu savaş bulunmaz bir ganimettir, vatan-millet-sakarya ayağı başlamıştır. Bu sayede ancak o Ergenekon davası süresindeki trajı yada izlenmeyi bulabilir, hesap kazanılacak paradır. O yüzden 10 aylık çocuktan 70 yaşındaki ölen herkes Perinçek’e göre teröristtir ve öldürülmelidir. Öldürülmelidir ki Aydınlık Gazetesi traj kaybetmeden para kazansın, Ulusal Kanal seyirci kaybetmeden abidik gubudik ilanlar alsın.
Anlayacağınız Erdoğan’la Perinçek’in buluşma noktaları aynı ama bu onu tam bitirir. Biterse ne mi olur, benim açımdan çok da tın…
ahmetnesin.com