KARA FİLM GELENEĞİNİN MUHTEŞEM BİR ÖRNEĞİ: “SEVEN – YEDİ” FİLMİNDEN 7 ALINTI

“Ancak bu kadar berbat bir dünyada bu insanların masum olduklarını söyleyebilirsiniz. Zaten olay da bu. Her köşe başında, her evde ölümcül bir günah/suç görüyor ve hoşgörüyle karşılıyoruz. Hoşgörüyle karşılıyoruz çünkü çok yaygın, çok önemsiz. Sabah, öğle, akşam… Her zaman hoşgörüyle karşılıyoruz. Ama artık değil. Ben örnek oluyorum. Yaptıklarımı düşünülecek, incelenecek ve taklit edilecek. Sonsuza kadar.”

“Se7ven – Yedi” Filminden Replikler

♦ “İnsanların dikkatini çekmek için onların omuzlarına dokunmanız artık yeterli değil. Onlara bir balyozla vurmanız gerekiyor.”

♦ “Kadınlar tecavüze uğradıklarında ”imdat” diye bağırmamalılar ”yangın” diye bağırmalılar.” İmdat” diye bağırırlarsa kimse gitmez ama ”yangın” diye bağırırlarsa herkes gider.”

♦ “Günahkarları günahlarıyla yüzleştirdim.”

♦ “Obur bir adam. Ayakta bile duramayan iğrenç bir adam. Gördüğün zaman arkadaşlarına da gösterip dalga geçmek isteyeceğin bir adam. Yemek yerken onu gördüğünde yediğin yemeği bile bitiremezsin. Sonra sırada avukat var. İçinizden bana teşekkür ediyorsunuzdur. Bu adam bütün hayatını katillerin ve tecavüzcülerin serbestçe dolaşabilmesini sağlamak için yalan söyleyerek para kazanmaya adamış biri. Bir kadın. İçi o kadar çirkin ki, dışı güzel olmadan yaşamaya katlanamıyor. Bir torbacı. Daha doğrusu uyuşturucu satan bir oğlancı. Tabii, hastalık yayan fahişeyi de unutmayalım.”

♦ “Ancak bu kadar berbat bir dünyada bu insanların masum olduklarını söyleyebilirsiniz. Zaten olay da bu. Her köşe başında, her evde ölümcül bir günah/suç görüyor ve hoşgörüyle karşılıyoruz. Hoşgörüyle karşılıyoruz çünkü çok yaygın, çok önemsiz. Sabah, öğle, akşam… Her zaman hoşgörüyle karşılıyoruz. Ama artık değil. Ben örnek oluyorum. Yaptıklarımı düşünülecek, incelenecek ve taklit edilecek. Sonsuza kadar.”

♦ “Ernest Hemingway, “Dünya güzel bir yer ve de uğruna savaşmaya değer” demiş Ben cümlenin ikinci yarısına katılıyorum.”


Yedi Ölümcül Günah

Duyarsızlaşmış insanların yaşadığı, atmosferi karanlık, sürekli yağmurun yağdığı ve Tanrıdan çok  kişinin kendisine karşı işlediği günahların cezalandırıldığı karanlık bir şehirde geçen, karanlık bir film se7en. Filmin senaryosunu yazan Andrew Kevin Walker’ın bu filmi yazmasındaki ilham kaynağını, depresif olduğu bir dönemde New York sokaklarında gezerken çevresine baktığında, bulmak için aramaya bile ihtiyacı olmadan, yedi ölümcül günaha sahip kişileri anında, çaba sarf etmeden görebilmesinden aldığını söylüyor.

Dante’nin İlahi Komedya’sındaki Cehennem halkalarından, yedi ölümcül günahı (kibir, açgözlülük, şehvet, öfke, kıskançlık, tembellik ve oburluk) işleyenleri öldüren bir seri katile kadar ilerleyen bir döngü.

Filmi yaratanların adanmışlık ve kararlılıkla çalışması ortaya azımsanamaz bir iş çıkartmış. Yedi, The Silence of the Lambs’den (Kuzuların Sessizliği) hem ahlaki hem de sanatsal açıdan daha başarılı, ıstırabı eğlencelik malzeme olarak sömürmeyen ve insanı yaşadığı dünya hakkında düşünmeye iten bir yapıt.

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz