“YALVARIRIM SİZE, KARDEŞLERİM, YERYÜZÜNE BAĞLI KALIN, İNANMAYIN SİZE DÜNYA ÖTESİ UMUTLARDAN SÖZ EDENLERE!”
Nietzsche’ye göre, insan, ilk olarak hayvan’la üst-insan arasında kalmış bir varlıktır ve ikinci olarak bu nedenle alt edilmesi gereken bir şeydir. Bunu bu şekilde Zerdüşt’te birçok ifade etmektedir. Bunun anlamı, Nietzsche’nin düşüncesine göre insan’ın eksikli yani tamamlanmamış bir varlık olmasıdır.İnsan eksikli varlığını aşabilecektir, yanılgılardan ve yücelttiği yanılsamalardan kurtulduğunda, kendisini tamamlayabilecektir. İnsan hep kendini aşmaya çalışarak, alt ederek üst-insan olma yolunda ilerleyecektir. Çağımız nihilizm çağıdır Nietzsche’ye göre ve bu ancak üst-insan’a giden yol ile aşılabilecektir. Aksi halde Nietzsche’nin değişiyle; “İnsan, bir an önce kargaşasını, kendine anlam veren bir düzene çevirmezse, yıldız doğurtmazsa karanlığına, yok olacaktır.”
Friedrich Wilhelm Nietzsche ve Üst İnsan Kavramı
Üst-insan, (Almancası Übermensch) Nietzsche’nin geliştirdiği, yapıtlarında kullandığı ve özellikle “Böyle Buyurdu Zerdüşt” adlı kitabında açık bir şekilde tanımladığı felsefi terimlerden birisidir. Nihilizm ve güç istenci kavramlarıyla ilişkili bir kavramdır.
“Yer yüzünün anlamı olacak üstinsan! Yalvarırım size, kardeşlerim, yeryüzüne bağlı kalın, inanmayın size dünya ötesi umutlardan söz edenlere!” der Nietzsche.
Bu deyiş onun üst-insan kavramının anlam katmanlarından birini gösterir diyebiliriz. Bu da Nietzsche’nin dinsel düşünüşe yönelik itirazından ileri gelir.
Bu terim Nietzsche sonrasında pek çok karşıt anlamlarda anlaşılmış ve değerlendirilmiştir; örneğin bu kavram, üstün insan arayışının bir ürünü olarak görülmenin yanı sıra, ırkçı ideolojiler tarafından da ırkçı düşüncelere kaynaklık edecek şekilde yorumlanmıştır. Öte yandan Nietzsche’nin bu üst-insan kavramıyla bütün bunlarla ilişkili olmadığı birçok düşünür tarafından açıklanmış ve gösterilmiştir. Nietzsche’nin burada, insan üstü özellikleri olan bir varlıktan ya da belirli bir ulus ya da etnik kimlikten söz etmediği ortaya konulmuştur.
Nietzsche’ye göre, insan, ilk olarak hayvan’la üst-insan arasında kalmış bir varlıktır ve ikinci olarak bu nedenle alt edilmesi gereken bir şeydir. Bunu bu şekilde Zerdüşt’te birçok ifade etmektedir. Bunun anlamı, Nietzsche’nin düşüncesine göre insan’ın eksikli yani tamamlanmamış bir varlık olmasıdır.İnsan eksikli varlığını aşabilecektir, yanılgılardan ve yücelttiği yanılsamalardan kurtulduğunda, kendisini tamamlayabilecektir. İnsan hep kendini aşmaya çalışarak, alt ederek üst-insan olma yolunda ilerleyecektir. Çağımız nihilizm çağıdır Nietzsche’ye göre ve bu ancak üst-insan’a giden yol ile aşılabilecektir. Aksi halde Nietzsche’nin değişiyle; “İnsan, bir an önce kargaşasını, kendine anlam veren bir düzene çevirmezse, yıldız doğurtmazsa karanlığına, yok olacaktır.” (Böyle Buyurdu Zerdüşt’ün Önsöz’ünde)
Üstüninsan sözcüğünü ilk olarak teolog ve yazar Heinrich Miller, 17. yüzyılda yazdığı “Geistlichen Erquickstunden” adlı eserinde kullanmıştır.[1] Nietzsche, üstüninsanın tüm evrenin amacı ve sebebi olduğunu ileri sürmektedir. Ona göre Üstüninsan insanlığın da amacıdır.
Nietzsche, üstüninsan kavramıyla, soylu bir insan eylemliliği kavramını yeniden kurmaya çalışır. Son İnsan, yalnızca maddi teselli peşindeyken, üstinsan yaşamını büyük eylemler uğruna harcamaya hazırdır. Üstün olmak, isteyerek iyinin ve kötünün ötesinde durmaktır.[2]
Nietzsche kendisini, üstüninsanın habercisi olarak tanıtır. Bu konuda eserinde şöyle yazmıştır[3]:
“İnsan bir iptir ki hayvanla üstinsan arasına gerilmiştir. Uçurumun üstünde bir ip. Tehlikeli bir geçiş, tehlikeli bir yolculuk, tehlikeli bir geriye bakış, tehlikeli bir ürperiş ve duraksayış.”
Ayrıca eşitliğe de inanmayan filozof, bunu şöyle belirtir[4]:
“Çünkü insanlar eşit değildirler. Gerçek budur. Ve benim istediğim şeyi onlar istemezler.”
İnsanların üstinsanı karalayacaklarını şu ifadelerle bildirir[5]:
“İddia ederim ki benim üstinsan dediğime, siz şeytan diyeceksiniz.”
Ona göre üstinsan sert olmalıdır[6].
“Sert olunuz!”
Halk tabakasını küçümser ve eşitliğe inanmadığını tekrar vurgular[7]:
“Panayırda kimse üstinsanlara inanmaz. Orada konuşmak isterseniz halk tabakası göz kırpar ve ‘Biz hep eşitiz’ der.”
Ayrıca üstinsan hakkında şöyle der[8]:
“Haydi haydi, ey üstinsanlar! Ancak şimdi insan, geleceğin doğum sancısındadır. Tanrı öldü, şimdi dileriz ki üstinsan yaşasın.[9] Ey üstinsanlar, içten adamlar, açık kalpliler; güvensiz olun! Derinliklerinizi gizli tutun; çünkü bugün halk tabakasının günüdür.”
Nietzsche’nin üstün insanı, belli bir evrim sürecinin ardından, insanlar arasından çıkıp, bütün insanlığı yönetecek, tüm insanlara tahakküm edecek bir diktatör değildir. O, her ne kadar on dokuzuncu yüzyılda kapitalizmin yarattığı fabrika kölelerine, kapitalizmin Hıristiyanlıktan miras alıp koruduğu köle ahlâkına, burjuva demokrasisiyle onun eşitlik idealine karşı çıkarken, bu düzenin veya Avrupa’daki demokratikleşmenin bir yandan da zorbalık, acımasız bir diktatörün ortaya çıkışı için gerekli altyapıyı hazırladığını söylemiş olmakla birlikte, onun üstün insanı, sanıldığının tersine, Hitler değildir.
Ek Bilgiler
Nietzsche’de insan, hayvanla insanüstü arasına gerilmiş bir ip olarak tarifini bulur. Bunu Zerdüşt adlı eserinde açıkça belirtmiştir.
“İnsan bir iptir ki hayvanla insanüstü arasına gerilmiştir.Uçurum üstünde bir ip.”
Burada göze çarpan konu, “Evrim”dir; çünkü hayvan insan üstü arasına gerilmiş bir ip tarifi, kuşkusuz bir evrime işaret etmektedir; fakat Nietzsche’nin evrim konusuna bakışı, Darwin’den farklıdır; çünkü Nietzsche, en zengin ve en karmaşık biçimlerin, yozlaşmaya maruz kalmasından dolayı erken asimile olduklarını kaydeder.
“Cins olarak insan her hangi başka bir hayvanla karşılaştırıldığında, bir ilerleme kaydetmez. Bütün hayvanlar ve bitkiler dünyası, alçak olandan daha yüksek olana gelişmez. Hepsi aynı zamanda, birbirinin üzerinde, birbirinin içinden ve birbirine karşı gelişirler. En zengin ve en karmaşık biçimler – çünkü daha yüksek tip sözcüğü daha çoğunu ifade etmez – daha kolay mahvolurlar. Sadece en alttakiler, en aşağıdakiler görünüşte bir ölümsüzlüğü idame ederler.”
Bu alıntılardan sonra, açıkça görülüyor ki Nietzsche’deki evrim anlayışı felsefi bakış açısı olarak Darwin’den farklılık gösteriyor. Nietzsche, Darwin’in “en iyi uyum sağlayanlar ayakta kalır” ifadesindeki, “en iyi uyum sağlayanlar” yani “en güçlüler” kavramına bir zayıflık atfediyor.
Nietzsche’de yüksek cins insan, “ender olarak” dünyaya gelişinden ve bu sebeple çeşitli zorluklarla karşılaşacağından dolayı yok olma ihtimalinin çok fazla olduğunu kaydediyor..
Üst-insan kavramının anlaşılabilmesi için, öncelikle Nietzsche’deki evrim anlayışını iyi kavrayabilmek gerekir. Nietzsche’de kendinden daha iyi bir şey yaratma düsturu, insanüstü ilkesinin temelini oluşturmaktadır; fakat, “daha iyi bir şey” kavramı, tuzaklarla doludur. “İyi”den kasıt güçtür, kudret iradesidir.
Mehmet Berk
zerdustoloji.blogcu.com
[1] Felsefe Sözlüğü, Bilgi Yay. sf:1037
[2] Kusursuz Nihilist, Keith Ansell-Pearson, sf:138
[3] Friedrich Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüşt, Sf:13
[4] Friedrich Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüşt, Sf:121
[5] Friedrich Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüşt, Sf:138
[6] Friedrich Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüşt, Sf:203
[7] Friedrich Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüşt, Sf:267
[8] Friedrich Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüşt, Sf:271
[9] Friedrich Nietszche, Böyle Buyurdu Zerdüşt, Sf:268