“KAPLUMBAĞALAR DA UÇAR”FİLM MÜZİKLERİ – HOSSEİN ALİZADEH

Sarhoş Atlar Zamanı adlı filmiyle 2000 yılında Cannes’da Altın Kamera ödülünü alan İranlı Kürt yönetmen Bahman Ghobadi, sınırda yaşayan bir grup çocuğun yaşadıklarını etkili bir dille anlatıyor. Irak-İran-Fransa ortak yapımı olan filmin müzikleri 1951 Tahran doğumlu İranlı müzisyen  Hossein Alizadeh’e ait.  Bu güne kadar yayınlamış 11 albüme sahip  olan sanatçının ayrıca bununla beraber Sarhoş Atlar Zamanı (A Time For Drunken Horses) gibi iki önemli filmin müziklerinin de yapma şansına sahip olmuş bir müzisyen.

 

Alternatif Link >>
Yönetmene ve Yapıma Dair

Bahman Ghobadi, İran ve Kürt sinemasının başarılı temsilcilerinden biridir. Zira, Kaplumbağalar da Uçar filmiyle, Berlin Film Festivali’nden Barış Ödülü, San Sebastian Film Festivali’nden de Altın İstiridye En İyi Film ve Senaryo Ödülü dahil olmak üzere birçok ödül kazanmıştır. Yine, Sarhoş Atları Zamanı filmiyle de Cannes Film Festivali Altın Kamera Ödülü’nü almıştır.

Ancak hemen belirtmek gerekir ki; Bahman Ghobadi’yi başarılı bir yönetmen olarak görmek için bu ödüllere değil, onun sinema anlayışına bakmak gerekecektir. Özgün ve şiirsel sinema dilinin yanı sıra anlattığı hikâyelere hâkimiyeti, gerçekçi yaklaşımı ve filmlerine hazırlık süreci onu farklılaştırmaktadır.

İran’ın Emir Kusturicası olarak da anılan Ghobadi, kendisiyle yapılan röportajların birinde “Kaplumbağalar da Uçar” filmine hazırlık sürecini ve oyuncu seçimini aktarmıştır. Yaşadığı coğrafyanın acılarla ve çöple dolu olduğunu her fırsatta dile getiren yönetmen, film sürecinde de birçok engellemeler ile karşı karşıya kalır. Bazen 1-2 yıl kadar çekim izni için çabaladığı bile olmaktadır.

Gerçekçilik misyonuna sahip olması özellikle oyuncu seçimlerinde karşımıza çıkar. Kaplumbağalar da Uçar filminde köydeki insanlar da dâhil olmak üzere tüm çocuklar profesyonel oyuncu olmayan hatta bizzat filmdeki travmaları gerçek hayatta da yaşayan insanlardan oluşmaktadır. Film öncesi 300 kişilik bir ekiple, Irak’taki tüm köyler gezilerek önce çocukların fotoğrafları çekilir. Başrol oyuncularından Avaz Latif (Agrin), elektriği dahi olmayan bir köyde bulunur. Soran İbrahim (Satellite) ise, çocukların içinde daha önce bir televizyon görmüş olan tek çocuktur. Bahman Ghobadi, kendisine alışmaları için bir süre çocuklarla birlikte yaşar ve çocuklarla dostluğunu pekiştirdikten sonra kamerasını çalıştırmaya başlar.

Kendisi de bir Kürt olan, yokluğun ve yoksunluğun acı tecrübelerini bizzat deneyimleyen yönetmen, Kaplumbağalar da Uçar filminden sonra çocuk oyuncuların hayatına ve bölgeye güzellik katabilmek için çabalar. Örneğin gözleri görmeyen Riga ameliyat ettirilir ve görmesi sağlanır. Soran İbrahim’in ise sinema merakı desteklenerek şimdilerde yönetmenlik yapıp kendi filmlerini çekmesine vesile olunur. Filmin gösterime girdiği Halepçe ve Süleymaniye kentlerindeki yıkılan sinema salonları, film ekibinin de yardımıyla yeniden inşa edilir.

Bahman Ghobadi sinemasında; sınırlar, mayın, savaş ve yoksulluk sıkça işlenen konulardır. Örneğin yönetmen, Sarhoş Atlar Zamanı filminde kaçakçılık yapan bir babanın sınırda mayına basarak ölmesi sonrasında çocuğunun yaşadıklarını konu edinir. Annemin Ülkesinin Şarkıları filminde ise; Halepçe Katliamı sonrası Kürtlerin Irak’tan kaçışı, bombalanan köylerden kalıntılar ve Kürtlerin bir bütün olarak yaşadıkları acı ve kayıplara odaklanılarak bir ana-oğul hikâyesi aktarılır.

Esasen yönetmenin bu konulara odaklanmış olması, söyleşilerinde de belirttiği üzere, kendi yaşam tanıklıklarından yola çıkmış olmasındadır. Bir sınır kentinde doğup büyümüş, yaşamının büyük çoğunluğunu filmlerinde aktarılan hayat koşulları içerisinde geçirmiştir.

Ghobadi, her ne kadar filmlerini politik filmler olarak değil sosyolojik eksenli filmler olarak tanımlasa da, filmleri sonrasında politik yaptırımlarla karşılaşarak İran’ın yasaklı sinemacıları arasına girmiştir.

TÜLAY BİNGÖL/ Bianet

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz